- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

İlçe Sorunları Ve Sektörel Konum…

Son dönemlerde Erzurum’un ilçelerinde yapılan toplantılara yoğun bir şekilde katılma fırsatı buldum. İlçelerde işsizlik ve göç olgusu en önemli sorun olarak algılanıyor.Tarım ve hayvancılığa dayalı ilçe ekonomilerinde vatandaş halinden memnun gözükmüyor.Çiftçi ve besici ilgili kurumlardan gereken desteği alamıyor.Masa başından yönetilen tarım ve hayvancılık bir türlü hak ettiği konuma gelemiyor.

Daha sonra verilen demeçlerde çiftçi yeterli bilince sahip değil, ifadeleri kullanılıyor.

Son dönemlerde tarım sektörüne ilişkin desteklenmesi yönünde fikir beyanlar edenler artıyor.

Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren uygulamanın, bölge illerinde büyükbaş hayvancılık işletmelerinin kurulmasını, et ve süt üretiminde verimlilik ve kalitenin artırılmasını ve bölgesel kalkınmayı sağlamaya yönelik damızlık amaçlı sığır işletme yatırımlarını teşvik ettiğini belirten Başkan Yücelik, 2010-2012 yılları arasında uygulanacak teşvik kapsamında hayvancılıkla ilgili yeni yatırımların inşaatlarına yüzde 30, damızlık düve alımı ile sağım ünitesi veya soğutma makinesi gibi makine alımlarında da yüzde 40 oranında hibe desteği sağlanacağını ifade etti.

  Erzurum’a özgü cağ kebapçılar dahi eti başka illerden almaya başladı.

Bunun yanında üretici imkân sorunu yaşıyor.

Sektörde acı bir tablo hakim şimdilerde.

Fakat üniversitenin ilgili bölümleri ve sivil toplum kuruluşları bu konuda üzerine düşeni tam anlamıyla yapamıyor.

Bir dönemler et üretiminin merkezi olan Erzurum’da bu alanda sıkıntılar yaşanıyor.

Kombinalar et bulmaktan sıkıntılı, alışveriş merkezlerinde ithal etler satışa çıkarıldı.

Sektörlerde zaten var olan durgunluklar tarım ve hayvancılıkta daha da hissedilir boyutta.

Çiftçi ve besicinin feveranı artıyor.

Buna birde dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin etkileri eklenince, tıkanıklıklar iyice artıyor.

Besici, satış yapamamaktan yana dertlerini aktarırken, çiftçi ürününün para etmediğini vurguluyor ve yanlış tarım politikalarının çiftçilik ve hayvancılığı bitirdiğini dile getiriyor.
Tarım ve hayvancılık sektörlerinin gelişmesi için, özel teşvikler gerekiyor.

Erzurum’da halkın yüzde 60’ının geçim kaynağını tarım ve hayvancılık sektörleri oluşturuyor.
Hayvancılık sektörü kent ekonomisinde önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, uygulanan yanlış politikalar sektörü bitirmenin eşiğine getirdi. 

Yediğimiz gıdaların, giydiğimiz  giysilerin büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıktan elde ediyor.

Buna rağmen, söz konusu sektörleri küçümseyeler, yanlış politikaları hayata geçirerek, faal sektörlerdeki üretimleri olumsuz etkiliyorlar.
Çiftçi ve besicinin içinde bulunduğu bu olumsuz durum göç olgusunu gündeme getiriyor. Halinden memnun olmayan istediği üretim potansiyelini yakalayamayan çiftçi ve besici, çareyi kente göç etmekte buluyor ve kentte bu bağlamda sosyal sorunlar yaşanabiliyor.
Yani sorunları hepsi birbirine bağlı, eğer  sektörlerdeki üreticiler doyum sağlayamıyorsa çareyi başka yollarda aramaya kalkıyorlar ve sorununun faturası oldukça ağır oluyor.
Tarım ve hayvancılık sektörlerindeki bir diğer sorunda üretim girdi maliyetlerinin oldukça yüksek olması ve akaryakıta yapılan zamlar.

Bir kilogram buğdayı 300 YKR’dan satan çitçi ürettiği ürünlerden getiri sağlamıyor.
Sorunlarını dile getirdiğimiz  çiftçi ve besicinin sorunlarına çözüm üretmek için devlet desteği şart, bu manada özellikle pazarlama sorununun aşılması için Et ve Balık ve Şeker Fabrikası gibi kurumların alımlarını artırmaları gerekirken, sınırlamalar getirilmesinin önüne geçilmelidir.
Üretimi teşvik edecek politikalar uygulanmalıdır.

Mazot ve gübre desteği ile yem konusunda desteklemelerde bulunulmalıdır.
Hepsinden önemlisi ise tarım ve hayvancılık sektöründeki potansiyel göz aradı edilmemeli, doğu açısından bu iki sektörün önemli bir yere sahip olduğu gerçeği ile hareket edilmelidir. Teşvikler sadece batı illerini kayırarak hazırlanmamalıdır, aksi halde bugün teşvik yasası örneğinde görüldüğü gibi sadece batıdaki illere yatırım yapmış olursunuz ve söz konusu bu yatırımılar doğu ile batı arasındaki kalkınmışlık farkını giderek artırmaktan öteye geçmez ve sektörel dengesizlik artar.