Basın İlan Kurumu’nun açılmasından sonra Erzurum basınında yapılacak düzenlemeler merakla bekleniyor.
Önemli bir denetim mekanizması da olan Basın İlan Kurumu kent basınındaki yanlışlara dur diyebilecek.
Bu alanda oluşan haksız rekabetlerin aşılması ve basın emekçilerinin hak ettiği konuma gelmesi için kuruma önemli görevler düşüyor.
Bab-ı Ali Erzurum’da” sloganıyla İstanbul’dan yola çıktıklarını belirten Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, “Köklü bir tarihe sahip Erzurum medyasının bundan sonraki serüvenine eşlik edeceğiz. Kamunun 1 milyar doları bulan resmi ilan pastasından yerel demokrasinin teminatı yerel basınımızın daha fazla pay alabilmesi, basın emekçilerinin yaşam ve mesleki standartlarının daha da iyileştirilmesi için Erzurum’dayız” dedi.
Erzurum basını önemli açmazlar yaşıyor.
Gerçek gazeteciler hak ettiği yere gelemeyip mesleği bırakmayı tercih ediyor.
Yaklaşık on iki yıldır bu sektörün içinde olan biri olarak, gözlemlediğim olumsuzluklar basının içler acısı halini ortaya koyuyor.
Gazetecilik on yıl öncesine kadar bu kadar tanımsız ve kritersiz bir meslek değildi.
Erzurum basını öyle bir hal aldı ki kalite kavramından eser kalmadı.
İşini hakkıyla yapan üç beş kurumda olmasa, kentin vay haline.
Oysa Erzurum’un basın tarihi milli mücadele yıllarına dayanıyor.
Yerel basının merkezi konumunda olan Erzurum bugün önemli kan kayıpları yaşıyor.
Köklü ve güçlü basının doğudaki merkezi Erzurum iken bugün yok olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Gazetecilik toplum nabzını tutan, eğitim ve kültür gerektiren, donanım ve etiklik isteyen önemli bir toplum görevdir.
Elinize fatura alıp kapı kapı dolaşmak, meslek onurunu ayaklar altına almak gazetecilik değil pazarlamacılıktır.
Bu iki kavramın birbiriyle karıştırılması gerekiyor.
Elbette ki pazarlama ve reklamda önemli alanlardır fakat gazetecilikle karıştırılmadan ahlaki değerler gözetilerek yapılıyorsa amacına ulaşır.
Erzurum nelere kadir?.
Zorla vatandaşı gazetesine abone yapmaya çalışıp, kendisini yazı işler, müdürü ve yazar olarak tanıtanlar.
Basın toplantılarında soru sormayı dahi bilmeyenler…
Sırf ihale ilanı almak için gazete çıkaranlar…
Hiçbir vasfı olamayanlar ve vasfı sadece düşük ücretle çalışmak olanlar…
Mizanpajı, dizgisi okullarda çıkan amatör gazeteleri aratmayanlar…
Bu liste uzayıp gidiyor.
Ve ben eğitimli bir Erzurumlu olarak bu tablodan utanç duyuyorum.
Gazetelerin kadrolarında gazeteci dışında herkes istihdam edilirken, gerçek gazeteciler hak ettiği konuma gelemiyor.
Dağıtıcısından, reklamcısına kadar hereksin büyük gazeteci unvanını kullandığı bir meslekte bizler kendimiz için unvan bulmakta zorlanıyoruz.
Gazetecililikte başarılı olmak, mesleği ve Erzurum’u sevmekle mümkün olabilir.
Yerel alanda sorunları yazabilmek, mili duyguların gelişmişliğine ve toplumsal düşüncelerinizin etkinliğine bağlıdır.
Erzurum basını kalite arıyor.
Kan kaybediyor.
Önceleri sadece haber yazmayı bilmeyenleri eleştirirdik, şimdilerde etiklik ilkesin hak ettiği konuma gelmesi için mücadele veriyoruz.
Gazetecililiği ayaklar altına alanların sektörü daha fazla yıpratmasına izin verilmemelidir.
Sapla saman birbirinden ayrılabilmelidir.
Toplumun sorunlarının sizin sorunları olduğu zor bir mesleği icra ederken, haksız rekabetle uğraşmak, en önemli sorun.
Mesleğe standart getirilmeli, üniversite eğitimi alanların bu mesleğe ilgi duyması sağlanmalıdır.
Bu noktada okuyucuya da önemli görevler düşüyor.
Etik olmayan davranışları benimseyenleri toplum oto kontrol mekanizması ile yok edebilmelidir.
Toplum bilincinin yüksek olması kaliteli ürünü teşvik eder ve artırır.
Okuyucu olarak Erzurum basınını eleştirirken kendimizin de rolü olduğunu unutmamalıyız.
şini hakkıyla yapanlar toplum desteği ile ayakta kalmalı diğerlerini toplum oto kontrol mekanizması ile eleyebilmelidir.
Umarız Basın İlan kurumu bu önemli sektördeki haksız rekabet sorununa çözüm üretir ve gerçek gazeteciler hak ettiği konuma gelebilir.
Gamze İspirli
Bir yanıt yazın