MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Türkiye’de çok şey değişti çok..!
Sinan Özcaylak
Türkiye’de çok şey değişti çok..!


19 Ekim 2009 Pazartesi günü Türkiye’de tarihin akışını değiştirecek bir olay yaşandı. PKK’lı bir grup terörist İmralı canisinin talimatıyla Türkiye’ye geldi. Kendilerine sorarsanız teslim olmadılar “ barış elçileriydiler.” Davul zurnalarla, karşılama komiteleriyle, kırmızı halılarla karşılandılar. Ellerinde de Cumhurbaşkanına, TBMM Başkanına, Genel Kurmay Başkanına ve Başbakana taleplerinin bulunduğu bir mektup getirdiler. Başbakan’ın dillendirdiği ama içeriği bilinmeyen “ kürt açılımına” destek vermek için geldiklerini iddia ettiler.

Hükümetin sözde “ demokratik açılımına” zarar verecekse versin, kimse de kusura bakmasın; Hoş geldiniz diyemeyeceğim!

Türkiye’de çok şey değişti dedim. Gelin hep birlikte 18 yıl öncesine bir uzanalım. Hatırlayın, yıl 1991 SHP’den milletvekili seçilen Leyla Zana Meclis kürsüsünde yeminini Kürtçe yapmıştı. Dönemin SHP lideri Erdal İnönü Milletvekillerinden istifalarını istemiş Leyla Zana,Hatip Dicle istifa etmek zorunda kalmıştı. Ardından SHP’den 14 aralarında Sırrı Sakık, Ahmet Türk’ün de bulunduğu 14 milletvekili DEP’e geçmişlerdi. Bu olay öylesine rahatsız edeciydi ki DEP milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Söylemleri ile PKK Terör örgütünün siyasi uzantısı olduğunu ifade eden milletvekilleri Meclis Bahçesinde gözaltına alınmış 1994 yılında 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 168. maddesi gereğince örgüt üyesi olmaktan 15 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bu gün DTP’li aynı milletvekilleri Grup toplantılarında Kürtçe konuşmalar yapıyor, Devlet Televizyonu Kürtçe yayın yapıyor. Başbakan Kürtçe konuşuyor, ülkenin Cumhurbaşkanı Gittiği yerlerin yıllar önce değiştirilmiş isimleriyle Kürtçe isimleriyle halka sesleniyor. Ellerinde kan henüz kurumamış olan dağdan inen eşkıya maalesef davul zurnayla karşılanıyor. Kırmızı halılar seriliyor, güvercinler uçuruluyor. Adeta kahraman gibi karşılanıyor.

Çok mu eskiye gittim. Devlet hayatında 18 yıl çok uzun bir süre değildir ama sizin dediğiniz olsun biraz daha yakın bir tarihe gidelim o zaman. 8 Ekim 2006 yani üç yıl öncesi. DYP Lideri Mehmet Ağar Güneydoğu illerini kapsayan seçim gezisinde, Diyarbakır’da yaptığı konuşmasında “ Türkiye bölünme korkusundan vazgeçmeli, ‘Yukarıda elinde silahla mı dolaşsın, ovada siyaset mi yapsın?’ Ama etnik ayrıma dayalı siyaset yapılamaz, ilke müşterek Vatan bir bütündür, parçalanamaz” demişti. Mehmet Ağar’ın bu sözleri ülke de bir anda ciddi bir tepki yaratmış, Ağar seçimlerde sandığa gömülmüş, en önemlisi bu gün hükümetin yaptıklarına alkış tutanlar o gün bu söyleminden ötürü adeta Ağar’ı linç etmişti. Hatta dönemin Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt öyle bir cevap veriyordu ki Ağar’a herkesin yüreğine su serpiyordu. 14 Ekim 2006 tarihli milliyet gazetesinde Org. Yaşar Büyükanıt, “ Düz ovada siyaset yapsınlar sözü bir genel af çağrısıdır. Şiddetle kınıyorum. Dağdan inen nasıl siyaset yapacak? Anaların feryatlarını duyduğunu söylüyor. O halde ‘Cumartesi analarının’ feryadını kastediyor. Asıl amaç örgüte katılımı engellemektir” demişti. Yaşanan bu gelişmeler karşısında Ağar geri adım atmak zorunda kalmıştı. Ama bu gün dağdan inen eşkıya kanlı elleriyle getirdikleri talep mektuplarında;

– Koşulsuz genel af,
– Kürtçe eğitim,
– Kürtçe yayın hakkının özel televizyon kanallarına da verilmesi,
– Üniversitelerde kürt dili ve edebiyatı gibi bölümlerin açılması,
– Güneydoğudaki illere, ilçelere, köylere, mahallelere Kürtçe isimler verilmesi,
– Özel kürt parlamentosu. İskoçya modelinde olduğu gibi ( İngiltere İskoçların kendi parlamentolarını kurmasına izin vermişti.)
– Kürt kimliğinin Anayasa ile teminat altına alınması,
– Güneydoğuda otonom bölgeler oluşturulması ve sonrasında Federatif bir yapı.
Gibi akıl almaz,bölücü taleplerle geliyor. Kimsenin sesi çıkmıyor.

Bölücü başı, Bebek katili 1999 yılında yakalandı. Binlerce insanımızın ölümüne sebep olan caninin yakalanmasına çok sevinmiştik. İdamını beklerken, İmralı cezaevine kondu. Olsun dedik en azından kontrol altında. Ama görüyoruz ki İmralı’dan hala örgütünü yönetiyor. Talimat veriyor, eşkıyalar kendilerine ‘ barış elçisiyiz’ deyip Türkiye’ ye geliyor. Hadi onlar bu cüreti kendilerinde görüyor, ya biz… Davul zurnayla, mitinglerle, kırmızı halılarla adeta kahraman gibi karşılıyoruz.

Yine bir mukayese yapalım mı geçmişle? Hatırlayın bir başbakan Hanım olmasına rağmen “ terör ya bitecek ya bitecek “ diyor ve öyle bir duruş sergiliyor, öyle bir mücadele başlatıyor ki PKK bölünme sürecine giriyor. Aynı Başbakan “ ülke için kurşun sıkan da kurşun yiyen de kutsaldır” diyor.
Bu günse taviz vererek, talepleri müzakere ederek, şiirler okuyup şarkılar söyleyerek terörü sonlandırmayı düşünen bir Başbakan var. İmralı canisini liderleri olarak nitelendirenlerle Başbakan aynı masaya oturuyor. Önce görüşmen diyor sonra “ Başbakan olarak değil, Genel Başkan olarak görüştüm”(!) diyor.

Türkiye’de çok şey değişti çok!

📆 21 Ekim 2009 Çarşamba 02:16   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR