Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bir kaç gündür ele aldığımız besiciler ile ilgili sorunları yakından takip ettiğini, kendisine ve bakanlığına haksızlık yapıldığını düşünmüş.
Dün bu köşeden ele aldığımız ‘Guinness’e gitmeyin Erzurum’a gelin’ yazısına sitem geldi. Bakan bey ilk önce besicilerin sorusuna yanıt verdi. Sayın Bakan açıklamasında şöyle diyor:
‘Türkiye’de bu yıl kuraklık nedeniyle saman da ciddi sorunlar yaşandı. Ancak buna karşın tedbirde alındı. Ot ithalatı yapıldı. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile samanda sübvanse bile uygulandı. Doğu’da ki 5 ilde toplam 4 bin 600 ton saman talebi geldi. İhtiyacın bin 385 tonu bir ay içerisinde karşılandı. Hala bakanlıkta bu konuya dair çalışmalar devam ediyor. Biz hiç sorun yok demiyoruz ama elimizden gelenide yapıyoruz. Harran Ovası’na döşenen borularında önemi çok büyük. Bizim için ülkenin her karış toprağı aynıdır. Sizin de böyle düşünmeniz gerekir.’
Sayın Mehdi Eker, Türkiye’de sanıldığı gibi besicilerin çok büyük bir sorunu olmadığını da belirtiyor. Acil çözümler devreye sokulduğunu ve devamının geleceğine işaret ediyor. Bakanlığın yazımızı dikkatte alıp açıklama yapılmasından dolayı evvel emirde teşekkürlerimizi sunalım ve bizde bölge çiftçisinin ve besicisinin sorununu kökünden çözecek naçizane fikrimizi beyan edelim.
Öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmakta fayda var. Hiç bir şekilde bir hükümet yetkilisini başarılı iken başarısız gösterme diye bir tutumumuz yok. Ancak aylardır besici feryat, figan saman fiyatlarından yakınırken bizimde kaygısız kalmamız beklenemez.
Elbette ülkeye yapılan her yatırım bizi memnun eder, vatanın her karış toprağı bizimdir. Urfa, Antep, Kars fark eder mi? Kalkınmış bir ülke bu vatanın tüm evlatlarının hayalidir. Biz de isteriz ki, Türkiye topyekun kalkınsın. Doğu’nun Ege’den farkı kalmasın. Ancak bizi de anlayın. Bir baraja kavuşmak için 27 yıldır bekliyoruz. Kuzgun Barajı’nın akıbeti hala belirlenemedi. Barajın temelinin atılmasının ardından, sayısız milletvekilimiz oldu, bakanlarımız oldu. Sayısız müdür değişti. Barajdan emekli olan bekçiler oldu. Ama gelin görün ki baraj hala bitmedi.
Eğer bu baraj tamamlanmış olsaydı, Doğu ‘da asla kaba yem sorunu olmayacaktı. 600 bin dekarlık alan sulanacaktı. Bu kadar alanda bırakın Erzurum’u, Doğu çiftçisinin her türlü hem ihtiyacını karşılarsınız. Bu bir yönü, diğer bir yönü ise koskoca barajın çürümeye terk edildiği gerçeğidir. Trilyonluk yatırım yapıldı. Elimizde böylesi imkân varken, biz Gürcistan’dan gelen karaborsa samanlara kaldık. İsyanımız budur. Yoksa gözümüz yok Harran Ovası’nın borusunda. Bizim gözümüz Daphan Ovası’nda.