- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

İki saat Kur’an, iki saat siyer!

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen ‘4+4+4’teklifi 295 oyla kabul edilerek yasalaştı.
VATAN Gazetesi, teklifin yasalaşmasını şu şekilde taşıdı manşetine:
İKİ SAAT KUR’AN, İKİ SAAT SİYER!
Yılların tiryaki gazete okuyucusuyum.
Ruhumu böyle sarıp sarmalayan, gönlümü bu derece hoş eden çok az manşet hatırlıyorum!
İsteyen her öğrenci kutsal kitabını Devletinin okulunda öğrenecek.
Peygamberinin hayatını tetkik edecek.
Ama, isterse, talep ederse öğrenecek.
Zorlama yok,  ‘dayatma’ yok!
“Lekum dinikum veliyedin”
Benim dinim bana senin dinin sana!
Sen de öğrenen dinini, ben de.
Doğru kaynaktan, düzgün, hür bir şekilde.
İşte ‘makul laiklik’ budur.
Bu tarihi bir karardır.
Devletle Milletin şefkatle el sıkışmasıdır.
Bu konuda mevcut olan  kırgınlığın sona ermesi, Devletin milletle barışmasıdır.
Hükümete, bu sonucun alınmasına önergeyle destek olan Milliyetçi Hareket Partisine ve bütün Milletvekillerine teşekkür borçluyuz.
Gelelim CHP’ye.
***
CHP OYSAVAR SİYASETTEN VAZGEÇMİYOR!
Tek parti döneminin sakat mı sakat, haksız mı haksız, nezaketsiz mi nezaketsiz bir “laiklik” anlayışı vardı.
Cumhuriyet Halk Partisinin Anadolu’ya bir türlü nüfuz edemeyişinin birçok nedeni olabilir. Bence en büyük neden partinin’din eğitimindeki’ kötü sicilidir.
DP, AP çizgisindeki merkez partiler, CHP sözcülerince yıllar boyu irticaın kaleleri olarak itham ve ilan edildiler. AK Parti de öyle.…
Merkez sağ partiler de yıllar boyu CHP’nin bu açığını doğrusu iyi kullandı.
Halkın özlemleri doğrultusunda imam hatip okulları açarak, inanç serbestisi sağlayarak, inançlara yakın durarak  zorlanmadan sandıkları doldurdular.Bu tür politikalar sonucu oluşan yüzde yetmiş-seksen sağ, yüzde 20 – 30 orta sol oy bandı zamanla siyasetin doğal tablosu haline geldi.
Ak Partinin oy oranını istikrarlı şekilde  artırmasında  ‘dindar  seçmenle’ geliştirdiği samimi ilişkinin payı birinci sıradadır.
Zaman içinde CHP bu zengin oy damarını kazanmaya yönelik politikalar geliştirmeya çalıştı.

Ancak bu çabalar CHP kurumsal olarak yıllardır sürdürdüğü ‘katı laikçi’ tutumunun halk üzerindeki etkisini silmeye yetmedi.
Hem  dindarların taleplerini karşılamaya yönelik uygulamalara “Cami eksenli siyaset” diye mesafeli durmak…

Hem dindar oylara göz kırpmaya çalışmak…
Başk abir ifadeyle…

‘Hem katı laiklik anlayışını sürdürmek, hem de halkın dini taleplerine saygılı olmaya çabalamak…
Çok ince bir ayarı gerektiriyor.
CHP belki istiyor, ama  bu hassas dengeyi sağlayamıyor. Bocalayıp duruyor.
Parti,’4+4+4’ yasası karşısında da aynı çıkmaza düştü.
Yasanın tamamına ‘rejim sorunu’ olarak yaklaştı ve siyasi pozisyonunu bu şekilde belirledi.
CHP’NİN yasanın geneli karşısındaki tutumu nihayetinde bir siyasi tercihtir.
Tabanı ve seçmeninin eğilimleri doğrultusunda yürüttüğü bir politikadır.
Bu siyasi tavra diyeceğimiz yok. Ancak bir başka sözümüz var.
Bize göre, hiç değilse okullarda ‘Kur’an ve siyerin’ seçmeli ders olarak okutulması meselesine CHP de destek verebilirdi.
Yasanın tamamına karşı sürdürdüğü tutumunu, bu konuda esnetebilirdi.
MHP’nin verdiği önerge gibi bir tutum sergileyebilirdi.
Milletin ‘din eğitimi özlemine’ karşı durmayabilir, geleneksel ‘oysavar’ tutumuna geri dönmeyebilirdi.
CHP bu ‘oysavar’ silahına dönüşen politikalarını hızla gözden geçirmeli ve hiç değilse anayasa değişikliği aşamasında bu konularda ‘millete yakın’ politikalar geliştirmelidir.
Aksi halde yüzde yirmi oy bandının demirbaş partisi olmaya devam eder!

