Bakın Avrupa’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 20 metrekare olurken, Erzurum’da maalesef kişi başına düşen yeşil alan miktarı bir metrekare.
Şehrin üç beş noktasına bu güne kadar böylesine parklar yapılmış olsaydı kötü mü olurdu?Görünce “Küçük dilimi” yuttum……
Atatürk Üniversitesi’nin Botanik Park’ı dillere destan bir park olmuş.
Diyeceksiniz ki,
Bursa’da,
Konya’da,
Kayseri’de
Eskişehir’de hiç mi par görmediniz, “Küçük dilinizi” yuttunuz.
Gördüm,
Güzel parlar,
Oksijen deposu olan parklar gördüm elbette.
Gördüm görmesine de,
İlk defa bu şehirde böyle muhteşem bir park gördüm.
“Küçük dilimi yutmamın” nedeni bu.
xxx
Sakın abartı yaptığımı sanmayın.
Mutlaka görenleriniz vardır.
İsmine de “Ata Park” demişler.
Çok daha güzel olmuş.
Bu park kent yaşamı içinde doğaya dokunmak için ideal bir yer haline
gelmiş.
xxx
Parkın mimarı,
Başarılı bilim adamı,
Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Yılmaz.
Ekibiyle birlikte,
Bilgisini,
Becerisini,
Ufkunu,
Görüşünü,
Düşüncesini bu parkla bütünleştirmiş.
Parkın yapılmasına eski Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz sebep olmuş.
Gerçekten büyük bir başarıya imza atılmış.
xxx
Geçen gün parkı dolaşırken Prof. Dr. Hasan Yılmaz hoca ile karşılaştım.
Hocayla birlikte Gazeteci-Yazar, Rektörlük Basın danışmanı Talat Uzunyaylalı’da vardı.
Yılmaz hoca parkı büyüteceklerini söyledi.
100 dönümden 400 dönüme çıkaracaklarmış.
Doğuanadoluya has özel bitkiler, ağaçlar koruma altına alınırken, Ata Botanik
Parkı dünyanın en yüksek rakımlı yedinci parkı olma özelliğine sahip.
Atatürk Üniversitesi kampusu kavşağından başlayan park, Cemal Gürsel
Stadyumuna kadar uzanacak, adeta açık hava laboratuarı niteliğine bürünecek.
Prof. Hasan Yılmaz uzak doğunun bitki türlerini bu parkta görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz’ın başlattığı bu yeşil kuşağı, bir zamanlar yaptığı başarılı kalp ameliyatlarıyla hastalara sağlık sunan Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak devam ettiriyor.
Tıp Profesörü Hikmet Koçak hoca, şimdi de Erzurumluya sunulan oksijen deposunu büyütmenin, genişletmenin çabası içerisinde.
xxx
Erzurum böylesine yeşil alanlara ihtiyaç duyuyor.
Bakın Avrupa’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 20 metrekare olurken,
Erzurum’da maalesef kişi başına düşen yeşil alan miktarı bir metrekare.
Şehrin üç beş noktasına bu güne kadar böylesine parklar yapılmış olsaydı kötümü olurdu?
Olmazdı elbette…
Ama ne yazık ki,
Bugüne kadar şehrimiz belediyeleri üniversite gibi büyük bir nimetten bir türlü faydalanamamış.
Bir zamanlar söylenirdi ya “Üniversite kapılarını kapatmış” diye.
Aslında kapılarını kapatan üniversite değil,
Üniversite nimetinden faydalanmasını bilemeyenlerdir bu sözün muhatabı.
xxx
Yinede vakit geçmiş değil,
“Zararın neresinden dönsen kardır” derler ya.
İşte dönme zamanıdır şimdi.
Bilimle, teknolojiyle birliktelik şart.
Bunu başarabilirse şehrin belediyeleri,
Çevre düzenlemesi ile meydana getirilecek yeşil alanlar bir mesire yeri olmaktan ziyade, doğayla iç içe olma, bir nevi insanin kendi özüne dönme kapıları olacaktır.
Ata Parkı “Zoru” kolaya çevirmiş,
“Olmaz, tutmaz, yetişmez” fikrini çürütmüştür.
İşte bilim,
İşte teknik,
İşte kışı doyasıya yaşayan Erzurum ve “Parmak ısırtacak Ata Park”
Bir yanıt yazın