- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Ödük Vadisinden geçtik

Tortum’u geride bıraktık.Erzurum- Artvin karayolundan sola döndük.Köprüyü geçtik, durduk.
Otomobilden indik, ilkbahar buralara çoktan gelmiş.
Ağaçlar beyaz ve pembe çiçek açmış.
Gazeteci arkadaşım Öztürk Akkök manzarayı görünce fotoğraf çekmeye başladı.
TEMA Vakfının Erzurum Temsilcisi Işıl Bedirhanoğlu ile o güzel doğaya bakarak biraz soluklandık.

ÖDÜK ÇAYINA YAZIK OLACAK
Bize rehberlik edecek Dikmen Köyünden Feyzullah Küçük’le Ödük Çayının doğduğu kaynağa doğru yol alıyoruz.
Pehlivanlı’da kısa bir mola.
Ortada bir yatak ve içinde eski pehlivanlardan Ali Koçak.
Genç yaşta geçirdiği trafik kazasından sonra yatağa mahkum olmuş.
Derenin kenarında alabalık çiftliği kurmuş bir de su değirmeni var.
Yatağın etrafına oturuyor, 35 kilometre uzunluğundaki vadideki yaşamı bitirecek HES’leri konuşuyoruz.
Sanki herkes sözbirliği etmişçesine HES’lerle hukuk mücadelesi edilmesini istiyor.

ORGANİK MEYVE VEREN 3 MİLYON AĞAÇ KURUYACAK
Bağbaşı’na geçiyoruz, bir kahvenin önünde toplananlara ‘selam’ veriyoruz.
Eski ve yeni belde belediye başkanları, muhtarlar, vatandaşlar HES’le yatıp, HES’le kalktıklarını söylüyorlar.
Narenciye hariç her türlü sebze meyvenin organik olarak yetiştiği vadide Suyla birlikte sadece çiçek böcek değil insan yaşamının da biteceğine dikkati çekiyorlar.
Genç bir ziraat mühendisi, 3 milyon meyve ağacının kuruyacağından söz ediyor.
Suyun gelecekte petrolden daha kıymetli olacağından bahsediyor.
Bağbaşı Belediye Başkanı Karabey Eroğlu, hukuki mücadeleye destek verdiklerini, ortak bir dernek çatısı altında toplanmak için çaba harcadıklarını bildiriyor.

54 BEDENİ OLAN 40 BEDEN ELBİSE GİYER Mİ?
Dikmen Köyünün Muhtarı Nihat Hançeroğlu, farklı bakış açısıyla HES’i anlatıyor.
Muhtar Hançeroğlu, bir yetkiliye kaç beden elbise giydiğini soruyor:
Yetkilinin “54 beden” yanıtı üzerine şöyle konuşuyor:
“Size 40 beden elbise alsam giyer misiniz?”
Adamın lafı, “Hiç 40 beden elbise bana olur mu?”
Muhtar da lafı yapıştırıyor:
“Koca derenin suyunu alacak bize yüzde 10’u kadar can suyu vereceksiniz. O kadar su 35 kilometre uzunluğundaki vadiye yeter mi?”

BAŞKAN YİĞİDER, SORUNU ÖZETLİYOR
Aşağı Katıklı Mahalle Muhtarı İbrahim Kaya, cağ kebap ikram ediyor.
Ama biz Serdarlı’da öğle yemeği için hazırlık yapıldığından birer cağla yetiniyoruz.
Serdarlı Belediye Başkanı Muammer Yiğider’le yemekte sohbet ediyoruz.
İstanbul’da tekstil işiyle uğraşırken yöresine hizmet vermek için Serdarlı’ya geliyor.
Heyecanını HES darbesi yıkıyor.
Başkan Yiğider, HES sorununu birkaç cümleyle şöyle yorumluyor:
“Suyun gidişi bu vadinin bitişi demektir.
Bu vadiye tek çivi çakılmasın.
Su burada kalsın, bu bizim için yeterli.”

KİMLER ETKİLENİYOR
Vadide üç köy ve üç belde var.
Yaklaşık 4 bin aile ve 17 bin nüfus yaşıyor.
Yazları nüfus 25 binlere çıkıyor.
35 kilometrelik vadiye üç HES birden kuruluyor.
Yüzde 95 oy verdikleri AK Partinin getirdiği HES uygulaması, hayal kırıklığı yaratmış.
Hukuki mücadele vermek için ‘SER- BAĞ- PEH Doğa ve Yaşam Derneği’ çatısı altında toplanmaya başlıyorlar.
Dernek kurucularından Feyzullah Küçük, Pehlivanlı, Bağbaşı, Serdarlı belediyeleri ile Dikmen, Uzunkavak ve Çataldere köylerinden yakında üye kaydına başlayacaklarını anlatıyor.
Hedefleri en az 10 bin üyeli bir sivil toplum örgütü kurmak.
Feyzullah Küçük, “Üç HES mi önemli yoksa 17 bin insanın mutluluğu mu?”
ortak sorunlarını şöyle sıralıyor:

HES, NELER GÖTÜRECEK?
– Yaşam alanımız kalmayacak.
– Organik tarım bitecek.
– Turizm olamayacak.
– Vadideki çeşitli uygarlıklara ait izler silinecek.
– Doğal denge bozulacak.
– 50 bin lira değerindeki bahçenin değeri 3 bin liraya düşecek.
– Zorunlu göç olacak.
– Kendi yağları ile kavrulan insanlar, muhtaç duruma düşecek.
– Adi olayın bile meydana gelmediği vadideki aileler parçalayacak, problemler ortaya çıkacak.

Kadir Sabuncuoğlu