1 NİSAN ŞİİRİ

 

Gün ışıdı şükür sabah oluyor
Içimde bir sevinç, yüzüm gülüyor
Tıraş oldum şarkı, türkü, ıslıkla
Kahvaltı hazırmış, davet geliyor

 

Kahvaltı bitmişti, kapımız çaldı
Gelen emektar kapıcı Osman’dı
Takım elbiseli, tıraşı temiz…
Saygıyla, özenle sipariş aldı

 

Giyinip kuşanıp çıktım dışarı
Gördüm pırıl pırıl hep sokakları
Çöpler temizlenmiş daha geceden
Sulanmış asfaltlar, bordür taşları

 

Su gibi trafik baktım akıyor
Herkes neşe ile yola çıkıyor
Kavşakta her şoför basıp frene
Dikkatlice lambalara bakıyor

 

Yayaya bir saygı aman Allah’ım
‘Buyur geç efendim, ben duracağım ‘
Diyor kaptan bir yaşlıya saygıyla
Sevinçten vallahi çıldıracağım

 

Hele duraklarda ayrı bir düzen
Ne birini iten ve ne de ezen
Yaşlıya, kadına bir hürmet sorma
‘Önce ben’ ne demek, önce buyur sen!

II

Vardım işyerine huzur içinde
Ne var gazetenin ilk haberinde
Büyük bir azalma olmuş ülkemin
On milyonu bulan işsizlerinde

 

Isteyen işsize iş bulunacak
Her sofrada sıcak aş bulunacak
Hallolacak bir bir ağır sorunlar
Sanma ki gözlerde yaş bulunacak

 

Milli gelir olmuş otuz bin dolar
Esnafın kasası dolarla dolar
Artık imkanı yok hortumlayamaz
Devletin malını malum zırtolar!

 

Kimse görev vermez yeteneksize
Koltuk kaptırılmaz çulsuz,ipsize
Emenet edilir ehline teslim
Kapalıdır her kapı edepsize!

 

Saygı üst düzeyde insan hakkına
Bakmaz kimse mezhep,inanç farkına
Kim çomak soktuysa hak razı olsun
Şu kahpe feleğin bozuk çarkına

 

Başımız erişmiş nerdeyse göğe
Saygı gösteririz işe, emeğe
Ederiz sadece biz Hakk’a kulluk
Eyvallahı kesip ağaya beye

 

Hortumcuya akmaz kamunun malı
Kapanmıştır hepten yolsuzluk yolu
Herkes verir vergisini üstelik
Devlet adil, eşit vergi salalı

 

Bir an bile gecikmiyor adalet
Halka müşfik davranıyor bu Devlet
En affedilmez suç sayıyor talanı
Kanuna,yasaya saygılı Millet

 

Kanun artık yüce, hukuk üstündür
Bölünmezdir vatan çünkü bütündür
Artık kimse söylemiyor bu sözü
‘Dün dündür efendim bugün bugündür ‘

III

Her yurttaşa eşit, çağdaş eğitim
Geliri adilce hakça dağıtım
Ne hile, ne hurda, ne dalavere
Nizamlı, düzenli bir alım satım

 

Karar verir zamanında mahkeme
Hukuk hakim olmuş bütün ülkeme
Kuyruklar son bulmuş hastanede
Her fakir ulaşır rahat hekime

 

Aman ne demekmiş bıçak parası
Hepten sona ermiş ‘evrak arası’
Defolup gitmiş başımızdan şükür
Torpil hastalığı, rüşvet belası!

 

Bu noktaya geldi benim Türkiye’m
Daha ne söyleyem daha ne diyem
Eski usul ile yazdım bir destan
Olsun Bir Nisan’da size hediyem…

 

VAHDET NAFİZ AKSU