- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Erzurumlu hayırseverlere çağrı!

Hayır, hasenat ve güzel işler (salih amel) yaparak bir ömrü taçlandırmak her insanın tabiatında var olan asli bir özelliktir. Elindekinden veren büyür. İmkânlarını, bilgisini paylaşan huzur ve mutluluk duyar. Bu verginin illa da maddi olması gerekmez. Bir tebessüm, bir güler yüz, bir selam, bir tatlı sözün sırasında sadaka yerine geçtiği bilinir. Bir teselli cümlesi, ihtiyacı olan bir kimseye bir fikir verme, birine yol gösterme, gönlü yaslı birini avutma, karşındakini hoşlayacak bir söz, rahatlatıcı bir tavır, küçük bir ikram yerine göre paha biçilmez derecelerde makbul bir iyilik hükmünü alabilir.

Bizim medeniyetimiz vakıf medeniyetidir. Bizler vakıf kültürünü dünyaya ihraç ettik. Hayır yapmayı kalıcı kılmak istedik. Hayrı sistemli ve uzun ömürlü bir hale getirerek kurumsallaştırdık. “Tabak kıran beslemeler” için, “hastalanan göçmen kuşlar ” için dahi vakıflar kuran alabildiğine incelmiş bir insani bakış açısı geliştirdik.

Aşevleri, imaretler, çeşmeler, yollar, köprüler yaptırdık. “Aç ve açıkta kimseyi bırakmamak” bizlerin temel hasletlerinden oldu. İlim, sanat ve zenaat de bir vakıftır. Bilgiyi, sanatı aktarmak, dileyene öğretmek bilenin üzerinde borçtur. Şimdilerde okul, yurt yaptıran, hastahane odası döşeyen, öğrenci okutan bir hayli güzel insanımız var. Yapabilen yapıyor. Bu arzu, yapamayanın, gücü yetemeyenin içinde de buğulu bir hasret olarak tütmekte devam ediyor.

Günümüz Türkiye’sinde Kayseri ili bağışlar yaparak şehrini kalkındıran gani gönüllü hayırseverlerinin çokluğu ile bayrağı önde götürüyor. Bize göre de Türkiye için bir rol model oluşturuyor. Şehrin çehresini değiştirmede, ihtiyaçlarını temin etmede, açıklarını kapatmada bu Kayserili hayırseverlerin katkısı çok büyük.

Elimizde bu konuyla ilgili olarak hazırlanmış bir liste var. Erciyes Üniversitesi Kulak-Burun- Boğaz Hastalıkları uzmanı değerli dostumuz Prof. Dr. Mustafa Erkan Beyefendi’nin lütfedip de bize gönderdiği sayfalar dolusu uzayıp giden bir doküman bu. Bu listedeki her ünite, çoğu zaman o üniteyi yaptıran hayırseverin adını taşıyor..

Bu hayırseverlerin sadece Erciyes Üniversitesi’ne yaptırdığı binalar bile büyük bir yekûn tutuyor. Bu uzun listeden birkaç örnek seçip yazımıza koymayı uygun bulduk.

“Kadir Has Merkez Kütüphanesi”, “Zekiye-Nuri Has Enstitüler Binası”, “Mahmut Has Mediko Sosyal Merkez Binası”, “Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi”, “Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakil Merkezi”, “Semiha-Asım Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi”, “Mehmet Yılmaz Öztaşkın Kalp ve Damar Hastanesi”, “Hakan Çetinsaya Deneysel ve Klinik Araştırma Merkezi”, “Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi Binası”, “Nuri Cıngıllıoğlu Fen- Edebiyat Fakültesi Binası”, “Fehmi Özilhan Sivil Havacılık Yüksek Okulu Binası”, “H. Mehmet Bayraktar İlahiyat Fakültesi Ek Binası”, “İzzet Bayraktar Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu”, “Halil Bayraktar Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu”, “Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksek Okulu”, “Mustafa Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksek Okulu”, “Sait Molu Acil Servis Ünitesi”, (Makbule Küçükçalık- Nuh Mehmet Küçükçalık) “Yabancı Diller Yüksekokulu”, “Demir Karamancı Bilim Sitesi”, (Faik Hızıroğlu) :” Hızıroğlu Konağı”, “ Kayseri Yüksek Öğrenim Vakfı”, “Atatürk Sağlık Yüksek Okulu”, “Mustafa Kılıçer Eczacılık Fakültesi Binası”, “Marianne Molu Amfi Tiyatro”, (Hacı Boydak) “Boydak İlköğretim Okulu”, (Mehmet Tatar) “Hülya- Mehmet Tatar Diş Hekimliği Fakültesi ve Hizmet Binası”, “Ağız-çene ve Diş Cerrahisi Hastanesi Hizmet Binası, (Ömer Lütfü Göknar- Bekir-İbrahim Özbıyık) Hukuk Fakültesi Hizmet Binası”, “Ahmet Karamancı Halk Sağlığı Merkezi”, (Sabancı Ailesi) “Sabancı Kültür Sitesi”, (Ziya Eren) “Eğitim Fakültesi Binası”, “Mustafa Eraslan Çocuk Hastanesi Hizmet Binası”, (Fevzi Mercan)” Mercan Çocuk Hastanesi Hizmet Binası”, (Hüseyin Şahin) “Develi Meslek Yüksek Okulu Hizmet Binası”, (Sami Dedeoğlu- Mehmet Paksoy ) “Develi Seyrani Ziraat Fakültesi Hizmet Binası”, “Dr. Mustafa Gündoğdu Merkez Laboratuvarı”, (Zafer Kantarcı) “Erciyes Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi”, (Polat Kardeşler) “Bünyan Meslek Yüksek Okulu”, (TES-İŞ) “Veteriner Fakültesi”, (Türkan-Tuncer Hasçalık) “Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu”, (H.Mehmet Köseoğlu) “Dahiliye Yoğun Bakım Ünitesi”, (H.Buzkan- Abdullah Buzkan) “Fizik Tedavi Polikliniği”, “Tevdes Topsakal Örnek Alma Ünitesi”, (Mustafa Aslandağ) “Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahi Kliniği”, (İnci-Mehmet Kızıklı) “Flowcytometry Ünitesi”, (Mehmet Ersu) “Çocuk EEG, EMG Laboratuvarı”, (Tahsin Aslan) “Metabolizma Laboratuvarı”, “Mustafa Patıroğlu Yoğun bakım Ünitesi”, (Ahmet Sabancı) İyot Odası, (Necmiye- İsmet Besceli) Gastroenteroloji Kliniği, (Behice- Feyyaz Mercan) “Göz Polikliniği”, (İlker Horoz) “Tıp Fakültesi Halkla İlişkiler Ünitesi”, Necmettin Nursaçan) “Kadın Doğum (Perinatoloji) Servisi”, “Fikret-Hayri Kayaman Merkez Laboratuvarı”…

