Ramazan ve Erzurum denilince akla hep, kavga, gürültü gelir, her ramazan öncesinde emniyet bu konuda ciddi tedbirler alırdı. Özellikle iftar saatine yakın dakikalarda kavgaların sayısında da ciddi bir artış olurdu. Ancak bu ramazan durum oldukça farklı. Tek tük kavga haberlerinin dışında çok önemli sayılabilecek bir olay henüz yaşanmadı, inşallah da yaşanmaz..
Bu yılki ramazanın gündemini ise kavgalar değil, Büyükşehir Belediyesi ile Yakutiye Belediyesi oluşturdu.
Büyükşehir Belediyesi önce bir gelenek haline gelen “ramazan davucusu” uygulamasını kaldırdığını açıkladı, sonrasında da birbaşka gelenek olan “iftar çadırı” kurmaktan vazgeçtiği ortaya çıktı.
Açıkçası her iki karar da saçma…
Ramazan davulcusu için “dan dan çalıyorlar, halk rahatsız” demek, nereden bakarsanız bakın, işin kolaycılığı…
Bir geleneği yok etmek yerine, davulu adam gibi çalacak, geleneği yaşatabilecek davulcuları bulmak gerekmez mi?
Ama Büyükşehir Belediyesi işin kolayına kaçmayı, iptal etmeyi uygun görmüş…
İkincisi de iftar çadırının kurulmaması…
Bu da isabetsiz bir karar…
Dün Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in basın toplantısı vardı, katılamadım ancak meslektaşlarımız iftar çadırının kurulmamasının nedenini sormuş. Bana iletilene göre, “Üniversite öğrencisi yok, ayrıca dar gelirli aileleri tek tek tespit edip, yardımlarımızı gönderdiğimiz için çadıra gerek kalmadı” açıklaması yapılmış…
Bence bu da mantıkla uyuşmayan bir karar…
Sayın Küçükler öyle tahmin ediyorum ki, geleneklerimizi bir bir ortadan kaldırma konusunda bu hızla giderse önümüzdeki yıl da ramazanı yürürlükten kaldırır, benden söylemesi…
Tabii bu işin latifesi…
Gelelim Yakutiye Belediyesi’ne…
Büyükşehir Belediyesi’nin ‘hatalı’ kararlarının aksine, Yakutiye Belediyesi’nin yaptığı, yenilir, yutulur cinsten değil…
Yakutiye Kent Meydanı’nda yapılan ramazan etkinliklerinin açılışında yaşanan rezaleti ilk olarak ERKHABER gündeme taşımıştı.
Kurulduğu gün “Yazılamayanları yazma” sözü veren ve “Erzurum’un cesur yüzü” olacağını iddia eden ERKHABER, bu doğrultuda, bir kez daha “görmezden gelinen” skandalı gün yüzüne çıkarıp, önemli bir habercilik başarısı gösterdi. ERKHABER’in ardından Erzurumajans ve Eksi25haber internet sitesi ile birlikte Kardelen TV’de olayın üstüne gitti…
Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, ramazan etkinliklerinin açılış törenlerinde önce Kur’an-ı Kerim okutturulup, sonrasında mini etekli Rus kızlarına aynı sahnede yılanlı gösteri yapılmasına seyirci kalarak, büyük bir rezaletin ve skandalın altına imzasını attı.
Sayın Korkut, bununla da yetinmedi, gelen eleştiriler karşısında “Özür” dilemek yerine, “Size ne oluyor, insanlar memnun” açıklaması yaptı…
Yani rezaleti savundu…
İsteyen izler, isteyen izlemez mantığıyla rezaleti savunan Sayın Korkut’u belliki çevresi yanlış yönlendiriyor.
Orası bizi ilgilendirmiyor, üniversite mezunu bir insan, “size ne oluyor” gibi, saçma sapan, mantıktan, izandan uzak bir açıklamanın kamuoyunda tepkiyi iyice artıracağını biliyor olması lazım…
Hem Sayın Korkut hem de çevresindekiler, başlarına gelen her hadiseden düşman belledikleri AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak’ı sorumlu tutuyor, bu eleştirileri yapanların da Aksak’ın değirmenine su taşıdığını düşünüyor olabilirler…
Unutmayın ki Sayın Başkan, siz ve yanınızdakiler, daha düne kadar aynı komplo teorilerini bugün kanka olduğunuz Ahmet Küçükler için de yapıyordunuz…
Bu kısmı da bizi ilgilendirmiyor…
Bizi ilgilendiren, şehrin göbeğinde, herkese açık bir platformda hem de dini değerlere bu kadar önem verilen, ramazanın çok ama çok yoğun bir şekilde yaşandığı Erzurum’da Kur’an-ı Kerim okunan sahnede Rus kızlarının yarı çıplak gösteri yapmasıdır. Ve bu rezaletin “ramazan etkinliği” adı altında Erzurum insanına yutturulmaya çalışılmasıdır. Bu da yetmezmiş gibi, “İsteyen izler, isteyen izlemez” saçmalığını savunmanızdır.
Siz ve size akıl verenler biraradayken, Rus kızlarının daha da çılgın gösterilerini izleyebilirsiniz ve bunda bizim açımızdan hiçbir sakınca yoktur. Çünkü bu özel hayattır, bizi hiç mi hiç ilgilendirmez…
Ancak şehrin göbeğinde, binlerce insanın, eşi ve çocuklarıyla bulunduğu bir yerde, o rezaleti yapma hakkınız da yok yetkiniz de…
Hele hele koca bir kente meydan okuma hakkınız hiç yok Sayın Korkut…
Açıkçası, o Kent Meydanı’nı açtığınız için günlerce alkışlayan, kentsel dönüşümde yaptıklarınızdan dolayı size yürekten destek veren biri olarak, bu tavrınız beni rahatsız etti ve ne yalan söyleyeyim, sizden soğumama neden oldu…
Belli ki, ortak akılla yola çıkan siz, çevrenizi saranların “padişahım çok yaşa” yalakalığının esiri olmuşsunuz…
Yazık, hem de çok yazık…
4 yıllık o muhteşem emeğinizi, bir gecede yerlebir ettiğiniz için yazık hem de…