Siyasi partiler, yaklaşan mahalli idareler genel seçimi için var gücüyle çalışıyor.
Her partinin adayı mutlaka her gün ilçe, mahalle, köy ziyaretlerinde bulunuyor, belki binlerce insanla el sıkışıyor, oy istiyor.
Teşkilatlar da boş durmuyor, onlara eşlik ediyor, ya toplu halde ya de ferd olarak harıl harıl çalışıyor, partilerinin kazanması için ter akıtıyor.
Ama bir parti var ki, kılı bile kıpırdamıyor.
Seçim, umurunda bile değil.
Üstelik bu parti de öyle böyle bir parti de değil.
Türkiye’de iz bırakan Demirel ve Çiller gibi isimlerin genel başkanlğını yaptığı, Türk siyasetine damga vuran liderlerin partisi.
Evet, evet.
Demokrat Parti’den bahsediyorum.
Doğru Yol Partisi’nden doğma ama sonrasında Anavatan Partisi ile birleşen Demokrat Partisi!
***
Uğradığı büyük güç kaybına rağmen her seçimde mutlaka ‘ben de varım’ diyen ve göstermelik de olsa, dostlar alışverişte olsun hesabı bir şekilde seçimin bir tarafından tutan Demokrat Parti, Erzurum’da bu seçimde yok.
Hem de hiç yok.
Uzun zamandır da Demokrat Parti’nin İl Başkanlığını yapan Hikmet Uc ile, ne ediyorlar, ne yapıyorlar diye öğrenmek amacıyla bugün yaptığım görüşmede, pek de alışık olmadığımız bir başkaldırıya şahit olacağımı hiç sanmıyordum.
Evet, Hikmet Uc, hem seçime girmeyeceklerini belirtirken, Genel başkanları Gültekin Uysal’a da veryansın ediyordu.
Kulaklarıma inanamıyordum, ama öyleydi.
Genel Başkanını eleştiri bomardımanına tutan bir İl Başkanı, ilk defa görüyorum ben en azından.
Konuşmasında her satırında liderine isyan kokan cümleler sarfeden İl Başkanı, mensup olduğu partisinin Genel Başkanına veryansın ederken, bazı il ve ilçelerde seçime giriyor olmalarına rağmen Erzurum’da kıllarını kıpırdatmamalarının sebebini Genel Başkana bağlıyordu.
***
”Bırak aday belirleme işini, ben Genel Başkana teelfonla dahi ulaşamıyorum” diyen Hikmet Uc, ”Ben şimdi isteyeyim Süleyman Demirel ile iki dakika sonra arayayım, görüşürüm. Ben bir telefon açayım, Çiller ile bir dakika sonra konuşurum. Ben görüşmek isteyeyim Mehmet Ağar ile anında görüşürüm. Ama bizim Genel Başkan ile görüşemiyorum. Adam tenezzül edip telefonumuza çıkmıyor” diye öfkesini ifade etti.
***
Yapılan son kongrede Genel başkanlığa seçtikleri Gültekin Uysal’dan umutlu olduklarını ama o umutlarının boşa çıkarttığını ifade eden Hikmet Uc, ”Boylu, boslu diye bize iyi bir lider olur sandık, genel kurulda kendisine oy verdik. Ama her şey boşunaymış. Gördük ki liderlik öyle boyla, bosla olmuyormuş. Vallahi hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ne tür bir sıkıntı ile karşı karşıyaymışız, daha yeni anladık” dedi.
Demokrat Parti’nin göstermelik de olsa Erzurum’da seçime girmesini artık gereksiz de bulduğunu anlatan Uc, ”Benim telefonuma bile çıkmayan, bir kuruş para bile genel merkezden göndermeyen bir liderin partisinde elbette ki seçime filan girilmez. Bana genel başkan yardımcıları vasıtasıyla Büyükşehir adaylığı teklifi yapıldı ama bu teklifi bile ciddiye almadım. Ne diye kendimizi yoralım” ifadesini kullandı.
***
Hikmet Uc, görüşme sonrasında çok büyük bir ihtimalle hem kendisinin hem de tabanının MHP’ye oy vereceğini sandığını sözlerine ekledi.
—
NOT – ”Keşke Hasankale yerinde saysaydı” diye yazdığım yazıdan dolayı bayağı bir telefon aldım. Telefonu açan her Hasankaleli dost da aynı dertten muzdarip olduklarını söyledi, ”Keşke Hasankale’ye hiç bir şey yapılmasaydı, mevcut hali korunsaydı. Türkiye’de her türlü sosyal, kültürel ve turizm anlamında parmakla gösterilen ilçelerin başında gelen Hasankale, yıllar geçtikçe bir önceki yılını aradı” dediler, dert yandılar. Bu arada, ‘Gazete Pasinler’de bir vatandaş, haklı olarak sitem etmiş, ‘Bunu yazan adam da dahil eski Hasankale’yi arayanlar bugün Hasankale’de yaşamayanlar. Eğer onlar terketmeseydi böyle olur muydu?’ diye sormuş. Kısmen haklı bu arkadaş. Ama bizler Hasankale’den ayrılmış olsak dahi o güzellikleri orada yaşayanlar koruyup kollayamazmıydı?
—
Vedat REFAYELİ