Eleştirmeliyiz, ama doğru bilgilere dayanarak yapmalıyız.
Erzurum’da iki gazeteci arkadaş oturuyor kamera karşısına eleştiriye başlıyorlar. Ben kendilerini cesur davranışlarından dolayı tebrik ediyorum. Bazı konuları dile getirmek güzel bir hareket, lakin bu eleştirileri yaparken özellikle de Erzurum dışında yaşayanların sosyal hayata katkı adına yaptıkları çalışmaları sanki zararlı işler yapıyor gibi göstermek Erzurum’a Erzurum’luya zarar verir. Eleştirileri böyle yapmamalıyız. Hele hele özellikle Kadıköy’de faaliyet gösteren İstanbul Erzurumlular Kültür Eğitim ve Dayanışma Vakfı için dile getirilen iddialar büyük ölçüde yanlış ve eksik bilgiye dayalı iddialardır.
Ben aynı zamanda Maltepe’de faaliyet gösteren Erzurumlular Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olmakla birlikte, basın danışmanlığı yapmaktayım. Kadıköy’deki vakfımızın da çalışmalarını yakinen takip etmekteyim.
Vakıfları faaliyetleri açısından değerlendirirsek, Kadıköy’deki vakıf hergün herkese kapısı açık olan bir vakıftır. Hergün yemekhanesinde öğle yemeği ikram edilen bir vakıftır. Öğrenci bursu konusunda en istikrarlı ve güçlü şekilde burs çalışmalarını aksatmadan yapan bir vakıftır. Ayrıca iddia edildiği gibi katlar arasında ayırımcılık falan yoktur, farklı faaliyetlerin yürütülmesinden dolayı her katta farklı aktivite yapılmaktadır. Başkanlık katında ise başkanın odasının kapısı her zaman açık tutulur. Kapı asla kapatılmaz.
En çok dile getirilen konu vakfın lokal kısmıdır, yani okey, tavla vs. oyunların oynandığı bölümdür. Ben bu oyunların oynanmasını tasvip etmemekle beraber, bu alanlarında insanların sosyal aktivitesi açısından bir arada oyun oynayarak bulunabilmeleri açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Lakin ayrı bir bölümde yürütülmesi şeklinde olabilir. Kadıköy’de de bu lokal bölümü için bir kat tahsis edilmiş oyun oynamak isteyenler o katta oturuyorlar. Fakat vakıf hizmetleri adına hemşerileri desteklemek, öğrenci bursu vermek, dayanışma ruhu içerisinde cenazesi olana toplu mesaj atmak, taziyesine gitmek gibi, hatim okutmak, Ramazan’da iftar yemeği ikram etmek, erzak kolisi dağıtmak gibi çok faydalı işler yapmaktadır. Önümüzdeki günlerde Kadıköy’deki vakfımızda çok güzel ve faydalı çalışmaların yapılacağını da biliyorum, bunu da buradan belirteyim.
Genel anlamda aktivite bakımından vakıflarımızı değerlendirecek olursak, en aktif vakfımız Maltepe’de bulunan vakfımızdır, Suha Başkanı tebrik ediyorum. Fakat Kadıköy’deki vakfımızda çok köklü ve oldukça güzel işler yapmaktadır, en azından belli başlı geleneksel vakıf hizmetlerinin aksamadan yapılmasından dolayı maddi manevi katkılarından dolayı Mehmet Seven Başkanı ve ekibini de tebrik etmek gerekir. Beyoğlu vakfımızda kendi kapasitesince çeşitli hizmetler yaptığını duyuyoruz, lakin yakinen takip edemiyorum.
Bir tek Kartal’da bulunan Kartal Erzurumlular Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı çok pasif konumdadır. Ben Kartal’da yaşadığım için biliyorum, bu vakıf zaten tek salon şeklinde bir bina yapısı var. Yukarıda bahsettiğim sadece oyunların oynandığı, insanların sadece oyun oynamak için bir araya geldikleri bir vakıf durumundadır. Her hangi bir sosyal etkinlik, her hangi bir hemşerimizin sıkıntısı ile ilgilenmek gibi bir çalışmaların yapılmadığı bir vakıf durumundadır. Bunu böyle belirtmek durumundayım, çünkü gerçekte de böyle. Bu vakıf yöneticilerine daha aktif çalışmalar yapmaları konusunda yaptığımız ısrarlar hiçbir fayda etmediğini gördük. Umarım bu anlayış değişir de vakıf hizmetleri adına Kartal’da da güzel çalışmalar yapılır bizlerde katkı sağlarız.
Fakat Kadıköy vakfı hakkında dile getirilen iddialar gerçeklerden uzak iddialardır. Bu gibi iddialar vakıfçılık adına emek ve ekonomik katkı sağlayan ve sağlamayı düşünen hemşerilerimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Yapmak istediği bir katkı varsa da geri adım atmasına sebep olabiliyor.
Benim gazeteci arkadaşlarımdan ricam eleştiri yaparken, lütfen ya hakkında iddia ettiğiniz yerlere gidip biraz oralarda yaşayarak doğru bilgilerle eleştiriniz, yada çok doğru olmayan bilgilerle eleştirmeyiniz. İnsanlarımızı hizmet etmekten soğutmayınız. İnsanları küstürmek çok kolay ama küskün olanları kazanmak zor oluyor.
Sadece dernek veya vakıf başkanlık etiketini almış olmak ve bu makam sayesinde temsil edilmek adına, belki iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz ama Erzurum adının sermayesini hunharca harcayanlara benimde itirazım var. Tabela derneği durumundakileri bende şiddetle kınıyorum. Ya adam gibi bu işe gönül vereceksin emek vereceksin faydalı çalışmalar yapacaksın, yada bu işi yapmayacaksın. Erzurum adını hak etmediği şekilde temsil etmeye kimsenin hakkı yok. Emek yok çalışma yok, hemen fotoğraf karelerinde en önde yer almak var. Bu fırsatçıları eleştirelim.
Dernekler Federasyonumuz da bir an önce toparlanmalı!
Birde İstanbul’da Dernekler Federasyonumuz varki; şuan durumu içler acısı. İstanbul Erzurum Dernekler Federasyonu (EİDEF) en kısa sürede adına yakışır şekilde toparlanmalı ve Erzurum’u en iyi şekilde temsil etmelidir. Federasyonu çok önemsiyoruz, zira birlik beraberlik için atılmış olan güzel bir adımdır. Federasyonu oluşturan organlar yani dernek temsilcileri, Federasyonun bu duruma gelmesin de sizin sorumluluğunuz oldukça fazladır. Bu duruma üzülmemek elde değil. Umarım birlik beraberlik ruhuyla hareket edilir ve güçlenmiş olarak faaliyet gösterir.
Bir başka konuda –neden bu kadar çok dernek açılıyor? Sorusu için bir bilgi vereyim. İstanbul ülkemizin en kalabalık metropol kentidir. Yaklaşık 17 Milyon nüfusa sahip bir ilimizde her ilçede bir dernek olması çok anormal değildir. Zira bir ilçeden diğer bir ilçeye gitmeniz bazen bir gününüzü alabiliyor. O sebeple ezbere konuşmamak gerekiyor. Geliniz burada yaşamanın şartlarını yaşayarak görünüz ondan sonra iddiada bulununuz.
Lütfen bir olalım, beraber olalım. Biz birlikte güçlüyüz…
Herkese yapmakta olduğu işlerinde başarılar diliyorum.