Güney Kaliforniya devlet radyosuna konuşan aktör George Clooney, “1915 yılında Ermenilere soykırım yapıldı, bu tartışma götürmez bir gerçektir” dedi. Ajanslar tarafından servis edilen açıklamalara 500 binden fazla Müslüman Türk’ün Ermeniler tarafından katledildiği Doğu Anadolu Bölgesi’nden tepki gecikmedi.
‘Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için İsviçre’yle davalık olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’sindeki davasında Ermenistan tarafının avukatı olan Amal Amuliddin Clooney aktör eşi George Clooney tarihi olayla ilgili ilginç bir açıklama yaptı. Güney Kaliforniya devlet radyosuna konuşan Clooney “1915 yılında Ermenilere soykırım yapıldı, bu tartışma götürmez bir gerçektir” dedi. Türkiye’nin bu konu hakkında konuşulmasını istemediğini öne süren Clooney ‘ABD’nin Türkiye’de üsleri olduğu için önceden bunu kabul eden politikacıların şimdi konu hakkında konuşmaktan kaçındığını’ iddia etti.
Clooney, çeşitli vesileler ile bir araya geldiği bazı ABD’li senatörlere “Ermeni Soykırımı hakkında konuşabilir miyiz?” diye sorusunu yönelttiğini ve her zaman “Tabi ki hayır, Türkiye bizim terörizme karşı savaşta müttefikimiz” yanıtı aldığını sözlerine ekledi.
George Clooney’nin eşi Amal Amuliddin Clooney, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e karşı açılan davada Ermenistan tarafını temsil etmişti. Buenos Aires’de yayın yapan internet sitesi Ermeni Basın Merkezi, Amal Clooney’nin 24 Nisan 2016’da Erivan’da “101” yıl anmalarına katılacağını da duyurdu.
Gelenek haline geldi
Aktör George Clooney’in ajanslar tarafından servis edilen haberlerine ilk tepki 1915’de Ermeni mezaliminin en kanlı şekilde yaşandığı Erzurum’dan geldi. Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermeni meselesinde bu tür açıklamaların artık bir gelenek haline geldiğini söyledi.
Özellikle ABD’de son yaptıkları filmleri beklenen ilgiyi görmeyen aktörler ya da son yazdıkları kitaplarının bekledikleri satış rakamlarına ulaşamayan yazarların gündeme gelmek için siyasi tartışmaların içerisine girdiklerini ifade eden Eğilmez, “Tercihen de Ermeni meselesiyle ilgili taraflı açıklamalar yapıyorlar. Bunların son halkasına da George Clooney eklendi.
Söz konusu aktörün karısı Amal Amuliddin Clooney’nin de Ermeni diasporasının avukatlarından biri olduğu düşünülünce Clooney’nin bu açıklamasının ne kadar yanlı olduğu anlaşılabilir. Yıllardır gündemde olan ermeni meselesiyle ilgili birden bire hassaslaşan Amerikalı aktörün şimdi ki bu çıkışının iki önemli nedeni var. Bunlardan biri yeni filmine diasporayı sponsor etme çabaları, ikincisi de karısının bundan sonraki diaspora davalarında da avukatlık yapmasını sağlamak” diye konuştu.
ASİMED olarak, Ermeni meselesiyle ilgili aktöre belgelerle beraber, bir mektup göndereceklerini vurgulayan Eğilmez, tarihi gerçekleri anlatacaklarını ifada etti.
“Ermeni tehcirini dünyaya anlatamıyoruz”
Ermeni tehciriyle ilgili ‘Paylaşılamayan Topraklar’ adlı romanın yazarı olan M. Talât Uzunyaylalı Amerikalı aktör George Clooney’ın açıklamalarını çok fazla bir önemi olmadığını belirterek, “Sorun bizde; bugüne kadar 1915’te ne olduğunu, neden Anadolu Ermenilerinin bir kısmını o zaman bizim toprağımız olan Suriye’ye gönderdiğimizi dünya kamuoyuna anlatamadık. Dünya bu konuda Türk tarafının tezlerini bilmiyor. Amerika’ya göç eden diaspora Ermenilerinin ürettiği tek taraflı bilgileri insanlar gerçek sanıyor” dedi.
