- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Erzurum’dan First Lady geçti…

Cumhurbaşkanı ve Başbakan eşleri genellikle ülkedeki sosyal projeleri başlatıp yönetirler. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eşi Semra Sezer ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyası ile binlerce kız çocuğu okullu oldu. Kampanya UNICEF ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa devam ettirildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’de eğitime destek kuralını devam ettirdi. Bayan Gül 2008 yılında “Konuşan Kitap Şenliği “ kampanyasını başlattı. Şenliğin 6’ıncısı Erzurum’da yapıldı. Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı organizasyona katılacak olan isimler tek tek belirlendi ve o listeye göre salona alındı. En üst düzeyde protokol kuralarının işlendiği programda Hayrünnisa Gül’ün salona girişiyle alkış tufanı koptu.

Belki de tarihinde ilktir bir First Lady’nin Erzurum’a yanında Cumhurreisi olmadan gelmesi ve yalnız bir program yapması.. Sadece bu tavrından dolayı bile alkışa layık bir isim Hayrünnisa Gül.

Katılımcılara bir konuşma yapan First Lady, Türkiye’de okuma alışkanlığının yok denecek kadar az olduğunu anlattı. Ülkede ciddi anlamda kütüphane açığının olduğunun altını çizdi ve Belediye Başkanlarına ilinizde, ilçenizde hatta beldenizde kütüphaneler kurun tavsiyesinde bulundu.

Hiçbirimiz böylesi kampanyaya karşı çıkacak değiliz ancak konuşmaları dinleyince dünya ülkeleri arasında okuma alışkınlığı olarak ne kadar geride olduğumuzu fark ettim. İşte bu tür kampanyalar hem sonuca gitmek için hem de o soruna farkındalık yaratmak içindir. Sonuca gitmenin en iyi yolu da ülkede kütüphane sayısını artırmak yatmaktadır.

Bayan Gül’ün katılımı ile gerçekleşen Erzurum programı 300 bin liraya mal oldu. Şehrin belli kuruluşlarının finanse ettiği bu program yerine bu rakam bana göre kütüphane açılması için harcanabilir ve hanımefendi bu kütüphanelerin açılışına katılabilirdi.

Ayrıca sadece Erzurum ve 17 ilçede toplam 330 bin 539 eserin bulunduğu kütüphanelerde belediyelerden görevlendirilen işçiler çalışıyor. 2011 yılında kütüphanelere gelen yaklaşık 269 bin 536 kişiye, 54 belediye işçisi yardımcı oldu. Buradan anlıyoruz ki elde olan kütüphaneler bile göz ardı ediliyor. Belediyede görev alan bir işçi kitap okunması için kaç kişiyi teşvik edebilir ki?

İnce elenip sık dokunan ‘Konuşan Kitap Şenliği’nde Kral FM ile özdeşleşen mesleğe DJ olarak başlayan Gezegen Mehmet’in konuşması ise tam bir fiyaskoydu. İlkokul mezunu olarak göreve başlayan, mesleğinde başarı olduktan sonra dışarıdan eğitim alarak üniversiteli olan Gezegen Mehmet, 18 milyon ilkokul mezununu Türkiye’nin zencileri olarak adlandırırken, 4,5 milyon okuma yazar olmayan kesimi ise ülkenin işe yaramazları olarak gösterdi. Çok merak ediyorum, Gezegen Mehmet’e bu denli fütursuzca konuşma hakkını kim verdi? Ne hakla bu insanlara bu kadar hakaret edersin, ‘zenci’ diye ırkçılık yaparsın?

Nice okuma yazma bilmeyen analar, babalar var, ne profesörler, ne ülke yöneten adamlar yetiştirdi. DJ Gezegen Mehmet’i duyanda dünyayı değiştiren adam zannedecek. Bazı meslekler yetenek işidir. Radyocu olmakta bunlardan biridir. Ne diyor şair, ”Ne kadar okursan oku bilgine yakışır, davranmıyorsan sen cahilsindir.”

Hepimizin ümidi şüphesiz insanlarımız eğitim kalitesinin yüksek olması, nüfusumuzun tamamımın okur-yazar ve meslek sahibi olmasıdır. Ama ülkede bu oranlar düşük olsa bile okuma yazması olmayan, belirli nedenlerle üniversite okuyamamış insanları yerden yere vurmaya hiç birimizin hakkı yok.

Hele Gezegen Mehmet’in hiç yok…