Erzurumspor’u kapatıp, siyasi rant uğruna kurulan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, aldığı ‘ah‘ların karşılığında bir kez daha duvara tosladı…
Kötü yönetim, kötü teknik kadro, yanlış oyuncu seçimleri, hatalı transferler, siyasi endişeler ve sonucunda gelen başarısızlık…
18 takımlı grupta, eli ayağı düzgün sadece ve sadece 7 takım varken, Büyükşehir Belediyespor, harcanan onca paraya rağmen, kendisini Play Off’a taşıyacak ilk 5 içerisine girmeyi başaramadı.
Yani, iyi 7 takım içerisinde sadece 1’ini geçmeye yetti harcanan milyonlar!!!
Sezon başında göreve gelen yönetim kurulu, hiç kuşku yok ki, Erzurum’un en zengin işadamlarından oluştuğu için bir “a takımı“ydı.
İş dünyası için “a takımı” niteliğindeki bu isimler, maalesef futbol için olsa olsa “z takımı“ydı. Zira, futboldan anlayan kimse yoktu. Olmayınca da ‘paralı‘ ancak ‘yetersiz‘ bir yönetim kurulu karşımıza çıktı… Hoş, paralı dediğimiz yönetimin ne kadar katkı yaptıkları muamma ya…
Üstüne üstlük yönetimdeki birçok kişinin Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişkileri olunca da, kararlar almak için “icazet alma” durumu baş gösterdi.
Öncelikle hoca seçiminde yanlış yapıldı…
Seçilen yönetime Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler tarafından resmen dayatma yapıldı Taşkın Güngör…
Belki bunu inkar edebilirler ama kongreye gitmeden önce yönetim ve Başkan Küçükler’in yedikleri yemekte bulunan biri olarak, o dayatmanın ‘kibarca‘ nasıl yapıldığına bizzat şahit oldum…
Haliyle, belediye ile işi olanlar, bu dayatmaya itiraz bile edemediler…
Öncesi Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’dan sonrasında da Başkan Küçükler’den “torpilli” olan Taşkın Güngör, deyim yerindeyse bu yönetimi “takmadan” bildiğini okudu ve istediği transferleri rahatlıkla yaptırdı.
Yönetim, “Ahmet Küçükler kızar” diye korkmuş olacak ki, Taşkın Hoca’ya ağızlarını bile açamadı. Kaldı ki, hocanın bu yanlış transferlerini anlayabilecek futbol bilgisine sahip kimse de yoktu o yönetimde…
Sonuç olarak koca bir ilk yarı çöpe atıldı. Üstte, altta ne kadar takım varsa büyük çoğunluğuyla berabere kalan veya mağlup olan bir takım ortaya çıktı…
Sonuçlar kötü gittikçe, hocanın korkak futboluna, yanlış taktiklerine ve insani yanlışlarına itirazlar takım içerisinden yükselmeye başladı…
Futbolcular isyan noktasına geldi ve hocalarına başkaldırdı…
Öyle bir noktaya geldiler ki, ne kadar yalanlarsa yalanlasınlar, futbolcular piyasada teknik direktör aramaya başladılar…
Yönetim de futbolculardan gelen isyan seslerine kulak vermeye başladı ama Başkan Ahmet Küçükler’i bir türlü ikna edemediler. Belki de konuyu hiç ona açamadılar bile…
Zira, Bakan Hayati Yazıcı, Başkan Küçükler için yerel seçim öncesinde çok önemli bir silahtı ve onun referans olduğu bir hocayı göndermeye ne yönetim ne de Küçükler cesaret edemezdi.
İlk yarı bu tartışmalar ışığında biterken, takımın en iyi oyuncuları, sudan sebeplerle gönderildi. Aslında yönetimin yaptığı en doğru hareket de buydu. Çünkü hocayı gönderemiyorsan, futbolcuyu göndermekten başka çıkar yol yoktur…
Ligin ikinci yarısı için Taşkın Güngör yine birçok transfer yaptırdı. Üstelik bu transferler takımlarının banko oyuncularıydı…
Bu kadar transfer yapılmasına rağmen, ikinci yarı için tek hedef 5’nci sıraydı. Zira ilk 2’nin 15 puan gerisinde kalınmıştı…
Rakip de Gümüşhanespor’du.
