Resmi ilanların adaletsiz dağıtıldığı ve basın özgürlüğünün ortadan kalktığı iddiaları kurumumuzun kuruluşuna gerekçe olmuş, 2 Ocak 1961 tarihi basın sektörümüz için dönüm noktası olmuştur. Bu önemli tarihten 8 gün sonra, 10 Ocak 1961 günü yürürlüğe giren 212 Sayılı Yasa, gazetecilerle ilgili çalışma mevzuatına getirdiği iyileştirmelerle mesleğimizde yeni bir dönem başlatmıştır.
Üslendiği sosyal ve ekonomik görevleri nedeniyle sektörde ‘gazetecilerin kara gün dostu’ olarak bilinen kurumumuz, çalışan gazetecilere verdiği desteği 1960’lı yıllardan bu yana artırarak sürdürüyor. Bu amaçla, 1963 yılından bu yana gazetecilere verdiğimiz borç para miktarını 2010 yılında yüzde 222 oranında zam yaparak 1.620 liradan 3,600 liraya yükselttik. Aynı yıl içinde yaptığımız yeni bir düzenlemeyle faizsiz olarak verilen borç paranın geri ödeme vadesini gazetecilerin ödeme güçlüğü çekmemesi için 12 ve 24 ay şeklinde iki seçenekli hale getirdi. Kurumumuz tarafından 2009 yılında 4 bin 431 gazeteciye; 2010 yılında ise 5 bin 426 gazeteciye borç para verildi.
GRİ PASAPORT
Gazetecilerin vize kuyruğunda beklememesi için Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın talimatlarıyla başlatmış olduğumuz Gri (Hizmet) Pasaportu Projesi sonuçlandı. Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç tarafından önceki gün müjdesi verilen uygulamanın detayları yine önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacak.
İLETİŞİM MEZUNLARINA KADRO
Kısa bir süre önce Genel Kurulumuz, gazetelerin asgari fikir işçileri kadrosunda görevlendirilecek iletişim fakülteleri veya diğer fakültelerin iletişimle ilgili bölümlerinden mezun olanlar için, aranılan en az ara vermeden 6 ay çalışmış olmak şartı’nı kaldırdı. İşsiz gazeteciler başta olmak üzere iletişim mezunlarına yeni istihdam imkanı sağlanmış oldu. İletişim mezunu binlerce gencin, deneyimli ama işsiz gazetecilerin istihdamı için yeni projeler üzerinde çalışmaktayız.
HAPİSTEKİ GAZETECİLER
12 Mart 1971’de anayasa ve yasalarda gerçekleştirilen geriye gidişler gazetecileri de önemli ölçüde etkilemiştir. Bu nedenle de “Çalışan Gazeteciler Bayramı” tanımı 1972′den bu yana “Çalışan Gazeteciler Günü” ne dönüştürülmüştür.
En son çıkan Basın Kanunu gazetecilerin deyimiyle öncekilere göre en liberal Basın Kanunu olma özelliğine sahip. Ancak bugün gazeteciler, Terörle Mücadele ve Türk Ceza Kanunu’ndaki bazı maddeler nedeniyle yargılanıp hapse girebiliyor. 600 yılla yargılanan gazetecilerin olduğu bir tablo ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Demek ki, yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Mahkemelerce verilen cezalar kesinleşip cezaevlerindeki gazeteci sayısı arttığında 12 Mart 1971’deki kayıplardan daha da geriye gidilmiş olacaktır. Bu sorunun çözümü için atılan önemli adımların hızlanmasını temenni ediyoruz.
Bu vesileyle, çalışan gazetecilerimizin buruk ama anlamlı gününü kutlar, başarılarının devamını dileriz. Ayrıca görevi başında yaşamını yitiren meslektaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.”
Bir yanıt yazın