İslamiyet’i kabul ettiği 10. Asırdan bu yana, İslam dininin her boyutuna kendi kültürel özelliklerimizi katan milletimiz, ramazan ayını da yine kendine özgü niteliklerle yüz yıllardır kutlamaktadır.
Türk milleti ramazanda yalnızca oruç tutarak ibadet etmemekte, aynı zamanda ramazana özel sohbetler, oyunlar, şakalar, nükteler, yemekler, tatlılar, kandiller, mahyalar, şerbetler de katarak bu ayı şenlendirmektedir. Bir ramazan medeniyeti oluşturan milletimizin ramazan ayını ihya ettiği şehirlerimizin başında şüphesiz İstanbul gelmektedir. İstanbul ramazanlarını anlatan birçok kitap da kütüphanelerimizde bulunmaktadır.
Ülkemizde ramazan denilince İstanbul’dan sonra akla gelen şehirlerimizin başında Erzurum gelmektedir. Hatta diyebiliriz ki Erzurum, ülkemizde ramazanın geçmişten günümüze gelen köklü gelenekler ile yaşandığı en özel şehirdir. Böyle olmakla birlikte bugüne kadar Erzurum ramazanlarını anlatan bir kitap yazılmamıştı. Yaptığı araştırmalar ve kaleme aldığı değerli makaleler ile Erzurum şehir kültürünün gelecek nesillere aktarılması için büyük emekler harcayan Prof. Dr. H. Ömer Özden, geçmişten bugüne Erzurum ramazanlarını anlattığı “Erzurum’da Ramazan” kitabıyla bir ilke imza attı. Şehir kitapları içerisinde İstanbul dışındaki ilk ramazan kitabını yayımlayan Prof. Dr. H. Ömer Özden, ramazan ayının Erzurum’a özgü uygulamalarını ayrıntılarıyla anlattığı kitabında, unutulmuş Erzurum ramazan geleneklerine de yer vererek şehrimizin kültürünün yeni nesiller tarafından tanınmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına vesile olmaktadır.
“Erzurum’da Ramazan”, orta yaş ve üzeri Erzurumluların, geçmiş zaman Erzurum ramazanlarını
“geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer
bir an acı duyar insan belki sevmişse biraz eğer
anlar ki geçenlerin rüyaymış hepsi meğer
rüya olsa bile o günlerin hayali cihan değer ”
dizeleriyle anlamlandırarak, “işte bizim zamanımızın ramazanları!” diyerek anabilecekleri bir hatıralar ve hatırlatmalar kitabı olmasının yanı sıra; genç nesillerin geçmiş zaman Erzurum ramazanlarının kültürel kodlarını öğrenebilecekleri ve şimdiki ramazanlara geçmişten nelerin yadigar kaldığını, nelerin ise mazide bırakıldığını görebilecekleri önemli bir kitap.
Kitapta eski Erzurum ramazanlarının yakın geçmişteki en önemli şahsiyetlerinden biri olan ve Ramazan deyince ilk akla gelen şahsiyet olarak anılan “Naim Hoca”ya da önemli bir yer ayrılmış. Kitapta teravih namazının anlatıldığı bölümde Naim Hoca’yla ilgili olarak şu satırlara yer verildiği görülüyor:
“Naim Hoca, yaz sıcağında teravih öncesi vaaz verirken adeta yerinde duramaz, hop oturup hop kalkar, anlattığı konuyla bağlantılı örneklerin yanında mimiklerini de ona göre ayarlardı. Bu sebeple de sıkça terler ve gömleğinin yakasını açar, başındaki imam kavuğunu eline alıp kürsünün üzerine bırakır ve cebinden mendilini çıkarıp terini siler, bir süre durup dinlenir ve derin bir “off” çektikten sonra devam ederdi. Anlattığı bir konunun önemini belirtmek için “Müslüman digget et!” diyerek dikkati konu üzerine toplar ve aynı sözleri bir kez daha tekrar ederdi….”
Her Erzurumlunun mutlaka okuması gereken bu kitap, Dergah Yayınları Erzurum Kitaplığı serisinden 2013 ramazanının son günlerinde çıktı.
Kitap Erzurum’daki bütün kitapçılardan ve internetten temin edilebilir.
30/07/2013