17 hafta boyunca sadece iki hafta geçebildi rakibini Belediyespor…
Çünkü takımını yönetemeyen bir teknik adama teslim edilmişti kulüp, sırf siyasi çıkar için…
Sonuç olarak, Belediyespor Play Off’u kaçırdı ve önümüzdeki yıl yine 3. lig’de mücadele edecek.
Bakalım, sırf yeniden aday gösterilebilmek için olsa gerek Hayati Yazıcı’nın hemşehrisi olan hocayı tutup, koca bir kentin kaderiyle oynayan Başkan Küçükler’e 3’ncü dönem için yol verilecek mi?
Olayın, yönetim ve teknik ekip boyutu bu…
Bir de ekonomik yönü var…
Hatırlarsanız, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Erzurumspor’un kapatılması için kampanya başlattığında “15 milyon TL borcu var” iddiasını ortaya atmıştı…
Tüm itirazlarımıza rağmen Küçükler’in bu kampanyası maalesef tuttu.
Şimdi Sayın Küçükler’in 15 milyon TL iddiasını kabul edersek, şöyle bir hesap yapabiliriz herhalde…
Belediyespor’un BAL’da şampiyon olduğu yıl harcadığı para miktarı 2 milyon TL…
Mehmet Aydın’ın başkanlığında 3. Lig’de harcanan para yaklaşık 4 milyon TL…
Şu anki yönetimin harcadığı para da yine 4 milyon TL…
Yani 3 yılda toplam 10 milyon TL harcanmış…
Erzurumspor’un kapatılma kararı alındığında bulunduğu yer TFF 2. Lig’di…
Önümüzdeki yıl da muhtemelen yine 4 milyon TL harcanacak…
Ama şampiyon olma garantisi yine yok…
Toplamda 14 milyon TL’yi bulacak Erzurumspor’un ipinin çekildiği yere gelebilmek için…
Erzurumspor’un ne kadar borcu vardı 15 milyon TL…
Peki soruyorum, bu kadar parayı harcayacaktınız ise Erzurumspor’un suçu, günahı neydi Sayın Küçükler?
Hem 5 yıl kaybedildi hem Erzurum itibarını kaybetti hem de gerçekten hakeden birkaç kişinin parasını verilmedi…
Erzurumspor’un başarısı için mücadele ederken pankreası patlayan, ameliyat üstüne ameliyat geçirdikten sonra, hastane masrafları ödenilemediği için hastaneden kaçırılmak zorunda kalınan Gökhan Çavuş’un 37 bin lirasının üstüne yatmayı bu şehre nasıl yakıştırdın Sayın Küçükler?
Yazımın başında dedim ya, “ah“lar çıkıyor diye…
İşte bundan bahsettim Sayın Küçükler…
Şunu artık anlayın, parayla saadet olmuyor…
Şapkanızı alın önünüze ve 3 yıldır harcanan onca paraya rağmen, başarının neden gelmediğinin muhasebesini yapın…
Hiç sanmıyorum ama belki yaptığınız hataları görür, aldığınız ‘ah’ları ve günahları görürsünüz…
Ne de olmasa ağlayanın malı, gülene nasip olmuyor değil mi Sayın Başkan!!!
Bir diğer konu da 3 yılda harcanan 10 milyon TL ile ilgili…
Sayın Küçükler, bize, 3 yıl içerisinde harcanan 10 milyon TL’nin açıklamasını yapabilir misiniz?
10 milyon TL’nin kaynağı nedir? Kimlerden ve hangi kuruluşlardan ne kadar alınmıştır…
Örneğin 10 milyon TL’nin ne kadarı yöneticiler tarafından verilmiştir, ne kadarı iddaa geliridir, ne kadarı belediye kaynağıdır bilmek kamuoyunun hakkıdır diye düşünüyorum.
Mesela, belediyeye iş yapan hangi firmalar, ne kadarlık bağışlarda bulunmuşlardır ve bu isimler bugüne kadar neden gizlenmiştir, bilmek istiyoruz…
Açıklayacağınızı hiç sanmıyorum ama yine de bekliyorum…
Eğer açıklarsanız, bu köşede, noktasına, virgülüne dokunmadan yer vereceğim…
Bekliyorum Sayın Başkan…