Erzurum Adliye Binası önünde toplanan bir grup memur yaşanan terör olaylarına basın açıklamasıyla tepki gösterdiler.
Adliye önünde toplanan memurlar kitlesel basın açıklaması yaptı. Dün Tunceli’de yaşanan 7 şehidin verildiği hain saldırıya tepki gösteren kalabalık adına basın açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Erzurum İl Temsilcisi Türk Eğitim-Sen Erzurum–1 Nolu Şube Başkanı K. Müfit Bayraktar, “Şehitlerimizin kanlarıyla sulayarak vatan yaptığı topraklarımız üzerinde hain emeller besleyen eli kanlı caniler, neredeyse her gün birkaç evladımızı şehit eder duruma gelmiştir.
Uzun soluklu ve küresel bir planla, milletimizin teröre karşı duyarlılığı yok edilmek, direnci kırılmak istenmektedir. Ama bu topraklarda ateş sadece düştüğü yeri yakmaz. Birimizin derdi hepimizin derdidir. Birimizin acısı, hepimizin yüreklerini dağlar. Bu nedenle bu milleti yok etmek için kurulan bütün hain planlar bozulmaya mahkûmdur.
Unutmayalım ki; bizler rahat yataklarımızda uyurken, 20 yaşındaki gencecik evlatlarımız, soğukta, sıcakta; gece, gündüz, yağmur, çamur demeden nöbet tutuyor, çatışmaya giriyor. Bu topraklarda ezanlar susmasın diye, ay yıldızlı al bayrak göklerden inmesin diye can veren evlatlarımız var.
Bu yavrularımız, gündelik, gelip geçici telaşlar içerisinde unutulup gitmeyi değil, her an, her saniye hatırlanmayı hak ediyorlar.
Bizler milletçe birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olduğumuz sürece ülkemizi bölmeye, kardeşi kardeşe düşman etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Birliğimiz ve kardeşliğimiz; ortak hareket ederek, sevinci ve kederi paylaşarak artacak, şehitlerimizin ruhları bu sayede huzur bulacaktır.
Bugün buraya, milletçe şehitlerimizi unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı ifade etmeye geldik. Bu vatan için hayatlarının baharında canlarını vermiş, bizlerin buralarda güven içinde çalışabilmelerini ve yaşayabilmelerini sağlamış şehitlerimizi anmak, İstiklal Marşımızın ebediyete kadar bu topraklarda yankılanacağını bir kez daha ilan etmek ve onlara olan minnetimizi, ruhlarına göndereceğimiz bir Fatiha ile duyurmak üzere toplandık.
Bilinmelidir ki, şehitlerimiz canlarını bu vatanın birliği ve dirliği için verdiler. Bu nedenle her türlü provokasyona ve tahrike rağmen et tırnaktan ayrılmayacak, bu vatanın hiçbir ferdi binlerce yıllık kardeşliğimizden vazgeçmeyecek, hainler emellerine ulaşamayacaktır. Şundan eminiz ki; bizi bize düşman etmeye, kardeşliğimizi bozmaya yeltenenler, döktükleri kardeş kanlarında, babaların, bacıların, anaların göz yaşlarında boğulup gidecektir!
Bu vesile ile terörü, teröristi ve onların gizli açık her türlü destekçilerini lanetliyor; devletimizin ve birliğimizin teminatı; varlığımız ve huzurumuz için can veren şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz.”
ABD’de Peygamber Efendimize hakaret edilen bir filmin yayınlanması büyük infial uyandırmıştır. Maalesef İslam dünyası medeniyet tarihinin en acımasız saldırılarından biriyle karşı karşıyadır. İslam Dininin Yüce Peygamberine saldırmak alışkanlık halini almıştır. Bu saldırıları yapanlar fikir yoksunu ve insanlıktan nasibini almamış zavallılardır. Batı dünyasının insan hakları, din ve vicdan hürriyeti alanındaki gerçek yüzü bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Batının insanlık anlayışı, İslam’a ve Peygamberimize bakış açısı maalesef budur.
İslam dünyasını karıştırmaya, düzeni bozmaya yönelik faaliyet ve sinsi planlara ‘ben Müslümanım’ diyen herkes dikkat etmelidir. Emperyalist ülkelerin İslam dünyasını yeniden şekillendirme gayretleri ve ‘demokrasi getiriyoruz’ palavralarının İslam dünyasını nasıl bir kan gölüne çevirdiği görülmelidir. İslam’a yapılan bu saldırının fikir hürriyetiyle ilgisi yoktur. Hoşgörü ve ifade özgürlüğü, kimseye insanların inanç ve kutsallarına hakaret etme hakkı vermez.
Özellikle demokrasi kahramanı gibi gözüken ABD yetkililerinin ikiyüzlülüğünü birkez daha görmekteyiz. Unutulmasın ki bu tür girişimler son din İslam’ın, son kitap Kur’an’ın ve son Peygamber Hz.Muhammed’in (sas) yüceliğine en küçük bir halel getiremez. Sadece bunu yapanların sapık düşüncelerine ve sözde demokrasi, özgürlük havarisi ülkelerin ve yöneticilerinin gerçek yüzlerini ortaya koymaktadır.
Bu rezalete karşı tüm Müslümanları şiddete başvurmadan tepki göstermeye davet ediyoruz. ABD’de yaşanan bu film rezaleti biran önce sona erdirilmelidir
Haçlı zihniyetinde olanların, kendisi dışındakileri dikkate almaması, onların değerlerini küçümsemesi, onlara hakaret etmesi ve çifte standart uygulaması kabul edilebilir değildir. İnsanlık tarihi, toplumsal barış ve huzuru sağlamanın ancak temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmekle mümkün olacağı yönünde ortak akıl oluşturmuştur. Bu noktada Türkiye Kamu-Sen olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.S.) saldıranları, her fırsatta İslam’a hakaret edenleri ve sahte insan hakları savunucularını şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
Herne olursa olsun kim ne yaparsa yapsın İslam Nurunu tamamlayacaktır. Bu yapılan saldırılar dinimizi ve Peygamberimizi dahada yüceltecektir.
Basın açıklamasının ardından sendika üyeleri şehitlerin ruhuna Fatiha okuyarak olaysız bir şekilde dağıldılar.