- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Gerçekten dostuna tuzak şehir mi?

Aşık Reyhani
İbrahim Erkal ve nice Erzurumlu şehirlerine küsüp gittiler.
Aşık Reyhani,
‘Öz canımdan çok sevdiğim Erzurum,
Çaresiz dişimi sıktım gidirem’ derken,
İbrahim Erkal ise,
‘Erzurum uzak şehir
Dostuna tuzak şehir
Haramiler el koymuş
Bizlere yasak şehir’ diyerek haykırdı.

*

Bu iki ustanın haykırışları bir Erzurum hastalığını ortaya koymuyor mu sizce?
Yaşayarak,
Tecrübe edinmiş bu insanlar.
Erzurum’un kendi adamına sahip çıkmadığını,
Kıskançlığın,
Çekememezliğin hangi boyutlara ulaştığını bu iki ustada çok net ve açık bir şekilde
ifade ediyorlar.

*

Geçtiğimiz hafta TRT Erzurum’da açtığı bir stüdyoya Yaşar Reyhani’nin ismini verdi.
Gazeteler ve köşe yazarları ‘Vefa’ olarak nitelediler.
Evet elbette bir vefa söz konusudur.
Ama bana göre ‘Geciken bir vefa’…
Çok ta anlamı olmayan,
Belki de biraz daha görselliğe taşınan bir vefa…
Dirisine sahip çıkılmayan,
Yaşadığı yıllarda,
Sanatına,
Ustalığına gerekli değer gösterilmeyen bir vefa.
Yaşadığı dönemlerde hakkında bin bir türlü söylenti ve iftiralar çıkarılan bir vefa.

*

Ne yazık ki Erzurum kendi değerlerinin kıymetini bilemiyor.
Reyhani gibi,
Erkal gibi,
Her alanda rüştünü ispat etmiş nice hemşerimiz var.
Ama azıcık kıpırdasalar,
Azıcık öne çıkmaya çalışsalar ne hikmetse adam yeme makinesi hemen harekete geçiyor ve
yok ediyor.
Hakkında bir dizi söylenti ve dedikodu yayılıyor.
İnfaz mekanizması hemen çalışmaya başlıyor.

*

Ne yazık ki, kimse kimseye beğenmiyor.
Kırk yıllık arkadaşlar bile zaman geliyor birbirlerine sahip çıkmıyor.
Arkadaşının aleyhinde biri konuşsa ‘Sen ne biçim konuşuyorsun. O benim arkadaşım ve asla dediğin
Gibi değildir’ diyerek tepki koymuyor.
Ve hatta ‘Öylemi ben bu tarafını hiç bilmiyorum’ diyerek yalakalığın bir başka köşesine taşınıyor.
Şahsi menfaatler,
Şahsi çıkarlar daha çok ön planda yer alıyor,
Ve herkes birbirinin açığını arıyor.

*

‘Sonra da şehir neden gelişmiyor?
Neden ileri şehirler seviyesine ulaşılamıyor?’ deyip duruyoruz.
Sen adamına sahip çıkmazsan,
Zenginine ‘Hırsız’
Yoksuluna ‘İşe yaramaz, kendine hayrı yok’ dersen,
Siyasetçin kendi arasında bin bir parçaya bölünüyorsa,
Bürokratın daha üst noktalara taşınamıyorsa,
Siyasilerin bu tür insanların elini tutmuyorsa,
Ve,
‘Büyürse yarın yerime gelir aday olur’ zihniyetiyle hareket ediyorsa,
Oturulan koltuk dolduramıyorsa,
Şehre hizmet şahsi çıkarların önünde tutmuyorsa,
Yalan,
İftira,
Suçu başkasına yıkma gibi şeytanca manevralar yapıyorsa şehrin gelişmesini daha çok beklersin.

*

Bakın yıllar öne Erzurum’a akran olan iller Erzurum’a sollayıp gittiler bile.
Onlar hep birbirlerini tuttular.
Zenginine sahip çıktılar,
Siyasiler bürokratlar şehirleri için nefes alıp verdi.
Sanatçıları,
Bilim adamlarına değer verildi, el üstünde tutuldu.
Hak edene hakları teslim edildi
Taktir ve taltif gördüler.
Onlarda adam yeme makineleri yok.
Ne var peki,
Kenetlenme var,
Şehirlerine hizmeti şiar edinme var.
Son söz,
Arapla Erzurumlu esir düşmüş.
İkisi de idama mahkum edilmiş.
Son istekleri sorulmuş,
Arap’a demişler ki son isteğin nedir?
‘Anam var onu göreyim’
Erzurumluya son isteğini sormuşlar,
‘Arap anasını görmesin’ demiş.

İşte acı gerçek bu.
Hikayelere bile yansımış.
Huylu huyundan vaz geçer mi? Bilmiyorum ama,
Bu huy insanları ne dünyada bir yere götürür ne de ahrette!…
Esat Bindesen