Bugün Erzurum’da hem yeni müftülük binasının temeli atılacak, hem de Tortum Şelalesi’nde gerçekleştirilecek olan “sultan sekisi” toplantısı yapılacak.
Birbirinden değerli konuklarımız var:
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay…
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu…Sağlık Bakanı Recep Akdağ da var ama O’nu “misafir”den saymıyoruz. Çünkü Akdağ ev sahibi… Kuşkusuz ki, Erzurum’un yeni bir müftülük binasına kavuşacak olması, ziyadesiyle güzel bir gelişmedir. Ancak en az bu güzel hizmet kadar önemli olan başka bir husus ise şudur:
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Erzurum’a gelmesi…
Şöyle ki, Erzurum kültür ve tabiat varlıkları açısından ülkenin en zengin illerinden biridir.
İslam ve İslam öncesi nice medeniyete beşiklik etmiş, nice büyük imparatorlukların izlerini günümüze kadar taşımış bir şehirdir Erzurum……
Fakat aynı Erzurum bu büyük kıymetleri bihakkın koruyamıyor, onların layık olduğu çevre düzenlemesini gerektiği gibi yapamıyor.
İster ilgisizlik, ister yerel yönetimlerin mali açıdan güçsüz olması, isterse başka sebepler yüzünden, ne sayarsanız sayın; Erzurum’da tarihi eserler olması gereken yerde değil ne yazık ki…
Misal; Erzurum Kalesi’nin durumu ortada işte……
Dört bir yanı viranelerle çevrilmiş, sanırsınız ki bilinçli olarak tarihi kale saklanmaya çalışılmış. Şayet yıllar öncesinden başlanarak, her belediye bir miktar istimlak yapmış olsaydı, günümüze gelindiğinde kalenin çevresi yemyeşil bir vadiye dönerdi.
Olmadı maalesef…
Yolun sol yanında kale, Lala Paşa, Yakutiye, Rüstem Paşa…… Sağ tarafta, Ulucami, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler ve daha niceleri…
Aslında tam anlamıyla bir açık hava müzesi…
Fakat Erzurum bu altın fırsatı, bu bir daha el geçmez kıymeti yerli yerinde değerlendiremediği için, turist de çekemiyor, bu eserleri dünya ölçeğinde görücüye de çıkaramıyor.
Bu bakımdan bugün Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Erzurum’da olması son derece önemlidir.
Muhtemelen Recep Akdağ, ev sahibi olarak konuk bakana şehri gezdirecek ve belki de özellikle bu açık hava müzesini gösterecektir.
Her ne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öyle büyük bütçeleri olmasa da, Bakan Bey’in himmetiyle hiç olmasa kalenin etrafı şimdilik açılabilir.
Madem ki, Erzurum artık dünyaya açılan bir şehir olmak istiyor ve kış turizmi ile adını tanınmış şehirler arasına yazdırmanın çabasında, o halde önce işe tarihi dokunun gün yüzüne çıkarılmasıyla başlanmalıdır.
Başka vilayetlerde benzer durumdaki eserler öyle bir güzel ortaya çıkarılmış ki, tıpkı yüzük kaşı gibi ilk bakışta görüyorsunuz.
Erzurum’da ise bin yıllık eserlerimiz, etraflarını sarıp sarmalayan gecekondular yüzünden adeta hapsedilmiş gibi…
Ertuğrul Günay’ın bugün Erzurum’a gelmesini çok önemsiyor ve ciddi bir fırsat olarak görüyorum. Hoş Kültür ve Turizm Müdürü’nün öyle bir derdi, beklentisi, hedefi, amacı ve ideali yok ama yine de bu hususta mutlaka bir sunum yapmalıdır.
Ya da Vali Sebahattin Öztürk’ün bu önemli görevi üstlenmesi lazım.
Bakan Günay’a Erzurum’u, Erzurum’un neredeyse yok olmaya yüz tutan bu tarihi yanını anlatıp, destek istenmelidir. Besbelli ki, yerel imkânlarla bu hizmeti yerine getirmek imkânsız…
Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığı koltuğuna oturduğundan bu yana hem ülke hem Erzurum için elinden gelenden fazlasını yapmış bir bakandır. Şayet O olmasaydı Erzurum bugünkü sağlık hizmetlerinin üçte birine dahi kavuşamazdı. Ancak Akdağ’ın şehrin bütün sorunlarını çözmeye ne kudreti ne de yetkisi yetmez…
Mutlaka başka bakanlıkların devreye girmesi gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanı Günay’ın ziyareti bu açıdan üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir ziyarettir.
Mehmet ŞENER