Türkiye’nin ne kadar geliştiğini, değiştiğini anlamak için son on yıla çok iyi bakmak lazım. Ülkedeki siyasi istikrar birçok konuda Türkiye’nin sıçramasına neden olurken, en büyük sorunlardan biri olan terör tırmanışa geçti.
Başbakan’ın önceleri, “Türkiye’de alt ve üst kimlik vardır “demesi, ardından bu söylemi ?Kürt meselesi’ olarak sürdürmesi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ” Güzel şeyler olacak” açıklamasının ardından ortaya çıkan Kürt açılımı, ülkede daha önce konuşulmaya bile cesaret edilemeyen konuları sıradan olaylar haline getirdi. Başbakan’ın dediği gibi, bazı konuları “Sindire, sindire” kabul ettik.
Kürt sorunu Arap saçına döndü. ?Türkiye’de Kürt sorunu değil, terör sorunu vardır’ diye değiştirildi. Oslo ve İmralı görüşmeleri derken, kutudan birden Başkanlık sistemi çıktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonunda görüşülmeye başlanan Başkanlık sistemi, terör örgütünün açlık grevlerine takıldı.
?Başkanlık sistemi Türkiye’de olamaz’ diyenler bugün, ?Başkanlık sistemi gelsin rahat edelim’ demeye başladı. Peki, nedir bu başkanlık sistemi?
AK Parti’nin gündeme getirdiği Başkanlık sistemi Türkiye’deki yapılanmayı sil baştan yapıyor. Tek bir Başkan seçiliyor. Ülke eyaletlere bölünüyor. Muhtemelen Türkiye’de 7 eyaletten oluşacak. Bu eyaletlerde görev yapacak olan Belediye Başkanı ve Vali’yi halk seçiyor. Belediye başkanı siyasetçi oluyor ama parlamenter olamıyor. Parlamenterleri Başkan atıyor.
Türkiye’de bu model tutar mı bilemem ama görüşmeler sırasında CHP, ?tek yetki Başbakan da olacak, böyle şey olur mu?’ derken, MHP üniter devlet yapısının bozulmasından endişe ediyor. Güneydoğu eyalet sistemi ile bölünürse Türkiye’den doğal olarak ayrılacak görüşünü savunuyor. BDP ise Başkanlık sisteminde Eyalet sistemini destekliyor ama özerklik diye bastırıyor.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Başkanlık sistemi konusunda tek fikri olmayan vatandaş, sindire, sindire gelişmeleri izliyor.
Şu aralar açlık grevinin gölgesinde kalan Başkanlık sisteminin ne olduğunu, neler getireceğini önümüzdeki günlerde daha net anlayacağız.
Fakat komisyonda büyük fırtınaların kopacağı aşikâr. MHP ve CHP’nin komisyonda ne tür eylemler yapacağını göreceğiz.
Bunların hepsi iyi de Türkiye Cumhuriyeti’nin ismi ne olacak onu kimse dillendirmiyor.
Bunu da ben size soruyorum, aklınızdan ne geçiyor?