Haber dün Palandöken’de çıktı. Usta gazeteci-yazar Vahdet Nafiz Aksu’nun sözcülüğünü yaptığı “Encümen-i Erzurum” üyeleri, Ankara’da toplanmışlar.
Konuya girmeden önce bir noktanın altını kalınca çizme ihtiyacı duyduk; ola ki birileri öküzün altında buzağı aramaya kalkarsa, boşuna debelenip durmasınlar diye! Efendim; ne Encümen-i Erzurum bir siyaset platformudur, ne de bu kurulun azaları muhtemel bir seçimde potansiyel adaydır. Kaldı ki, aday da olabilirler, pekâlâ siyaset de yapabilirler. Ama buna rağmen, bu “Laptoplu Dadaşlar”ın böyle bir muradı yok.
Üyelerin bir çoğunu yakından tanırız; bu sebeple de şahadet ederiz ki Encümen-i Erzurum; hiçbir beklenti ve paye ummaksızın, memlekete yani Erzurum’a katkı sunmak istiyor.
Vahdet Nafiz Aksu’nun, bugüne kadar yazıp çizdikleri ve duruşu bu iddiamızın en müşahhas örneğidir. Keza diğer üyeler de aynı kalıbın adamıdırlar ve yüksek kırattaki Erzurumlulardır.
“Encümen” denilmesine sakın aldanmayın…
Yok, yok; öyle kimse kimseyi seçmiyor yahut da bu encümende aza olmak için, birinin icazeti de gerekli değil. Hatta Erzurumlu olmanız da gerekmiyor. Şayet bilgi birikiminizi memleket sevgisiyle harmanlayıp, meccani olarak Erzurum için hasretmek istiyorsanız, buyurun platform da sizin, söz de……
“Laptoplu Dadaşlar Ordusu”
Bu tarif, muhtemelen ya Vahdet Bey’e ya da muhterem dostumuz Davut Sarı’ya aittir. Çünkü zeka ürünü bir tarif yapılmış… Dedik ya, pek çoğunu yakından tanırız. Gerçekten Encümen-i Erzurum azaları, bir kere fert fert rüştlerini ispatlamış kimselerdir. Her biri gerçek bir münevver mesuliyeti ile hareket etmektedir ve olup bitenleri seyirci koltuğundan izlemek yerine, alana inip, doğruların savunuculuğunu yapmaktadırlar.
Vahdet Nafiz Aksu, dün gayet münderecatlı biçimde kaleme almıştı: Encümen-i Erzurum, 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları’ndan hareketle, o yıl Erzurum’da, yapılması halinde şehrin yüzde yüz fayda göreceği sosyal ve kültürel faaliyetlerin neler olabileceğini konuşmuş.
Bu bağlamda 2011 Kış Oyunları’nın yanında, bir de “Kültür Olimpiyatı” tertiplenebilir. Adı da son derece güzel:
” 1. Geleneksel Kardelen Kış Festivali”
İçini istediğiniz gibi doldurun, yeter ki evrensel ölçülerde olsun ve komplekse kapılıp yerel değerlerinizi yok etmeyin.
Geçen hafta Palandöken’de çıkmıştı; Kış oyunlarıyla ilgili resmi internet sitesinde 2011 çerçevesinde yapılması planlanan sosyal ve kültürel faaliyetler başlığı altında, adeta ucuz bir komedya listesi vardı. Neyse ki bu mesele, kültürden habersiz insanlara bırakılmayacak kadar önemlidir.
Encümen-i Erzurum haklı olarak bu “kültürel faaliyet” meselesini çok önemsiyor ve bunun için, vakit kaybedilmeden adam gibi işlerin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor.
Ayrıca aynı öneri doğrultusunda Encümen-i Erzurum, şehrin mimarisi ve peyzajı konusunda da olması icap eden hususlara da dikkati çekiyor:
Şehrin oyunlarla ilgili görsel açıdan süslenmesi, ana arterlerin yine yarışlarla alakalı biçimde düzenlenmesi, yeni hedeflere dair beklentileri ifade edecek sanatsal sunumlar yapılması…
Aklın yolu bir…
Encümen-i Erzurum’un bu anlamlı önerisi, aklı başında birçok zeminde de sık aralıklarla gündeme taşınmaktadır. İşte bütün bu girişimler sonucudur ki, aldığımız habere göre, Bakanlık 2011’de sosyal ve kültürel tanıtıma dönük birkaç milyon dolarlık bir bütçe ayıracak.
Yani Erzurum’un mukadderatı Turizm Müdürü’nün inisiyatifine bırakılmıyor.
Yüreği memleket sevgisiyle dolu yüzlerce binlerce hemşerimiz var. Bunların bir kısmı yurdun dört bir yanına dağılmış, bir kısmı da sınırlar ötesinde…
Ancak bu dostlarımızın pek azı, eline kalemi kağıdı (laptop demek istemiştik) alıp yazıp çiziyor. Bu noktada Ankara oldukça farklı…
Başkentteki hemşerilerimiz artık suyundan mıdır, yoksa başka Saiklerden midir bilinmez, hem yazıp çizerler, hem de şehre dair ayağı yere basan rasyonel fikirler sunarlar…
Encümen-i Erzurum, kendi ifadeleriyle “Laptoplu Dadaşlar”dan oluşuyor. Erzurum’u da biliyorlar, dünyadan da haberdarlar.
2011 Koordinatörü Bekir Korkmaz’ın yerinde olsaydım, hiç vakit kaybetmeden bu “Encümen-i Erzurum”un bila bedel sunduğu, birbirinden orijinal fikirlerden yararlanır, hatta fırsat buldukça toplantılarına katılırdım.
Mehmet Şener