“Erzurum Günleri” yapmamak için bu kadar enerji harcamak doğru mu?
Erzurum Günleri etkinliğine hem dahil olmuyoruz, hemde yapılmasını da istemiyoruz.
Biraz özeleştiri yapmanın zamanı geldi.
Sayın İstanbul’da faaliyet gösteren Vakıf ve Dernek Başkanları, Erzurum Günleri konusunda kısa bir değerlendirme yaparak sizlerden açıklama yapmanızı bekliyoruz.
Geçen senede İstanbul Feshane’de aynı ekip “ Erzurum Günleri” adıyla etkinlik yaptı. Erzurum adına katılım anlamında ve standlarda yer alan yöresel ürünler konusunda tam bir fiyasko yaşandı. Vahit Alkır kardeşimin üstün gayretleriyle sanatsal kısmını idare ettiler, Medya Tv’yi temsilen Murat Balkuş’un gittiği her standda mikrofonu uzattığı firma temsilcilerine sorduğu “ Gardaş nerelisen” sorusuna, aldığı cevap Diyarbakır’lıyam, Sivas’lıyam, Gümüşhane’liyem, Afyon’luyam, Urfa’lıyam gibi cevaplar karşısında tesadüfen denk gelen bir Erzurum’lu esnafı gördüğünde yüzündeki sevinç ifadesine ben şahit oldum. Tam anlamıyla gurbette bir hemşeri görmüş gibi sevinmişti garibim…
Yani standlarında Erzurum’lu olmayan Erzurum Günleri yaşadık gördük, üzüldük ama yaşandı bitti. O günlerden hatırlanan güzel bir sahne pek fazla yok gibi. Lakin “Erzurum Günleri” adına ulaştırılan bir davetiyeye de İstanbul Valisi’nden, Emniyet Müdürüne varıncaya kadar bir çok bürokratın davetlinin katılım gösterdiğide bir gerçek…
Ulusal basın ilgi gösteriyor, içi boşmuş doluymuş bakmıyorlar. Adına “Erzurum Günleri” dedinmi orada duracaksın, Türk halkının nezdinde Erzurum’un çok güzel bir kredisi var olduğu için insanlar ilgi gösteriyor.
Her ne kadar geçen yıl yapılan etkinlik tam bir felaketti” desek te yapıldı bitti. Eee peki bu felaket bu sene de kapıyı göstere göstere çaldı. Bu kötü tecrübeden bu vakıf ve dernekler ders çıkarmadı mı? Koskoca bir yıla yakın bir zaman geçti…
Şimdi sormak lazım bu ortak açıklama yapan vakıf ve dernek temsilcilerine, “ Bu felakete kapıyı aralayan birazcık siz olmadınız mı? Yani “Erzurum Günleri” adıyla bir etkinlik yapmak için sizler öncülük yapamazmıydınız? Sizler bir araya gelerek güzel bir organizasyon yapmıyorsunuz, bu işe atlayan, kapasite olarak yetersiz olduklarını bile bile delice cesaret gösterenlerle de beraber olmayız” diyorsunuz. Ne olacak şimdi, ortada bir kötü bir sahne var. Bu şekliyle yapılırsa Erzurum adına kredi kaybı yaşanacak, yapılmama ihtimali de gözükmüyor gibi…
Hatta bu işin organizasyonunu yapan Rüştü Görenli adındaki arkadaşın, bizzat bana da yaptığı açıklamaya bakarsak; “Erzurum Günleri” etkinliğini birlikte yapmak için kendisinin bir çok dernek ve vakıf temsilcileriyle görüştüğünü, daha sonra İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakıf Başkanı Mehmet Seven’i bir kaç defa arayarak bu “Erzurum Günleri” işini yapalım dediği, Mehmet Başkanın da ben Erzurum’da olacağım orada görüşelim dediği, Rüştü Beyde Erzurum’a Mehmet Seven ile görüşmek için gittiğini fakat Mehmet Seven Başkanın telefonuna cevap vermediğini söylemesi, konusunda bir açıklama yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.
Yani çuvaldızı başkasına batırmak isterken iğneyi de kendimize batırmayı düşünsek nasıl olur?
Benim önerim; Pendik ve Tuzla Belediye Başkanları, yani Salih Kenan Şahin ve Şadi Yazıcı Başkanlarımız bu işe müdahil olmalılar, fakat insiyatifi Salih Kenan Şahin Başkan ele alarak vakıflarıda bu işe dahil ederek bu işi temize çıkarabilirler. Yani diğer iki kişiden ( Recai Acar ve Adem Karslı) dan sorumluluklarını üzerilerinden alıp Salih Kenan Başkan kendisi insiyatif alarak yapmalı…
Hatta Salih Kenan Şahin Başkanın Erzurum Dernekler Vakıflar Birliği Platformu Başkanlığına getirilmesi çok isabetli olur diye düşünüyorum. Yani Erzurum Platformu Başkanı hem güçlü olmalı, hemde aktif olmalı. Örnek Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Sivaslılar Platform Başkanlığı yaptığı gibi. Bizler neden yapamayalım, azıcık komplekslerimizi yenebilirsek olur…
Selametle