MENÜ ☰
Büyük Erzurum Sofrası
Erzurum Haber Gazetesi » Yazarlar » Et Zammı Ve Tüketicinin Mağduriyeti…
Gamze İSPİRLİ
Et Zammı Ve Tüketicinin Mağduriyeti…


Son günlerde et fiyatlarındaki artışı içeren haberleri ele alıyoruz. Sonuçta büyük potansiyeli oluşturan tüketici bu manada önemli olumsuzluk yaşıyor.

 Erzurum Besiciler Odası Başkanı Bingöl, “Et fiyatlarının birden bire yükselişe geçmesinin nedeni, devletin uyguladığı yanlış hayvancılık politikalarıdır.” diyor.

 Evet üretici temsilcilerinin açıklaması bu yönde.

Olan tüketiciye oluyor.

Bir taraftan her şeyin süt liman olduğunu gösteren ekonomi yorumcusu siyasiler, diğer taraftan dar boğazdan dolayı zam yapan üretici ve her şeyi kabullenen ve geçim mücadelesi veren tüketicinin konumu.

Bu üç unsur birbiriyle büyük çelişkiler gösteriyor.

Her zammın gerekçesinde bu gibi açıklamalar olur fakat çiftçinin gerçekten önemli açmazları var.

Çiftçi örgütlenmenin temelini oluşturan sivil kitle örgütleri çiftçi ve besicinin ayakta kalma mücadelesinden bahsediyor her fırsatta.

Besici, satış yapamamaktan yana dertlerini aktarırken, çiftçi ürününün para etmediğini vurguluyor ve yanlış tarım politikalarının çiftçilik ve hayvancılığı bitirdiğini dile getiriyor.

Tarım ve hayvancılık sektörlerinin gelişmesi için, özel teşvikler gerekiyor.

Erzurum’da halkın yüzde 60’ının geçim kaynağını tarım ve hayvancılık sektörleri oluşturuyor.

Hayvancılık sektörü kent ekonomisinde önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, uygulanan yanlış politikalar sektörü bitirmenin eşiğine getirdi. 

Yediğimiz gıdaların, giydiğimiz  giysilerin büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıktan elde ediyor.

Buna rağmen, söz konusu sektörleri küçümseyeler, yanlış politikaları hayata geçirerek, faal sektörlerdeki üretimleri olumsuz etkiliyorlar.

Çiftçi ve besicinin içinde bulunduğu bu olumsuz durum göç olgusunu gündeme getiriyor.

Halinden memnun olmayan istediği üretim potansiyelini yakalayamayan çiftçi ve besici, çareyi kente göç etmekte buluyor ve kentte bu bağlamda sosyal sorunlar yaşanabiliyor.

Yani sorunları hepsi birbirine bağlı, eğer  sektörlerdeki üreticiler doyum sağlayamıyorsa çareyi başka yollarda aramaya kalkıyorlar ve sorununun faturası oldukça ağır oluyor.

Tarım ve hayvancılık sektörlerindeki bir diğer sorunda üretim girdi maliyetlerinin oldukça yüksek olması ve akaryakıta yapılan zamlar.

Bir kilogram buğdayı 350 KR’dan satan çitçi ürettiği ürünlerden getiri sağlamıyor.

Sorunlarını dile getirdiğimiz  çiftçi ve besicinin sorunlarına çözüm üretmek için devlet desteği şart, bu manada özellikle pazarlama sorununun aşılması için Et ve Balık ve Şeker Fabrikası gibi kurumların alımlarını artırmaları gerekirken, sınırlamalar getirilmesinin önüne geçilmelidir.

 Üretimi teşvik edecek politikalar uygulanmalıdır.

Mazot ve gübre desteği ile yem konusunda desteklemelerde bulunulmalıdır.

Hepsinden önemlisi ise tarım ve hayvancılık sektöründeki potansiyel göz aradı edilmemeli, doğu açısından bu iki sektörün önemli bir yere sahip olduğu gerçeği ile hareket edilmelidir. Teşvikler sadece batı illerini kayırarak hazırlanmamalıdır, aksi halde bugün teşvik yasası örneğinde görüldüğü gibi sadece batıdaki illere yatırım yapmış olursunuz ve söz konusu bu yatırımılar doğu ile batı arasındaki kalkınmışlık farkını giderek artırmaktan öteye geçmez ve sektörel dengesizlik artar.

Bu zammın sonuçlarını tüketici ödeyecek, mağdur kesim tüketici olacak.

Erzurum bu gibi olumsuzluklarla elindeki potansiyelleri kaybetmenin sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.

Gamze İSPİRLİ

📆 22 Şubat 2010 Pazartesi 10:38   ·   💬 0 yorum   ·   ⎙ Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ERZURUM'DA HAVA

ERZURUM
Esentepe Avrupa Konutları
YENİ SAYI

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

ANKET

Üzgünüm, şu anda etkin anket yok.

BAĞLANTILAR