Ben Başkanım, benim yönetim kurulum var, yetki de sorumluluk ta bende, -ben -ben -ben…
Kadıköy Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfının genel kurulunu takip ettim.
Sadece bir dönem yani üç yıl gibi bir süre vakıf başkanlığı yapmış olan şahıs, kendisini öyle bir dev aynasında görüyor ve kendinden başka kimseyi insan yerine koymayan öyle tavırlar sergiliyor ki yani, bir insan bu kadar mı pişkin olur dedirtti.
Sen bir alemsin Alemdar…
O salonda bulunan herkes gibi bende resmen Muammer Alemdar ŞOV izledik.
Salonda bulunan hukukçuların belirttiğine göre yasal olarak vakıf senedine göre yeni yapılan bir üye ilk genel kurulda onaylandıktan sonra üyeliği kabul edilir denilirken, sayın Alemdar -şu an ben vakıf yönetim kurulu başkanıyım ve sorumluluk bana ve yönetim kuruluna aittir, itirazı olan toplantıdan sonra mahkemeye gitsin dava açsın diyerek yeni üye yaptığı insanlara oy kullandırmak için türlü türlü manevralar yaptı.
Genel kurul toplantısında Divan heyeti seçildikten sonra başkanlığının yeniden seçilene kadar sona erdiğini bilmeden “-ben vakıf başkanıyım, ben sorumluyum bu toplantının sorumluluğu bana aittir” gibi kibirli sözler söyleyen sayın Alemdar’ın divan heyeti hakimiyeti eline aldıktan sonra gardı yavaş yavaş düşmüş oldu.
Öyle ki faaliyet raporunu okumak zulüm gibi geldi kendisine zira kesin kazanacak diye planlar yapmıştı. Ayrıca B planı C planı da devreye sokmak üzere hazırdı.
Fakat ne yaparsa yapsın salonda bulunanların hem vicdanlarının sesi, hemde tercihleri değişimden yana olunca sonuç Alemdar’ı daha da hırçınlaştırdı.
Seçim sonucu açıklandığında yani A. Hadi Atalar : 170 oy Muammer Alemdar : 70 oy aldığı netleşince herkes şu soruyu sordu;
Ya Muammer Alemdar senin yeni üye diye oy kullandırmaya çalıştığın toplam üye sayısı 40 kişi idi, hepsini toplasan üst üste koysan da 110 eder, gene arada çok fark çıkıyor.
Bir Erzurum Vakıf Başkanına hiç mi hiç yakışmadı…
Sonuç açıklandıktan sonra yapacak bir şey kalmadığını anlayınca yeni yönetime “ – ben vakıfı teslim etmiyorum” gibi diktatörce bir tavır sergiledi. Fakat her diktatörün saltanatı hazin bir yenilgiyle bitmiştir. Özellikle yakın zamanda bunu sıkça yaşıyoruz.
O kadar tiyatro sergilemeye değer miydi? Üç sene vakıfı, Başkan olarak temsil ettin, anlatacağın çiçekten böcekten başka bir faaliyette bulunmamışsın. Bari onurunla bıraksaydın daha hoş bir tablo olurdu.
Eski üyelerinde üyeliklerini iptal etmiş…
Vali yardımcısı mikrofonu alarak bu durumu kendisi izah etti.
İçlerinde halen görevi başında olan İstanbul vali Yardımcısı bir üyenin üye aidatınızı biz yatırdık sorun yok denilerek üyelikten çıkarılıp oy kullanması engellenen bir çok üye olduğu anlaşıldı. Toplantı esnasında da Muammer Alemdar mikrofondan açıkça “-bazı eski üyeler üye aidatını yatırmadığı için üyelikten çıkarıldı” diye kendisi dile getirdi.
Yazık çok yazık sadece vakıf başkanı etiketi uğruna bu kadar film çevirmek Erzurum’lu hiç kimseye yakışmaz.
Erzurum’lu gururludur, onurludur, merttir, yiğittir.
Bu özellikler bizim manevi gücümüz kuvvetimizdir, Dadaşlar bu değerleri basite alamaz.
Kadıköy Erzurum vakfı bilinen en büyük vakfımızdır, burada başkanlık yapanlar daha dikkatli davranmak zorundadırlar.
Bu arada 12 Mart gecesinin akibeti yani sorumluluğu tahmin ettiğimiz gibi oldu.
Mustafa Ilıcalı, Ahmet Ağırman, Salih Kenan şahin gibi isimlerin sorumluluğunda Abdi İpekçi salonunda yapılacak.
Kenan Gülerci