Domuz gribi salgını, neredeyse Türkiye’yi sardı.
Bizim bölgede şükür, henüz hayatını kaybeden yok.
Ancak ciddi bir tehlike olarak her an kapımızı çalabilir.
Herkes tedirgin ve ikilem içinde.
Günler, haftalardan beri tartışılıyor.
Hiçbir aşı Türkiye’nin gündemini bu kadar uzun süre işgal etmemiştir.
******
Başbakan Erdoğan, aşıya ‘karşı bir duruş’ sergiledi.
Milletin gözünü korkuttu.
“Acaba bir bildiğimi var? Başbakan niye aşı olmuyor?” diyor vatandaş.
Kime “aşı” desen, hemen Başbakan Erdoğan’ın tavrından söz ediyor.
Arkadaşımız Şimşek Akpınar’ın annesinin vefatı nedeniyle eş- dostla selamlaştık.
Bazıları önlem olarak öpüşmüyor, toka ile yetiniyor.
Ama Şimşek Akpınar, o gün acısını paylaşmaya gelenlerle tek tek öpüştü.
Eğer Akpınar, şimdiye kadar domuz gribi olmadıysa bir daha hiç olmaz.
Milletvekili Zeki Ertugay da cenaze törenindeydi.
Baktım Zeki ağabey, domuz giribine meydan okurcasına herkesle sarmaş dolaş.
******
Karşı cephede ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ “aşı vurdurun” diyor.
Endişe edilecek bir durum olmadığını savunuyor.
Biz de ona inandık ve sağlık ocağına gittik.
Aile doktoru, “Aşı olmanızda fayda var” dedi.
Hemşire odasında kayıt altına alındık ve birkaç dakika içinde aşı olduk.
Aşı olmakla kalmadık, yakınlarımıza da ‘aşı olun’ çağrısında bulunduk.
Akdağ’ın söylediği gibi, hiç bir yan etkisini de görmedik.
Korkulu rüya görmektense aşı vurulmak daha kolay değil mi?