Türkiye’nin, her fırsatta, tehcir meselesinin politik olarak istismar edildiğini, konunun bilim adamlarının incelemesine bırakılması gerektiğini ve bu konuda Türkiye’nin bütün arşivini araştırmacılara açtığını hatırlatan Uzunyaylalı, şunları ekledi:
“Fakat bu çağrılar bir yankı bulmuyor; çünkü kimse gerçeğin peşinde değil. Yıllardır söylüyorum, bu konuda yapmamız gereken en önemli çalışma dünya sinema ve TV’lerinde gösterilebilecek kalitede bir tehcir filmi çekmek ve dünya kamuoyuna gerçeği bu yolla aktarmaktır. Bu gün bu konunun akademisyenler tarafından çalışılmadık, karanlık bir noktası yok; lehte aleyhte, her şey ortada. Ne var ki akademik çalışmalar üniversite kütüphanelerinin raflarında kalıyor. Bu yüzden dramın edebiyatını da üretmemiz gerekir. Paylaşılamayan Topraklar romanı, bildiğim kadarıyla bir ilk. Tehcirle ilgili daha çok edebiyat eseri üretilmelidir ve bunların çeşitli dillere çevrisi de yaptırılmalıdır. Vicdanlı insanların objektif bir kanaate ulaşabilmeleri için her iki tarafın tezlerini dinlemeleri, okumaları ve seyretmeleri gerekir. Bunu bize sağlayacak olan da sinema ve edebiyattır.”
Soykırım iddiasına Iğdır’dan tepki
Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri federasyonu Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, Ünlü aktör Clooney’inn ‘soykırım’ iddiasına tepki gösterdi
Serdar Ünsal, Ünlü aktör Clooney’in Ermeniler tarafından uydurulmuş olan sözde soykırım yalanlarına inanarak bu konuyu dile getirmesinin kabul edilemez bir olay olduğunu belirtti. Her yıl bu tür yalananlara inanarak senato ve meclislerinde onay veren AB ve ABD’den sonra Clooney’in ‘sözde soykırım’ iddiasına katılmasının Taşnak Ermenilerin etkisi altına girdiğinin bir göstergesidir olduğunu ifade etti.
“Aktör Clooney önce ABD ‘nin binlerce Kızılderili’ye soykırım uyguladığı, Fransa’nın Faslılara, soykırımlarını görmeli kınamalı ondan sonra Ermeni yalanından dolayı Türkiye’yi suçlamalı diyen
Serdar Ünsal, “Clooney önce Hıristiyan alemin yaptığı soykırımlarla ile yüzleşmeli yapılan
katliamların hesabının vermelidir. Ondan sonra Sözde Soykırım yalanlarına bakmalıdır. Türkiye’yi ‘Sözde Ermeni Soykırımı iddiaları ile köşeye sıkıştırmak isteyen ülkelerle karşılıklı çıkar ilişkisi içinde olan Ermenistan, dış politika hedefinin ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ iddialarını Türk Devletine kabul ettirmek olarak belirlemiştir. Bir aktörün bu Ermeni yalanlarına inanarak açıklama yapması kabul edilir değildir. .Asıl katliamı yapan Ermenilerdir. Bunun en büyük ispatı Iğdır ve çevresinde yaptıkları katliamlar ve canlı tanıklardır. Dün Iğdır’da atalarımız şehit edenlerin torunu bugün Azerbaycan’da Hocalı’da Karabağ’da katliam yapıyor.Gerçekler ortadayken sözde soykırım yalanları ile Türkiye suçlanıyor .Hocalı faciası katliamı da bizce 21. asrın soykırımıdır. Asıl soykırıma uğrayan Türk milletidir. Benim babaannem soykırımı yaşamıştır. babasını, kocasını kaybetmiştir. Erivan’da ki evini doğduğu toprakları terk etmiştir. ‘Sözde Ermeni Soykırımı iddiaları ile köşeye sıkıştırmak isteyen ülkelerle karşılıklı çıkar ilişkisi içinde olan Ermenistan, dış politika hedefinin ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ iddialarını Türk Devletine kabul ettirmek olarak belirlemiştir“ diye konuştu.
Salih TEKİN / ERZURUM