- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

‘HES’sittir!

Erzurum’un kuzey ilçelerinde ekolojik dengeyi bozacağından endişe edilen Hidro elektrik Santralleri (HES) hakkında çok şey yazıldı çizildi. ÇET raporu alınmadan yapımına başlanılan santrallerin üretecekleri düşük elektrik enerjisinin, bu santrallerin doğaya vereceği zararla mukayesesinden tutunda, keşif yapmaya giden hakimin can güvenliği olmadığı endişesiyle yüze yakın askerle köye gitmesine, bir çok haber ve yorum. Yöre halkı sırf bu iş için dernek kurdu. Direnmekte kararlı görünüyorlar. Allah yardımcıları olsun.

Peki bu HES’lere müteahhit firmalar neden bu kadar ilgi gösteriyor. Bir derenin suyunu kapabilmek adına birbirleriyle yarışıyor. Bu işi bu kadar cazip kılan ne? Öyle ya Erzurum’a yatırımcı çekebilmek adına bir çok teşvik yasası çıktı ama yatırımcı Erzurum’u tercih etmedi. Ama HES’ler öyle mi? Bir çok firma gelip hemen yatırıma başladı.

“Yatırımcı HES’lere niye bu kadar ilgi gösteriyor?” diye küçük bir araştırma sonrası ulaştığımız bilgilerle gerçekten bu işin ballı kaymak olduğunu anladık. Eski parayla 100 milyar yeni parayla 100 bin TL niz varsa hidro elektrik santrali sahibi olunabiliyor. Bunun dışında tek kuruş para harcamadan, tesisi yapıyorsunuz. Birazdan anlatacaklarımı okuyunca sizlerden eminim benim gibi ‘HES’sittir diyeceksiniz.

Yatırımcı suyun kullanım hakkını kiralayabilmek için 100 bin TL harcıyor ve ruhsat çıkarıyor. Ruhsatla birlikte devlet; “üretilen elektriği ben alacağım” mealinde bir temlik veriyor. Yatırımcı hemen bir devlet bankasına gidip, temliği göstererek kredi istiyor. Devlet’in garantisini gören devletin bankası veriyor krediyi. Geri ödemesi devletin elektrik için ödeyeceği paydan kesiliyor. Küçük bir matematik hesabıyla anlıyoruz ki 6 yılda kredi ödemesi tamamlanıyor. 49 yıllığına suların kullanım hakkını alan yatırımcı 43 yıl kendine çalışıyor. 100 bin TL para ve 6 yıl sabırla trilyonluk bir tesis sahibi oluyorsunuz. 43 yıl kesenizi dolduruyorsunuz. İstihdama katkısı mı? Yok denecek kadar az. İki bekçi bir mühendis dışında bir katkı sağlamıyor.
Tortum’da her türlü meyve ağacı yetiştiğini duymuştum da “gazoz ağacını” duymamıştım. HES’ler sayesinde bölgede “gazoz ağacı” yetiştiğini de öğrenmiş olduk. Hükümete yakın çevreler biat ve hizmetleri karşılığında 100 bin TL karşılığı bu ağaçlardan birine sahip olabiliyor. Bu ‘gazoz ağacı’ da 49 yıl boyunca yaz kış meyve veriyor. Ne diyordu üstat Tefik Fikret Han-ı yağma şiirinde;
….

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyuncaya,tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin”….

Sinan ÖZÇAYLAK