- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

KABAK TADI VERDİN KABAKTEPE

Bir tarih özelleştirme bahanesiyle yok edilmek isteniyor.

Palandöken dağının özelleştirme hikayesi  herkesçe malum. Bunun detayına girmeyeceğim. Özelleştirme kapsamında 1984 yılından beri Erzurum Kayak Kulübü’nün Palandöken dağındaki binasına özelleştirme idaresi el koydu. Bu gün de tamda kulüp başkanı basın mensuplarına sıkıntılarını anlatırken, polis kulüp binasına gelerek zorla boşaltmak istedi. 1960 yılından bu güne binlerce sporcu yetiştiren, kayak milli takımına en fazla sporcu gönderen yüze yakın kupanın sahibi olan Erzurum Kayak Kulübü basiretsiz yöneticilerin kurbanı olarak kapatılma ile yüz yüze.

Her ne hikmetse özel idarenin kayak kulübü, Jandarmanın tesisleri, yine özel idarenin kar gözlem evi adı altında yaptırdığı tesis özelleştirme kapsamı dışında bırakılırken, belki de Türkiye’de kayak sporuna sporcu yetiştirme anlamında en fazla katkı sağlayan Erzurum Kayak Kulübünün binası bu kapsama dahil ediliyor. Palandöken dağının özelleştirilmesi ile ilgilenen bürokrat Ayhan Kabaktepe’ye kimsenin sözü geçmiyor.

Geçtiğimiz sezon lisanlı sporculara tesisleri kullandırırken para isteyen özelleştirme idaresine en fazla karşı çıkan doğal olarak yüzlerce sporcusu olan Erzurum Kayak Kulübüydü. Acaba Kabaktepe, madem öyle işte böyle diyerek kulüp binasını özelleştirme kapsamı dışında tutulması noktasında ayak mı diretiyor.

Mesnevide bir sineğin hikayesi var, Kendini kaptan gören bir sineğin hikayesi; Nasıl anlatıyordu Mevlana bu hikayeyi; “ Bir sinek, eşek sidiğinin üzerinde gezinen saman çöpünün üstüne kondu. Sonra bir gemi kaptanı gibi başını yukarı doğru kaldırdı.

Sinek bir saman çöpünün üzerindedir, saman çöpü bir eşek sidiğinin üzerinde yüzmektedir. Sidik birikintisini okyanus, saman çöpünü gemi zanneden ahmak kendini kaptan gibi görmeye başlar. Bu da yetmez, bir de kafasını gururla yukarı doğru dikip pis hâlini âleme ifşa ve ilân eder. Bu başkaldırışta aslında ne kadar ahmak olduğunun ne kadar rezil bir durumda bulunduğunun ilanı vardır. “Şu benim azametime bakın” diyişinde eblehliği ve ahmaklığı dökülür ortaya.

Sinek :“ben bu denizin ve gemiciliğin mektebinde okumuş; Epey müddet zaman ve emek harcamış biriyim” diyordu.

Ahmak sinek aptalca gurur ve böbürlenmesi yetmezmiş gibi işi bir de yalancılığa dökmüştü. Bu yerlere kolay gelmedik, bir sürü emek ve zaman harcadık, ortaya aklımızı ve yüreğimizi koyduk, çalıştık, ilim tahsil ettik de öyle geldik bu mevkilere diyordu.”

Kayak kulübünün binasının özelleştirme adı altında gasp edildiği Başbakan’dan Cumhurbaşkanına Erzurumlu bakanlara, Erzurum’un bütün milletvekillerine, valisine, belediye başkanına anlayacağınız Erzurum’un sahibi dediğimiz herkese iletilmiş durumda. Ancak kimsenin bu bürokrata sözü geçmiyor. Ayhan Kabaktepe 54 yıllık kulübün binasını elinden alarak ne haliniz varsa görün diyor.

Sayın vali özel idarenin yerlerini nasıl kapsam dışında bıraktırdıysa, kayak Kulübünün yerini de isteseydi kapsama aldırmayabilirdi. Merak ediyorum vali bey Antalya valisi iken buna benzer bir sıkıntı yaşansaydı, aynı tepkisiz tavrını orada da gösterebilir miydi? Ankara nezdinde ciddi ilişkileri olan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen sorunu bir telefonuyla çözebilirdi. Erzurumlu iki bakan İç İşleri Bakanı Efkan Ala, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Her fırsatta artık bakan değilim Erzurum’un sorunları ile daha yakından ilgileneceğim diyen ama hiç ortalarda gözükmeyen, Amerika’da ders vermek dışında ciddi bir faaliyetini görmediğimiz sağlık eski bakanı Recep Akdağ Özelleştirme idaresiyle yapacağı bir görüşmeyle sorunu çözebilirdi.

Hele mesele sayın Cumhurbaşkanına iletilmiş olsaydı, anında çözüm bulunurdu. Kaldı ki sporcular Sayın Cumhurbaşkanı Erzurum mitingine geldiğinde pankart açıp sorunu Tayyip beye iletmek istediğinde önlerini kesen Recep Akdağ’dı. “ Ben meseleyi biliyorum çözeceğim, sakın pankart falan açmayın” diyen, Efkan beye meseleyi iletmek isteyen kulüp yöneticilerini engelleyen Recep Akdağ’dı.

Neredesiniz sayın Akdağ. Bir tarih yok ediliyor. Türk kayağına yüzlerce sporcu kazandıran kulüp kapatılmayla yüz yüze. Ne zaman Erzurum için kılınızı kıpırdatacaksınız?

Meseleyi takip eden bir tek milletvekili var o da Cengiz Yavilioğlu. Belli ki onun gücüde tek başına sorunu çözmeye kafi gelmiyor.

Böyle bir sıkıntı Erciyes’te, Uludağ’da yaşanabilir mi? Kayserili siyasiler gerekirse Özelleştirme İdaresinin en başındaki ismi anında görevden aldırırlar. Ancak bizim siyasilerimizin bırakın genel müdürü, bir bürokrata bile sözü geçmiyor.

Polis kulüp binasının kapısına dayanıyor. Neredeyse kapıyı kırıp eşyaları dışarı atacak. Valisinden, milletvekiline, bakanına kimsenin sesi çıkmıyor. Görevinizi çok iyi yapıyorsunuz. Aldığınız maaşları sonuna kadar hak ediyorsunuz. Ne diyordu Ömer Bin Hattab  “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” Bu hesabı sizden soracak kimse olduğuna inanıyorsanız bu sorunu çözün, inanmıyorsanız size ne söylesem boş. Yine bir veciz söz “ anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”