Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Din Kültürü ve Ahlak Bölüm Başkanı Doç.Dr Nurullah Altaş ‘İslam’da kadın ve kadınlarımız’ konulu söyleşiye katıldı.
Dünya kadınlar günü çerçevesinde düzenlenen söyleşiyi yöneten Eğitimci Yazar
Mahmut Balcı kadın sorunun güncel bir mesele olmaktan ziyade tarihsel bir tartışma konusu olduğu için bu konunun konuşulmasının gerekli olduğunu belirterek ‘aslında bu programda kadın konuşmacıların olmasını çok arzuladık. Ancak kadınların kendi sorunlarıyla ilgilenmediklerini görünce mecburen bu konularda çalışmaları olan bir isme müracaatta bulunduk. Aslında kadın konusu mayınlı bir tarlada dolaşmaya benzer. Kur’an’ın ifadesiyle insanın ve toplumun kendisiyle huzur bulacağı bir kişilik olan kadının hak ettiği yere sahip olmasına çalışmak hepimizin için bir görevidir.’ dedi.
Erzurum’da birey kitabevinde düzenlenen söyleşiye katılan Doç.Dr Nurullah Altaş kadın konusunun sürekli yanlış anlaşıldığını söyledi:
‘Çok kültürlülük açısından kadın olayını ele alacağız. Tarihten bugüne karar verme konumunda hep erkek olmuştur. Kadın hep geri planda kalmıştır. Kadın özne değil nesne olmuştur. Kadınlarla ilgili hadisleri doğru anlamak gerekir. Kadınlarla ilgili yanlış yorumlara yalnız İslam’da değil batılı birçok yorumda da rastlamak mümkündür. Bu anlayışın nedeni erkek egemen bir anlayıştır. Bu tür anlayışların islam’dan kaynaklandığını söylemek Allah’a bir iftiradır. Ne yazık ki kadınlarla ilgili hadislerin % 40’ı mevzu hadislerdir.
Aslında İslam’da Kadın ve erkek arasında bir ayrım yoktur. Ancak günümüzdeki İslami anlayışlara baktığımızda İslam’da kadın diye bir problemin olduğunu söyleyebiliriz. Bu problemler müslümanlardan kaynaklanmaktadır. Çünkü kadın meselesine yanlış bakmaktayız’
Doç.Dr Nurullah Altaş diyanet işleri başkanlığının kadın konusunda önemli çalışmalar yapması gerektiği konusunda ise şunları söyledi.
‘Din hizmetlerinin erkek egemen olması ve kadınlara camilerden dışlanması yanlıştır. Kadınlara cemaat olma özgürlüğü tanınmalıdır. Kadınların akademik dünyaya girmeleri gerekir ki cehalet azalsın. Dini nikahın istismara dönüşmemesi ve ciddi yaptırımı olan bir çerçeveye oturtulması gerekir ki birtakım mağduriyetlere dönüşmesin. Kılık kıyafet meselesi bütün insanların birer temel insan hakkı sorunudur. Kadını merkeze almak adına erkekleri dışlamayı da doğru bulmuyorum. Başörtülü hanımlar sadece başörtüsünü bir hak olarak görülmemeli. Kadınların toplumsal sorunlarla, toplumsal yozlaşmayla ilgili öneri ve müdahalelerde bulunması gerekir.
Söyleşinin sonunda Feyza Nur Çoruk’un kadınlarla ilgili yazdığı şiirini paylaşması ilgiyle izlendi.
şiirim çok güzel keşke sizde dinleyebilseydiniz