TEDAŞ’ın kesme ekibine tepkiler büyük oldu.
Gelen mail’lerden birçok insanın çok cüzi faturaları birkaç gün
geciktirmeleri sonucu elektriklerinin kesildiği anlaşıldı.
Kesilmesi bir dert,
Birde borcu ödeyip faturanın yüzde 35’i kadar açma parası verilmesi
ise ikinci bir dert.
x
Gazeteci Cihat İncesu’sun yorum köşesine yazdığı konu ise bir başka
çarpık olayı gösteriyor.
Adamcağız bir yıl elektrik ödemiyor ama elektriği ne kesiliyor,
ne de kimse bir ikazda bulunuyor.
Bir yorumcu ise “Bu kadar yoğun gündemde bula bula bu konuyu mu
buldunuz” şeklinde bir soru sormuş ve eklemiş “Herhalde sizin ya da bir
yakınınızın elektriğini kestiler” demiş.
Farz edelim ki elektriği kesilen ben veya yakın arkadaşlarım, akrabalarım
olsun.
Bunlar bu şehirde yaşayan insanlar değil mi?
Bunlar vatandaş sayılmıyorlar mı?
Bunların bu nedenlerden dolayı elektriği kesilmesi “Kesilme sayılmıyor mu”
Böyle bir düşünce,
Böyle bir mantık ancak olsa olsa yanlış olan bu uygulamanın
içinde yer alanlarda olur.
x
Neyse konuyu dağıtmayalım.
Erzurum Milletvekilimiz Muzaffer Gülyurt’un konuyla ilgili
hassasiyeti memnuniyet vericiydi.
Sayın Gülyurt, TEDAŞ Bölge Müdürü Adnan Taşkesenli’yi telefonla
arayarak, konuyla ilgili hassas davranılmasını istemiş.
Özellikle Ramazan Ayı’na girildiğini, öyle miktarları düşük borçlar için
biraz sabır gösterilmesini önermiş.
Gerçekten vatandaş adına önemli bir uyarıda bulunmuş Sayın Gülyurt.
Milletvekilinin gösterdiği bu hassasiyeti gönül ister ki bürokratlarda
göstersin.
x
Biz gazeteciler kamu görevi yapıyoruz.
Aksaklıkları,
Eksikleri,
Yürümeyin işleri,
Can yakan uygulamaları dile getiriyoruz.
Bizim işimiz bu yani.
Görevimizi yapıyoruz.
Peki bizim yazdıklarımızı kim soruşturacak?
Kim doğruluğunu araştıracak?
Eğer bu yazılan, çizilenler deyim yerinde ise “Havada kalırsa”
haklı- haksız nasıl tespit edilecek.
Bakın bir vatandaşın bir konuya canı sıkılsa “Sizi savcılığa,
mahkemeye veririm” demiyor.
Ne diyor,
“Sizi gazeteye veririm” diyor.
Demek ki ne olursa olsun, Medya hala vatandaşın sığındığı bir liman.
X
Ben Milletvekilimiz Muzaffer Gülyurt’un bu hassasiyetine
teşekkür ediyorum.
Yazdığımız “Havada” kalmadı.
Vatandaşın vekili, vatandaşın hakkını aradı, sordu.
Bu tür tepkiler bir şehri geliştiriyor,
Bu tür soruşturmalar, ikazlar sorunları çözüyor.
Örnek bir davranıştı gerçekten!…
Bir yanıt yazın