Aydın: “Geleceğin güçlü Türkiye’sini birlikte inşa edeceğiz”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili adayı Prof. Dr. Kamil Aydın, “Türk siyaset hayatında, ‘önce ülkem ve milletim, sonra partim’ ilkesi çerçevesinde demokratik sorumluluk kültürüne sahip bir anlayışla siyaset yapan Milliyetçi Hareket Partisi, milletinden aldığı destek ile aynı anlayış, azim ve kararlılıkla Türkiye’nin gelecek 12 yılına mührünü vuracaktır” dedi.
12 Haziran’daki Milletvekili Genel Seçimleri’ne 3 gün kala seçim çalışmalarını aralıksız sürdüren MHP ikinci sıra milletvekili adayı Kamil Aydın, kent merkezinde esnafı ve vatandaşları ziyaret etti. MHP’nin geçmişte demokratik standartların yükseltilmesine ve uzlaşı kültürünün tesis edilmesine katkı sağladığını belirten Aydın, gelecekte de siyaset kurumunun saygınlığının bir teminatı olacağını kaydetti.
MHP’nin, 21’inci yüzyıl Türkiye ve dünya dinamiklerini güçlü bir vizyonla, çağı Türkçe algılayıp yorumlayarak, geleceğin güçlü Türkiye’sini birlikte inşa etmeyi öngördüğünü ifade eden Aydın, “Süper güç ve lider ülke Türkiye öngörüsü, kökleri Türk milletinin tarihi ve kültürel gerçekliklerine dayanan ve geleceği kucaklayan kutsi bir anlayışın ifadesidir. Milliyetçi Hareket, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etmeyi kendisine siyasi misyon olarak kabul etmiştir. Bu misyon, Türkiye’yi lider ülke konumuna taşırken, başta Avrasya coğrafyasındakiler olmak üzere bütün mazlum milletlerin de hür ve onurlu bir şekilde yaşamasına ışık tutacaktır. Bunu başarmanın şartı, Türkiye’nin teslimiyetçi ruh hâlinden kurtulması ve Türk milletinin özünü temsil eden değerlere yönelmesinden geçmektedir. Milliyetçilik anlayışımız, siyasi sistemin demokratikleşmesini, toplumsal değerlerin siyasi merkezde temsilini ve kardeşlik ve dayanışma kültürünün hâkim kılınmasını öngörmektedir. Bu öngörü, insanımıza sonsuz güveni esas alan bir yaklaşımın eseridir” diye konuştu.
Kendi milli ve tarihi değerleriyle barışık, sorun çözme kabiliyeti olan etkin bir devlet düzeni kurmuş, ülkenin kaynaklarını seferber edecek milli bir kalkınma modeli uygulamaya koymuş ve devletler camiasında saygın konuma gelmiş güçlü bir Türkiye’nin 21’inci yüzyılda dünya siyasetinde ve ekonomik hayatında söz sahibi olacağını vurgulayan Aydın, “Türkiye’nin, demokratik, medeni ve mütekabiliyet zemininde yol almayan AB, ABD ve diğer ülkelerle olan dış ilişkileri, eşitlik ve karşılıklı sorumluluk ilkesine uygun olarak yeni bir bakış açısıyla yeniden şekillendirilecek, Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir projenin şu ya da bu şekilde içinde ya da destekçisi konumunda olunmayacaktır. Türkiye’nin yakın ve uzak çevresindeki hiçbir gelişme, Türkiye’nin güvenlik ve huzurunu tehdit edemeyecek ve Türkiye’nin haklarını yok sayamayacaktır. Yakın çevre ile en az sorunun yaşandığı ve en fazla işbirliğinin geliştirildiği tam bağımsız bir dış politika takip edilmesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin temel yaklaşımı olacaktır.
Bölgesel barış ve güvenliğin tesisi Türkiye’nin ulusal çıkarları ile doğrudan ilgili olacağından, Türkiye’ye rağmen hiçbir küresel ya da bölgesel aktörün barış ve güven ortamını tehdit etmesine fırsat verilmeyecektir. Türkiye, geliştireceği bölgesel işbirliği projesiyle Balkanlar, Ortadoğu, Hazar havzasını içine alan Avrasya coğrafyasının tartışmasız lider ülkesi olacaktır. Türkiye merkezli medeniyet projesi; bu coğrafyada demokratik standartların yükseltilmesini, refahın artırılmasını, insan hak ve hürriyetlerinin teminat altına alınmasını, adaletin hakim kılınmasını, barış ve huzurun tesis edilmesini, çatışma ve gerilimlerin yok edilmesini, yoksulluğun kökünün kazınmasını, insanca yaşamanın erdemlerinden bu coğrafyadaki insanların nasibini almasını sağlayacaktır. Dünyaya ve insanlığa bakışımızı; Ahmet Yesevi’nin, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaşi Veli’nin insan merkezli madde ve madde ötesi varlık aleminin sentezinden oluşan bir anlayış şekillendirecektir. Küresel Güç Türkiye’nin devlet ve insan hayatında hâkim kıldığı evrensel ve insani ilke ve değerleri benimseme iradesini ortaya koyabilen ve Türkiye’nin açtığı barış şemsiyesinin altında yer almayı arzulayan ülkeler bu birliktelikten güç kazanacaklar ve aynı zamanda bu yapıya güç katacaklardır. Bölgesel ve küresel siyasetin dinamikleri bu yeni işbirliği yapısı ekseninde şekillenecektir. Bu anlayışla şekillenen ve Milliyetçi Hareket’in önümüzdeki 12 yılda tek başına iktidarını hedef alan ‘2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye’ vizyonumuzu ve temel görüşlerimizi içeren Seçim beyannamesi milletimizin engin sağduyusuna takdim edilmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, 2011’de yapılacak Milletvekili Genel seçiminde aziz milletimizin teveccühüne mazhar olarak Cenab-ı Allah’ın izniyle tek başına iktidara gelecek ve ülke yönetimini üstlenecektir. Buna inancımız tamdır” diye konuştu.
ERZURUM (İHA)