Erzurum’da müdürlükten alındı. Yök’e şikâyet edildi. Mahkemeye verildi. Ama onu hiç kimse susturamadı. Erzurum’da su kirliliğini gündeme taşıyan Yrd.Doç.Dr Nuhi DEMİRCİOĞLU , internet gruplarından “Erzurum Halkına 2” başlığıyla sudaki gelişmeleri duyurdu…
Erzurum Halkına 2
26 Aralık 2008 Tarihinde Erzurum Büyük Şehir Belediyesi ESKİ genel Müdürlüğü tarafından işletmeye açılan Palandöken (Çat) Barajından şehre verilen suyun özelliklerini açıklayan bir basın açıklaması yaptım. O tarihten sonra kıyamet koptu. Sanki ben Erzurum Büyük Şehir Belediyesi Başkanı Sayın Avukat Ahmet Küçükler’in siyasi rakibi veya düşmanı olarak lanse edildim.
Ben bu açıklamamı hiç bir şahsa veya kuruma karşı yapmadım. Tamamen bilimsel ahlak kuralları içerisinde uzmanlık alanım olan bir hayati konuda 350.000 kişinin sağlığını ilgilendiren bir açıklama yaptım. Bende Erzurum’un öz be öz çocuğuyum. Su kimyası, içme sularının arıtılması, sulardan fenol ve organik madde giderilmesi ve atık suların arıtılması konusunda çok sayıda ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde makalem ve çalışmam var.
Çevre Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesiyim. Benim en önemli işim bölgenin çevre problemlerini ortaya koyma ve çözüm üretmektir. 8yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürlüğü yaptım. Bu süre içerisinde Erzurum ve çevre illerin tüm çevre problemleri ortaya çıkarılmış olup ilgili kurumlara bu konularda her türlü yardım yapılmıştır.
Ayrıca 3 yıl süreyle TRT Erzurum radyosunda her hafta Çarsamba günleri ”ÇEVRE VE BİZ” adı altında bir program yapılmış ve Bölge halkı çevresel konularda aydınlatılmaya çalışılmıştır. Benim tek amacım Erzurum halkının gönül rahatlığı ile su içmesidir. Ben hayatım boyunca her yapılan iyi çalışmanın yanında oldum. yanlış işleride her zaman eleştirdim. Çat barajının yapımında ve işletmeye açılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Allah onlardan razı olsun. Ancak baraj suları şehre verilmeden önce Arıtma tesisi tam kapasiteyle çalışsa dahi, barajın çevresinin tamamen kontrol altına alınması gerekir. Bu yönetmelik emridir. Bu yapılmayarak şehre su verilmiş ve suç işlenmiştir. Bu durumu 26 Aralık 2008 tarihinde yaptığım açıklamamda belirtmiştim. Benim açıklamamdan yaklaşık 5.5 ay sonra 15.05.2009 tarihinde İL HIFZISSIHHA KURULU 6 no lu kararla benim açıklamamı teyit etmiştir.
Bu kararda özetle Baraj gölünün yakın çevresinde Taşağıl köyünün bulunduğu ve köyün baraj gölüne 5 metre mesafede ev ve ahırların olduğu, yaklaşık olarak 500 kişinin yaşadığı bu köyde içme suyu ve kanalizasyon hatlarının mevcut olduğu ve kanalizasyon hattının üç ayrı noktada palandöken barajı gölüne deşarj edildiği tespit edilmiş ayrıca ahırlarda oluşan atıkların yine baraj gölüne boşaltıldığı ve hayvan gübrelerinin gölün içine ve kıyısına döküldüğü görülmüştür.
Yine Tüysüz köyü, Palandöken (Çat) Barajı gölünün mutlak koruma alanı içerisinde yer almakta ve köyün su ve kanalizasyon hattı mevcut olup iki ayrı noktadan kanalizasyon suları palandöken barajı gölüne deşarj edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca hayvan gübreleri göle 5 – 10 metre mesafeye dökülmektedir.
Ayrıca Palandöken (Çat) Barajı gölünün güneyinde yaklaşık 2 kilometre mesafede yer alan Karaşeyh köyü de Palandöken (Çat) Barajını besleyen ve köyün içinden geçmekte olan dere yatağına hayvan gübrelerini dökmektedirler.
Sonuç olarak: SU KİRLİLİĞİ KONTROL YÖNETMELİĞİNİN 17. maddesi hükümleri gereğince yukarıda bahsedilen köylerin tamamıyla boşaltılması gerekir. Ayrıca yakında bulunan Çelebi mezrası ve Başköy’ünde kanalizasyon ve hayvan atıklarını barajı besleyen dereye döktükleri tespit edilmiştir.
Erzurum Bu konuda 6 – 7 Ay kaybetmiş ve sınıfta kalmıştır. Erzurum Büyük Şehir Belediyesi ve ESKİ genel Müdürlüğü yetkilileri SU KİRLİLİĞİ KONTROL YÖNETMELİĞİNİN ilgili maddesinde yer alan hükümleri görmezlikten gelerek açık olarak suç işlemişler ve Erzurum halkı ile dalga geçer gibi kirli suyun temiz olduğunu aylarca bilbord larda temiz olarak göstermişlerdir.
Benim bu açıklamamdan dolayı Erzurum Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığı tarafından şahsım, Üniversite Rektörlüğü, YÖK Savcılık koğuşturması ve Asliye Hukuk hakimliğine şikayet edilmiştir. Mahkemem devam ediyor. Bazı cezalar almış olabilirim. Hiç önemli değil Beni sahte rapor düzenlemekle suçladılar. Onları Yüce Allah’a havale ediyorum. Hayatında Fenol Analizi yapmayanlar ve konusunda uzman olmayanlar Suda Fenol yoktur diye rapor yayınladılar.
Yaptığım analizler bir günlük olmayıp en az iki aylık bir çalışmanın sonucuydu. Tamamen Standart Metotlarda belirtilen kriterlerde analizler yapılmıştır. İnceleme yaptığım arıtma tesisindeki açıklamalarım ve anlattığım konular ve resimler bilgisayar ortamında mevcuttur. Ayrıca yaptığım analiz tutanaklarında 7 tane lisans üstü eğitim gören Çevre ve Kimya mühendisi öğrencilerimin imzaları vardır.
Benim Ceza almam hiç önemli değil. Bu durumdan çok mutluyum ve vicdanım iyice rahatladı . Benim bu açıklamam amacına ulaştı. Birincisi, doğruları açıkladığım 5 ay sonrada olsa İL HIFZISSIHHA KURULU tarafından teyit edilmesidir. İkincisi ise ESKİ genel Müdürlüğüne Sayın Remzi ERTEK Beyin atanmış olması ve Sudaki dezenfeksiyon işleminin Ozonla yapılacağını açıklaması olmuştur. Bu vesileyle Bursa İznik’te 3 – 5 Eylül 2008 tarihinde düzenlenen ”Su tüketimi – Arıtma ve Yeniden Kullanım ” konulu Sempozyumunda birlikte çalıştığım Remzi ERTEK Bey’e buradan yeni görevinin hayırlı olması dileklerimi iletirim.
Saygı ve Sevgilerimle
Yrd.Doç.Dr Nuhi DEMİRCİOĞLU
Bir yanıt yazın