“Yiğidi öldür ama, hakkını da yeme demişler” atalarımız.
Bende, bugün eğri oturup, doğru konuşacağım.
Biliyorum, birileri hemen beni eleştirecek.
Ya da, yorum yazacak…
“Senide mi kaybettik. Seni de mi, satın aldılar. Kaç kuruşa satıldın. V.S.”
Neyse, bunlara kulak tıkayayım.
Yine ben, ben olarak yazayım.
Yakutiye Medresesinin, etrafındaki ağaçlar söküldüğünde, figan ettik.
Netice de, ortaya güzel bir eser çıktı.
Şimdi, Yakutiye’nin etrafı cıvıl, cıvıl.
Çoluğunu, çocuğunu alan Yakutiye’ye geliyor.
Çocuklar, bisikletlerine biniyor.
Gençler, araç yarıştırıyor.
Ha pislik yok mu?
Tabi ki, var.
Bazı pislik tipler, yine oradalar.
Ama Yakutiye parkına, rast gele çöp atanlar ve çöp bırakanlarda.
Buna, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, ne yapabilir?
Tabiî ki, hiç bir şey…
Sorumluk bizlere düşüyor.
Çöp atanı, çevreyi kirleteni.
Pislik emellerini gerçekleştirmeye gelenleri.
Bizler engellemeliyiz.
Müdahil olmalıyız.
Gerektiğinde 155 polis imdat telefonunu tereddüt etmeden aramalıyız.
**
Geçen hafta, yani 7 Temmuz günü açılan Şükrü paşa semt garajının açılışına gittim.
Erzurum insanına yakışır bir tesis yapılmış.
Yapılanlar, anlatmamla bitmez.
Hep eleştirdiğim, yerden yere vurduğum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’i, bu kez kutlamak istiyorum.
Ama…
Amama gelince.
Gelirken, her şey dört dörtlüktü.
Yollar, kaldırımlar mükemmeldi
Ayrılırken, farklı bir güzergahtan şehre döndük.
Kombina caddesine gelene kadar, tozdan boğulduk.
Her yer çakur çukurdu.
Ortada, duran bir iş makinesi ve etrafında birkaç boru vardı.
İş makinesinin, kime ait olduğunu merak ettim.
Üzerinde, ESKİ yazıyordu.
**
Erzurum, özlediği Milletvekiline kavuştu.
Bu isim tabiî ki Adnan Yılmaz.
Gözlerimle tanık oldum.
Sayın Yılmaz, ziyaretime geldi.
Telefonu bir an susmadı.
Her arayana cevap verdi.
Her yardım isteyene, anında merhem oldu.
İnşallah, Adnan bey’de bizi yanıltmaz.
Erzurumlunun yarasına merhem olmaya devam eder.
Biz de, hep “Erzurum’un vekili oldu” diye yazmaya devam ederiz.
Recep Kapucu