“Kurtuluş Savaşı diye bir şey yoktur. Erzurum Kongresi ise, Mustafa Kemal’e, İngilizlerin dikta ettiği sıradan bir toplantıdır” şeklinde düşünen, hatta bu düşüncelerini kitap şekline dönüştüren, sonra da dönüp bu yalan ve iftiralarla dolu kitabı Erzurum’a bastırmak isteyen kişiler için tabii ki, Erzurum Kongresi’nin de, o kongrenin yapıldığı binanın da hiçbir kıymet-i harbiyesi olamaz.
Fakat kahır ekseriyet, yani bu milletin istiklalini elde etmek uğruna, büyük bir kurtuluş mücadelesi verdiğine yürekten inanan milyonlar için Erzurum Kongresi, hayati değere sahip muazzam bir sivil inisiyatiftir; o kongrenin yapıldığı bina da manen çok kıymetlidir.
Tarihi belgeler bize, bugünkü kongre binasının esasında orijinal kongre binası olmadığını söylüyor. Ama bunun hiçbir önemi yoktur. Yahut da bu bina, o bina değil diye, Milli Mücadele meşalesini ateşleyen Erzurum asla küçülmez, hatta 52 gün süren ve sonunda mazlum milletlere de ilham olan Erzurum Kongresi’ne halel gelmez.
Bütün bunları şunun için anlatma ihtiyacı duyuyoruz:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı dün aldığı bir kararla, Erzurum ve Sivas kongrelerinin yapıldığı binaları uhdesine aldı ve “Milli Saraylar” kapsamına soktu.
Yani bundan böyle hem Erzurum, hem de Sivas kongrelerinin yapıldığı binalar, milli saray muamelesi görecek ve binaların bakımları daha profesyonel ekipler eliyle yapılacak.
Erzurum Kongresi’nin yapıldığı o meşhur sübyan mektebi, zaman içinde önemli bir yangın geçirmiş. Cumhuriyet’in ilanından sonra, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, vakit geçirmeden harabeye dönen binayı onarıp, aslına uygun hale getirmiş.
Dolayısıyla değişen çok fazla bir şey yoktur. Aynı yerde orijinaline yakın yeni bir bina yapılmış ve o günden bugüne dek bu bina, “Tarihi Erzurum Kongresi” binası olarak kabul edilmektedir.
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin birkaç ay önce Erzurum’a geldiğinde, tarihi kongre binasını da ziyaret etmişti. Başkan Şahin’in orada gördüğü manzara çok da iç açıcı değildi; çünkü binanın genel bakımı ve personel sayısı açısından önemli bir sorun vardı. Başkan Şahin de bu manzarayı görünce, “Bu binanın Meclis’in uhdesinde olması gerekir” dedi ve bu dediğinin gereğini yaptı.
Esasında bu sürecin evveliyatı var. Şu sıralar hâlâ açıkta olan Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, tarihi Erzurum Kongresi binasının daha iyi bir noktaya ulaşması için, tıpkı Milli Saraylar gibi, burasının da Meclis Başkanlığı sorumluluğunda olması gerektiğini düşünerek, resmi girişimlerde bulunmuştu.
Sonuçta son derece doğru bir kararla, Erzurum’un yanı sıra Sivas’taki kongre binası da artık Meclis’in sorumluluğu altına alınmış oldu.
Bundan böyle ödenek ve personel sorunu kalmayacak…
Üstelik yeni yatırımlar yapılacak ve her iki bina da daha işlevsel hale gelecektir.
Dün bu konuda Meclis’te yapılan törende Başkan Mehmet Ali Şahin müthiş dokunaklı bir konuşma yaptı ve “Kurtuluş Savaşı yoktur” diyenlere tokat gibi cevaplar verdi.
Vali Sebahattin Öztürk’ün de hazır bulunduğu o törende, Başkan Şahin, “Erzurum Kongresi olmasaydı, Milli Mücadele ve nihayetinde de bağımsızlık savaşı olmayacaktı” dedi.
Bu karardan ötürü, Meclis Başkanı Şahin’e Erzurum halkı adına teşekkür ediyoruz.
Mehmet Şener