Ayrıca Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çok sayıda klinik, laboratuvar, özel oda ve dersane gibi bölümler hayırsever işadamları tarafından tefriş edilmiştir. Buna ilaveten 170 kadar sayıda hayırsever vatandaş ile şirket Erciyes Üniversitesi’ne para bağışında bulunmuştur. Görüldüğü gibi Kayserililer devletten beklemeyip hizmeti bizzat kendileri gerçekleştiriyor ve şehirlerini çok daha iyi noktalara taşıyabiliyorlar. Kayseri’ye sahip çıkıyorlar. Bolu’da İzzet Baysal gibi tek bir isim bile üniversite de dahil bu ilin belini doğrultmasında önemli ölçüde görev üstleniyor. Bu örnekler, her şehrin yetiştirdiklerinin himmetiyle sınıf atlayabileceğini, yeniden yapılanacağını gösteriyor.

Bilindiği üzere Erzurum jeopolitik ve stratejik konumu itibariyle özel bir önem taşır. Uzun vadeli tarihi zamanların damıttığı kadim bir şehirdir. O itibarla kan kaybeden, devamlı göç veren bir belde durumunda olmamalıdır.

Bu durumu önlemek için atılacak gerekli adımların devletten ve şehrin halkından beklenildiği kadar; ülkenin dört bir yanına dağılmış ve bilhassa büyük şehirlerde yerleşmiş bulunan hemşehrilerimizden de beklenmesi tabiidir.

Erzurumlu hayırseverlerin elverişli projeler üretmeleri, istihdam alanları yaratmaları, yatırım yapmaları bu şehrin tarihten gelen kimliğini ve kişiliğini koruması bakımından elzemdir. Unutmayalım; bu şehir Nafiz Kotan, Osman Nuri Bakırcı gibi nice isimleri yetiştirmiştir. İstanbul’da bir hayli çok sayıda Erzurumlu dernek ve vakıf bulunmaktadır. Bu sivil toplum örgütleri, öğrencilere burs vermekte, gözle görülür, elle tutulur projeleri hayata geçirmektedirler.

Bu cinsten faaliyetlerin gerekli, takdire şayan ama yetersiz olduğu ortadadır. İşsizliği önlemeye çalışmak, bu şehirde yaşamayı cazip kılabilecek imkânlar ortaya koymak, insani kalkınmışlık seviyesini yükseltmek konusunda fırsatlar yaratmak gereklidir. Köyleri çağın imkânlarından yararlanılan, modern tarım ve hayvancılık yapılabilen, zengin ve mamur yerleşim alanları haline getirmeyi düşünmek ise boş bir hayal değildir.

Şehirdeki sosyal, kültürel faaliyetleri artırma yolunda da yeni adımlar atılabilir. Spora yapılan yatırımlar, yeni üniversite kurma fikirleri sevindiricidir. Bu şehir, geçmişinde ilim irfan yuvası ve köklü bir medeniyet bucağı olarak tebarüz etmiştir. Töresi olan ve töresini muhafaza eden, sağlam karakterli insanlarıyla nam salmıştır. Vurgunla, kavgayla, asayişsizlik ve terörle gündeme gelmemelidir. Burada herkese, hepimize vazife düştüğünü hatırlayalım.

“Erzurumluluk Ruhu”nu yapan özellikleri insanlığın ortak kültürel mirası, Erzurum’u da bir sit alanı olarak düşünüp, korumak mükellefiyetimiz vardır.

Belkıs Altuniş Gürsoy