Yok biz almayalım. Kalsın.
“Cıbıl ın kabadayısı” diye bir söz duymuşsunuzdur.
İşte ya ona benziyoruz, Ya da ona benzetilmeye çalışıyoruz.
Erzurum’un “Kalkınma Ajansına” ne ihtiyacı var?
Yatırımlarını tamamlamış, Şehircilikte gelişmiş bir iliz sanki.
İşsizliğe çare bulunmuş,
İstihdam ihtiyacı duymayan,
Geliri yüksek,
İnsanları mutlu bir şehiriz.
Bizim öyle Kalkınmaya, kalkınmak için kurulan ajanslara falan
ihtiyacımız yok.
“Verin yiyelim, örtün yatalım”
Parolamız bu sanki…
x
Bakın Türkiye’de “Kalkınma Ajansı” 2006 tarihinde kurulmuş.
Kaldı ki ajansın planlama ayağı da var, bir nevi DPT’nin yereldeki
bacağı konumunda.
Ama ne hikmetse Erzurum teşkilatlanmasını tamamlayamadı,
Genel Sekreterini bir türlü atayamadı.
Bir çok ilin kuruluşu bizden sonra olmasına rağmen teşkilatlanmasını da
tamamladı, genel sekreterini de atadı.
Daha ötesi,
Bu iller trilyonlarca hibe-destek kredileri almaya bile başladılar.
x
Peki biz ne yapıyoruz…
Sadece boş konuşuyor,
Ve oturuyoruz.
“Herkes gidiyor Mersin’e, biz gidiyoruz tersine”
Yıllardır bir terslik var zaten.
Şehrin gelişememesinin,
İstihdam sağlayamamasının arkasında bir terslik yok mu?
Var tabi ki…
İşler kendi cazibesi doğrultusunda yürürse,
Şehri idare edenler bir katkı sağlamazsa,
Tembellik,
Vurdumduymazlık,
Tepkisizlik,
“Boş ver ilerde adamlara işim düşer” düşüncesiyle tenkit etmeme,
eleştirmeme devam ettikçe bu şehirde Devlet Planlama Teşkilatını
Erzurum’da kursanız ne yazar…
x
“Bize değemeyen yılan bin yaşasın”
Öyle değil mi?
Bakın diğer illere,
Mesela Van’a.
Kalkınma Ajansının teşkilatlanmasını yapmış, genel sekreterini
atamış ve destek bile almaya başlamış.
2006 da kurulan Kalkınma Ajansı bizde hala bekliyor.
x
Erzurum’un kalkınmasında söz sahibi olacak ve her yıl trilyonlarca
hibe-destek dağıtacak bu kurumun Erzurum yapılanmasının bir türlü
tamamlanamamasının, takvim olarak kuruluşta öndeyken geriye
düşmesinin nedeni ne olabilir?
Bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.
Ve okuyucularıma soruyorum.
Sizler bu işten bir şey anlıyor musunuz?..
Esat BİNDESEN
Bir yanıt yazın