Dün Erzurum ve Ağrı mitingi ile seçim çalışmalarına son nokta konulmuş oldu.
Eskiden (Demokrat Parti’nin başlattığı bir gelenek olarak) merkez sağ partiler seçim çalışmasını Erzurum’dan başlatırdı. Bunun uğur getirdiğine inanan Demirel ve merhum Özal temayülü hiç bozmadı. Yanlış hatırlamıyorsam 2002 genel seçimlerinde Erdoğan da o yolu izlemişti. Fakat bu seçimde teamül değişti: AK Parti kıran kırana geçen 12 Haziran seçimlerinin son mitingini Erzurum’da yaptı. Bu yeni uygulamanın AK Parti’ye uğurlu olup olmayacağını, hep birlikte göreceğiz.
Yarın sandık başına gideceğiz ve ülkenin geleceğini şekillendirecek 12 Haziran seçimleri için oy kullanacağız. Muhtemelen bir ay sonra da yeni ama sivil anayasa tartışmaları başlayacak. Yani gündem yine çok hareketli olacak.
Neyse, biz dünkü mitinge dönelim ve bazı sorulara cevap arayalım: Misal; kamuoyunda miting öncesi beklenti neydi ve miting o beklentiyi karşıladı mı, karşılamadı mı? Yahut da AK Parti teşkilatı umduğunu bulabildi mi, bulamadı mı?
AK Parti kurulduğundan beri üç (12 Haziran dahil) genel, iki yerel seçim ve iki de referandum yapıldı. Her defasında Başbakan Erdoğan Erzurum’a gelip halka hitap etti. Dün arşive girip önceki seçimlerdeki meydan görüntülerine baktım; hiç biri dünkü miting kadar coşkulu, kalabalık ve istekli değil…
Mitingin hemen ardından herkesin birbirine sorup durduğu soru şuydu:
“Meydanda kaç bin kişi vardı?”
Bu sorunun tek bir cevabı yok!
Çünkü polis, 100-120 bin arası diyor, başka birileri 30-40 bin arası bir kalabalık olduğunda ısrar ediyor. Biz ise, geçmiş mitingleri de baz alarak baktığımızda, 50-70 bin arası bir kalabalık olduğunu söylüyoruz.
Asla küçümsenecek bir sayı değil. Üstelik mitinge katılan kişiler son derece istekli ve samimiydi. Şayet polis güvenlik gerekçesiyle işi anormal derecede abartmayıp, vatandaşın miting alanına daha kolay ulaşmasına imkan verseydi, belki de sayı çok daha artabilirdi. Gözlerimle gördüm, bir çok kimse polis barikatını aşamam diye, miting alanına gitmekten vazgeçti.
Hava güzeldi; ne sıcak, ne soğuk. Miting için ideal bir ortamdı.
AK Parti teşkilatı bu miting için haftalar öncesinden hazırlıklara başlamıştı. Tam da emeklerinin karşılığını aldılar. Ufak tefek de olsa aksilik yoktu, parti yöneticilerini mahcup edecek sürprizler yoktu, ahali coşkuluydu, meydanda intizam vardı.
Nitekim Başbakan Erdoğan da gördüğü manzaradan çok etkilendi ve zaten çok sevdiği Erzurum’u bir kez daha övgü dolu sözlerle göklere çıkardı.
Meydan O’nu bekliyordu, O da meydanı…
İlk kez duyduğumuz bir şey söylemedi.
Özellikle Palandöken okurları için hiç sürpriz yoktu.
Çünkü Palandöken, DAP teşkilatının Erzurum’da kurulacağını, Başbakan’ın açıklamasına dayanarak geçen hafta zaten yazmıştı. Süper Kupa, Konaklı ve önümüzdeki yıllarda yapılacak uluslar arası yarışlar…
Başbakan, Palandöken’in “söyleyecek” dediklerini söyledi.
Meydanı dolduran on binler, Erdoğan’ı coşkuyla alkışladı ve açıkladığı her yeni hizmet için, “Erzurum seninle gurur duyuyor” karşılığını verdi.
O da aynı centilmenlikle, “Asıl biz sizinle gurur duyuyoruz yiğit dadaşlar” diyordu.
Adaylar kim olursa olsun, Erzurum için asıl ölçü bizzat Tayyip Erdoğan’ın kendisidir…
O Erzurum’u çok seviyor, Erzurum O’nu…
Dün İstasyon Meydanı, bu karşılıklı gönül köprüsüne bir kez daha tanık oldu.
Seçim sonucu ne olur bilinmez ama Erzurum’da, Erdoğan için çok büyük bir kredinin açık olduğunu görmemek salaklık emaresidir.
Sonuç olarak dün Erzurum’da AK Parti teşkilat olarak istediği sonucu fazlasıyla almıştır.
Şimdi o meydanı dolduran binlerin sandığı hangi ölçüde doldurup doldurmayacağına bakacağız.
Çünkü asıl sonuç, sandıktan çıkacak sonuçtur.
Mehmet Şener
Bir yanıt yazın