Asker kıyafetleri ve uzun namlulu silahlarla geldiler. Beldenin haberleşmesini kestiler. Kahvede topladıkları onlarca kişiyi tarayıp kayıplara karıştılar. O gün ay kırmızı, gün karaydı.
26 Ekim sabahı her evin içinden göklere yükselen ağıtların yakıldığı yer Erzurum Yavi beldesiydi.
Beşi çocuk 32 kişinin hayatını kaybettiği katliam aradan geçen bunca yıla rağmen hala aydınlatılmadı. Faillere bugüne kadar ulaşılamadı. Kimdi bunlar? Hiç bilinemedi.
O günde Yavi garipti, bugün de garip. Zihinlerde hala canlılığını koruyan Yavi katliamının aydınlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi ve dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere devletin tüm mercilerine bu saldırı ile ilgili önemli dosyalar sunuldu. Sunulan dosyalarda, “Saldırı sıradan bir terör eylemi değildir. Yavi katliamını izleyen günlerde önemli olaylar yaşanmış, halk ayaklanması denemesi yapılmıştır” denilmişti.
Teröristlerin kıyafetlerine, ellerindeki silahlara hatta eşkâllerine kadar her şey tespit edilse de bugüne kadar saldırıyı gerçekleştirenler adaletin karşısına çıkarılamamıştır. Yaşanan katliamın ardından belde kaderine terk edilmiştir. Aynı yılda meydana gelen Sivas’taki Madımak faciası her yıl anılmış ama Yavi, hiç gündeme gelmemiştir mesela.
Katliamda hayatını kaybedenlerin şehit sayılması ve geride kalan aileleri için şehit maaşı bağlanması için girişimler olmuştu. Sahi onlar şehit kapsamına alındı mı? Bu konuya dair siyasetçilerimizin bir girişi olmuş mudur ya da bilgileri var mıdır?
Seçimlere giderken HDP hariç tüm partiler terörün acımasız yüzünü anlatırken, akıllarına hiç Yavi gelmiş midir? Hayatını kaybeden insanların geride bıraktıklarına gerçekten sahip çıkılmış mıdır?
1993 yılı hem Türkiye hem de Erzurum açısından en karanlık yıldır. O yılın 25 Ekim günü Yavi’de 32 vatandaşımız katledildi. Vahşetten yalnızca beş gün sonra 30 Ekim 1993’de Pasinler’in Çiçekli köyünde 6 kişi hunharca katledildi.
Aradan geçen 22 senede saldırıya hedef olan bu bölgelerimizden ziyade saldıralar sonrası sokağa dökülen halkın eylemleri hatırlandı.
Yavi dünde garipti bugünde garip;
Oysa bu saldırı Bingöl’de 33 erin şehit edilmesi ve Erzincan Başbağlar katliamı ile aynı yılda birbirini izleyen tarihlerde gerçekleşmişti.
Türkiye’nin terör gerçeğini anlatan en önemli katliamlarından biriydi.
Yavi o günde garipti bugün de garip;
Elbette bu örnekleri verirken bizim acımız diğerlerinden fazla demiyorum. Zira onların hepsi bizim. Ama en azından diğerlerine verilen önemi Yavi’ye de verelim diyorum. Hain kurşunlara hedef olan, hunharca katledilen 32 vatandaşımıza hiç olmazsa ölüm yıldönümlerinde sahip çıkalım. Geride bıraktıklarına kol kanat gerelim.
Yavi’de yetim bırakılanları öksüz bırakmayalım. Hadi kanları yerde kaldı bari emanetlerine dayanak olalım.
Her 25 Ekim’de mezarlarına gidip bir Fatiha okuyalım.