ENER kuruluşundan bu tarafa epeyce bir zaman geçti. Bu zaman içerisinde Erzurum’un kalkınması, gelişmesi yönünde çok ciddi…
ENER kuruluşundan bu tarafa epeyce bir zaman geçti.
Bu zaman içerisinde Erzurum’un kalkınması, gelişmesi yönünde çok ciddi projeler ürettiler.
Projelerini yerel yöneticiler başta olmak üzere kamuoyu ile de paylaştılar.
Ayakları yere basan projelerdi o projeler.
Gerçekçi ve uygulanabilir cinsten.
*
ENER Başkanı, geçen gün yine önemli bir konuda açıklamalarda bulundu.
‘Kış turizmi değil kış ekonomisi’ dedi.
Başkan Vahdet Nafiz Aksu’nun görüşleri özellikle yerel medyada büyük yer buldu.
Bir çok gazete projeyi manşetine taşıdı.
*
Evet, elbette kış Turizmi Meselesine ‘bütüncül’ bir perspektiften bakmak gerekiyor.
Şehrin ‘Kardan ekmek yiyebilmesi’ için her alanda ‘hızlandırılmış bir kalkınma’ çabası lazım.
Kış turizmi, sadece 2011’den geriye kalan tesisleri işletmek değil ki…
ENER, her zamanki dikkatli üslubuyla bunu ifadeye çalışıyor…
‘Şehri ana alanlarda küresel yarışa müsait hale getirelim ki, bu alanda da iddialı olabilelim’ diyor…
Topyekun kalkınma formülünü de ‘Kış ekonomisi ‘ olarak özetliyor.
Bu paketin içine, turizmi, ticareti, ana gelişim alanlarını alıyor.
Yüksek teknolojiyi olmazsa olmaz ilan ediyor.
Yeni bir bakış açısı aralamaya çalışıyor.
*
ENER’in her projesinde olduğu gibi bu projenin içerisinde de şehir açısından yine önemli analizler
vardı.
Bunlardan birisi çok dikkatimizi çekti.
Diyor ki Aksu ‘ Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı çerçevesinden, yerel çapta yapılması gerekenler ihmal edilmemelidir. ‘
Demek ki, ortada ‘Ülkemizin 2023 yılına yönelik olarak bilim, teknoloji ve yenilik atılımının zeminini oluşturan ‘ bir uygulama planı var.
Peki, o plan çerçevesinde Erzurum’da yapılması gerekenler nelerdir?
Erzurum’da bir TEKNOKENT var.
Bir de çiçeği burnunda Erzurum Teknik Üniversitesi.
Ha unutmayalım, toplantı üstüne toplantı,
Gezi üstüne gezi yapan bir de Kalkınma Ajansımız var.
Mesela, TEKNOKENT ne alemde?
Bilen var mı?
Yeni Üniversitemiz yer ve yerleşke ile meşgul.
Ama elbette en önemlisi şehri 2023 ‘e kadar bilim ve teknoloji alanında ulusal ve küresel çapta bir şehir haline getirmek değil mi?
Akademik olarak o çerçevede yapılanma vizyonu yönetim de var mı acaba?
Sayın Rektör’ün ‘Erzurum’un kalkınması’ ile ilgili planlar yapacağı yolunda açıklamasını okumuştum,
Ama üniversitesini Yüksek Bilim ve Teknolojiye elverişli şekilde yapılandırma çabası var mı şimdiden?
ENER’in yeni bir kavram altında formüle ettiği ‘Kış ekonomisi’ konusunu biraz düşünmek gerek…
*
Bugüne kadar ENER çok ciddi projeler ortaya koydu.
“Erzurum’un hedefi gelecek yirmi yılda ‘Bilişim alanında küresel ölçekte markalar’ yaratmak olmalı…”
diye söze başlamışlardı.
Uygulanabilir çok sayıda proje açıkladılar.
Projeler sadece sözde söylenmiş cinsten değildi.
Üzerinde kafa yorulmuş,
Projesinden kaynağına kadar her şey düşünülmüştü.
Mesela,
‘Raylı sistem’ denilmişti.
*
Bakın bugün o raylı sisteme Erzurum ne kadar çok ihtiyaç duyuyor.
Atatürk Üniversitesi başlı başına bir şehir konumunda.
Öğrenci ve öğretim üyesi sayısı bakımından birkaç ile eşit hale geldi.
Ilıca, Dadaşken, Yıldızken, Yenişehir gibi uydu kentleri de dikkate alırsanız,
Raylı sistemin ne kadar önemli olduğunu anlarsınız.
Türkiye’de birçok şehirde var bu sistem.
Avrupa’nın ise zaten vazgeçilmezi olmuş.
Bizde neden olmasın?
Çok zor değil ki.
*
ENER bu konuda da yol göstermişti.
*
Ne yazık ki,
Bizde asıl bir proje var,
Hiç değişmeyen,
‘En iyisini ben bilirim’ projesi…
İnanın bizde en çok uygulanan proje ‘Ben bilirim’ projesidir.
Bu proje her türlü projenin önüne geçiyor.
Nasıl olsa zahmetsiz ve egosu yüksek bir proje.
En büyük özelliği ise uygulanabilir olmasıdır.
*
Sözü fazla uzatmaya gerek yok.
İstişare etmeyen,
En iyisini ben bilirim,
Tepkisi olmayan,
Arkada eleştiren ama yüzüne karşı hiçbir şey söylemeyen,
Eleştireni de düşman belleyen,
Bananeci bir şehir olduk galiba…
Esat BİNDESEN