Oyunların yapıldığı salonlarda, sık aralıklarla elektrik kesintisi meydana geliyor.
Hani ilk gün o ilk müsabakada, yaklaşık 20 dakikalık bir kesinti olmuştu ya, o zaman “Nazar değdi. Açılış töreni o kadar muhteşemdi ki, Erzurum’u çekemeyenlerin gözü kaldı” demiştik.
Sonra anlaşıldı ki bu öyle nazar değme işi filan değil.
Oyunlar için hükümet hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı, paraysa para, yetkiyse yetki……
Neredeyse bütün kamu birimleri bu mesele için seferber olmuştu. Amandır, aksilik, yanlışlık olmasın diye……
Hikaye……
Elektrik kurumu bildiğini okumaya devam etti.
Nasılsa Erzurum’da elektrik kesilmesi o kadar sıradan ve alışıldık bir manzara ki, ilgili kurum, oyunlar için bu rutin anlayışını değiştirme ihtiyacı duymamış!
Evet; bu kadar basit……
Bu gerçek bilindiği halde, önlem alınmaması hakikaten manidardır.
Her biri bilmem kaç milyona mal olan o salonlarda tedbirler zamanında alınmış olsaydı, bugün dünyaya karşı mahcup olmazdık.
Ne kadar ayıp ve ilkel bir durum:
Müsabaka sırasında salonun elektriği kesiliyor ve maç bilmem kaç dakika duruyor, yahut da televizyon canlı yayından çıkıyor!
Tamam; kabul ediyoruz bu büyüklükteki organizasyonlarda, ne kadar iyi niyetli olursanız olun bir takım aksiliklerin önüne geçmeniz mümkün değil.
Ama aksiliklerin adet haline dönüşmesi ve kimsenin de bundan rahatsızlık duymaması faciadır.
Ulaşımda sorunlar var. Servis aracı, düz yolda takla atıyor.
Gazeteciler ve sporcular vaktinde nakledilemiyor.
Basın büroları zaten evlere şenlik……
Dün yazmıştık; resmin tamamı son derece güzel.
Fakat detaylardaki hatalar sık aralıklarla tekrarlanmaya başlayınca, artık o resmin tamamı da olumsuz bir görüntü vermeye başladı.
Taciz iddiasından tutunuzda, pistlerde ardı arkası kesilmeyen kazalara kadar, bir çok olumsuz görüntü var.
Aslında bunların hiç biri öyle çok ciddi sorunlar değil. Ama kimse ilgilenmeyince o küçük ve ciddi olmayan sorunlar büyüyüp dağ kadar oluyor. Sonra da medyada çarşaf çarşaf olumsuz haberler çıkıyor.
Dün Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül yazılı açıklama yaparak, başta taciz iddiaları olmak üzere, bazı eleştirilere cevap verdi ve sert bir dille bütün iddiaları yalanladı.
Sayın Genel Müdür, müzmin muhterisler hariç kimse bu oyunlar sırasında üst üste olumsuzluklar yaşanmasını istemez ve yaşanmasını görmekten sevinç duymaz.
Biz de istiyoruz ki, her şey dört dörtlük olsun ve bunca insanın emeği, akıtılan milyonlar boşa gitmesin, heba olmasın…
Biliyoruz ki, bu oyunların vücuda gelebilmesi için yüzlerce, binlerce insan gece gündüz samimi bir şekilde çalıştı ve nice uykusuz akşamlar geçirdi.
Ama varsa bir takım yanlışları da yok saymayalım, halının altına süpürmeyelim ki, yenileri uç vermesin ve hatalar vaka-i adiyeden olmasın.
Misal; şu elektrik kesintisi nedir Allah aşkına, çaresiz bir sorun mudur?
Ya da ulaşımda yaşanan aksaklıkların önüne nasıl geçilemez?
Bunlar basit sorunlar, ama ilgilenmeyince sanki çok önemli meseleymiş gibi herkesin gözüne batıyor.
Kamuoyunun beklentisi odur ki, Erzurum bu sınavdan anlının akıyla çıksın ve yarınlar için daha büyük hedeflerin peşine koşsun……
Dün, Mehmet Ağar ve Adnan Polat’ın maruz kaldığı yakışıksız durumu yazmıştık. Söyler misiniz siz o görüntü sizce de son derece çirkin değil miydi?
Sayın Ağar, dün telefonla aradı ve bu meselenin kendisi için önemli olmadığını, Erzurum’a karşı hep sevgi ve saygı duymaya devam edeceğini söyledi.
Evet; Ağar nazik bir insan ve Erzurum’u çok seviyor. Belki o üzerinde durmayacak ama bu demek değil ki yapılan doğruydu.
Adnan Polat da aynı şekilde düşünüyor.
Fakat beraberlerinde yabancı misafirleri vardı ve o yabancı misafir o manzaradan ciddi biçimde rahatsız oldu. Zaten Ağar ve Polat’ı üzen de o manzara oldu.
Yoksa biri bu şehrin evladı, diğeri de bu şehri son derece seven ve bu şehre emek vermiş kıymetli bir insan……
Onların gönlünü anlam mümkün, önemli olan yabancılara karşı daha fazla mahcup olmamaktır.
Demek istediğimiz bu……
Adam ne güzel demiş:
“Sinek bir şey değil ama mide bulandırıyor”
Mehmet Şener