Türkiye İstatistik Kurumu işsizlikle ilgili önemli tespitlerde bulundu.
TÜİK İl Düzeyinde Temel İşgücü Göstergeleri 2009 yılı sonuçlarını açıkladı. Verilere göre Erzurum’da işgücüne katılma oranı yüzde 51, işsizlik oranı yüzde 7.9, istihdam oranı ise yüzde 47 olarak kaydedildi. Erzurum Türkiye iller sıralamasında işgücüne katkı oranında 35, işsizlik oranı düşüklüğü bakımından 21, istihdam oranı bakımından ise 24’üncü sırada yer aldı.
Erzurum’da Temel işgücü gösterge sonuçları Türkiye ortalamasının üstünde çıktı. Türkiye ortalaması İşgücüne katkı oranı yüzde 47.9, İşsizlik oranı yüzde 14, istihdam oranı yüzde 41.2 olarak belirlenirken, Erzurum’daki ortalamalar Türkiye sonuçlarına göre iş gücüne katkı da yüzde 3.2, istihdam oranı yüzde 5.8 oranında yüksek, işsizlik oranı ise yüzde 6.1 oranında düşük olarak belirlendi.
Hangi kriterler ölçüt alındı bu tespitte anlam veremedik ama bilinen bir gerçek var ki sanayinin olmadığı bir kentte iş bulmaktan ümidini kesmiş yüzlerce kayıtsız işsiz olduğuda bilinmesi ve irdelenmesi gereken önemli bir ayrıntı.
Böylesine ilginç tespit Erzurum’daki gerçeklerin değişmesini sağlamıyor.
İş kurumu işsizlerin mekânı haline gelirken, yardım vakıfları yoğunluktan geçilmiyor.
Aslında kentin değişmeyen gündemi işsizlik ve bu durumun boyutu sanıldığından daha fazla.
TÜİK’in ifade ettiği gibi süt liman bir tablo yok ortada.
İşsiz sayısı önemli oranda artarken, bu konudaki önlemlerin yeterli olmadığına tanık oluyoruz.
İşsizliğin sadece ekonomik değil, sosyal içerikli olumsuzluklara da davetiye çıkardığın her fırsatta vurguluyoruz.
Öyle sanıldığı gibi sadece vasıfsız kişilerden oluşmuyor işsizlerimiz, eğitimli işsiz sayısı da önemli boyutlara ulaştı.
Kentin gündeminden haberdar olmayanlar her şeyi süt liman gösteriyorlar.
Fakülte bitiren binlerce işsiz, evine ekmek götürememenin sıkıntısını yaşayan yüzlerce insan var bu kentte?
Söylendiği gibi kent her geçen her geçen gün büyümüyor.
Özel sektör yatırımların yetersiz olmasıyla kentteki işsiz sayısı önemli oranda artıyor.
Yatırım yapmak isteyen firmalara onlarca bürokratik zorluk çıkarılırken, bu güne kadar övünen Teşvik Yasasının da amacına ulaşmadığını görüyoruz.
Oysa teşvik yasasından yaralanacak illerde onlarca fabrika kuruldu, yüzlerce kişi istihdam ediliyor bile?
Erzurum yine imkansızlıklarla avunmaya devam ediyor.
Gerçekleşmeyen ve rafa kaldırılan çalışmaların adı oldu teşvik yasası.
Bunun yanında kamuda küçülme yoluna gidiliyor ve kamuda çalışanlar emekli edilmeye çalışılıyor.
Kurumlar kapatılıyor.
Eleman alınmıyor.
Bir diğer alan olan belediyeler de artık personel istihdam edilmiyor.
Belediyelerin istihdam kapısını kapatması sorunu daha köklü kılıyor.
Yaklaşık on yıl önce belediyelere nitelikli veya niteliksiz elemanlar alınarak işsizlik sorununa çözüm oluşturuluyordu.
Şimdi sormak gerekiyor, Erzurum da ki işsiz ne yapsın?
Bütün bunlar ekonomik kökenli suç profilini de önemli oranda artırıyor.
Sosyal dejenerasyon had safhaya geliyor, toplumdaki refah seviyesi hızla azalarak, ataerkil aile yapısına dönüşümde ciddi bir ivme kaydediliyor.
Popülizm yapmaktan vazgeçilip, ciddi işlere imza atmak gerekiyor.
Doğu ekonomisi kırılgan bir yapıda ve bu kırılganlığın giderilmesi için kamu istihdamına ihtiyaç duyuluyor.
Yatırım yapmak isteyen firmalar bürokratik engellerle karşılaşmamalıdır.
Belediyelerde istihdama yönelik faaliyetlerini artırmalıdır, bu alanda ciddi bir kısır döngü ve açmaz yaşanıyor.
Birileri ekonomide toz pembe tablolardan bahsederken, kentin gerçek gündeminden haberdar olmalıdır
Gamze İSPİRLİ