- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Sizce Hayrettin Karaca neyin peşinde?

HES müteahhitleri, Ankara bürokrasisi ve hükümet el el verip, Tortum’un derelerini önceye kurutmaya, ardından da doğal yapıyı yok etmeye kararlılar…
Artık yediden yetmişe herkes anladı ki, bu güçlü ve acımasız irade geri adım atmayacak, yükselen tepkilere kulak asmayacak.
Kamuoyu yakından biliyor; Tortum halkı haftalardır direniyor. Şayet TEMA Vakfı ve medya olmasa, yaşadığı toprakları korumaya çalışan bu bir avuç insan büsbütün yalnız kalacak, hatta resmi görüş tarafından “elektrik üretimine engel oluyorlar” diye de suçlanacaklar!
Bu uğurda aylardır hapiste tutulan vatandaşlar var!
Devlet demek istiyor ki, “Ne pahasına olursa olsun, bu HES’leri yapacağız.”
Rize ve Trabzon’da yargı kararıyla, doğa katliamı şimdilik durduruldu. Oradaki mahkemeler, yapılacak HES’lerin hem doğayı hem de canlıların hayatını olumsuz yönde etkileyeceği kararına vardı ve işlemin iptaline hükmetti.
Bu gelişmeden sonra Karadeniz’de, halk düğün bayram etti ve sürdürdüğü mücadelenin sonucunu almanın haklı gururunu yaşıyor.
Fakat aynı manzara, benzer süreci yaşayan İspir’de vücut bulamadı. Çünkü Erzurum’daki mahkeme, üstelik de bilirkişinin “zarar verir” şeklindeki görüşüne rağmen, tam aksi bir kararla, müteahhit firmaya “devam et” dedi.
Üst mahkemeden nasıl bir karar çıkar kestirmek mümkün değil; ancak karar olumlu da çıksa, müteahhit yapacağını zaten yaptı ve Aksu Vadisi adeta tanınmaz bir hale getirildi:
Ağaçlar kesildi, derelerin doğal yapısı bozuldu, dağların yamaçları söküldü ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi, köylerdeki mezarlıklar eşildi. Önceki gün haberini yapmış ve etrafa saçılan kemiklerin fotoğraflarını yayımlamıştık.
Müteahhit geriye dönüp bakmadı bile……
Dolayısıyla İspir için artık çok geç; ama Tortum, Uzundere ve Olur adına bir şeyler yapılabilir ve yeni bir doğa katliamının önüne geçilebilir.
TEMA Vakfı’nın öncülüğünde oluşturulan bir platform meseleyi yargıya taşıdı. Eğer mahkemeden İspir’dekine benzer bir karar çıkmaz ise, bu ilçelerdeki dereler kurtarılmış olacak.
Tortum halkının sürdürdüğü son derece anlamlı bu mücadeleye, her ne kadar bir çok kesim ilgisiz kaldıysa da, TEMA Vakfı’nın verdiği destek, yöre halkına büyük bir güç ve moral oldu.
Bugün de vakıf başkanı Hayrettin Karaca, bu desteği perçinlemek adına Erzurum’a geliyor.
Egemenlerin gazabını ve eleştiri şimşeklerini üzerine çekme pahasına, hayatını tabiatı korumaya adamış bu ihtiyar delikanlı herkese örnek olmalı ve hepimiz bu ziyaretten ders çıkarmalıyız.
Hayrettin Karaca son derece varlıklı bir insan. O’nun konumunda olanlar servetlerinin üzerine servet yığmaya ve egemenlerle iyi geçinmeye çalışırken; Hayrettin Bey, işini gücünü bırakmış bütün yurdu karış karış dolaşıyor.
Türkiye çölleşmesin diye……
Hayrettin Karaca, bugün Atatürk Üniversitesi’nde bir konferans verecek ve ülkemizin bu meselede nerede olduğunu belgeleriyle anlatacak. Yarın da, üşenmeyip ekibiyle birlikte Tortum’a, Uzundere’ye gidecek. Orada da açık hava toplantısı gerçekleştirecek.
Bu şehrin insanları olarak biz de yüreğimizin bir köşesinde doğa sevgisi taşıyorsak, hem bugün hem de yarın Tortum’da bu yürekli insanı yalnız bırakmamalıyız.
Hayrettin Karaca gelip Tortum’da yaşamayacak ama o dereler, vadiler, bahçeler ve acımadan kesilmek istenen ağaçlar bizler için birer velinimettir.
Yazın aracına atlayan herkes en fazla bir saat sonra, kendisini meyve bahçelerinin, derelerin, göllerin ve zümrüt yeşili tepelerin arasında buluyor.
Yapılmak istenen bu katliama tepkisiz kalırsak, korkarım ki yarın gölgesinde oturacağımız bir ağaç ve billur gibi soğuk sularından içeceğimiz bir dere kalmayacak.
Fazla bir şey yapmamıza gerek yok; bugün ve yarın Hayrettin Bey’in, yani Tema Vakfı’nın yanında yer alalım yeter.
Birileri görsün ki, giriştiğimiz bu acımasız doğa katliamında yöre halkı yalnız ve biçare değil. Arkalarında güçlü bir kamuoyu desteği var.
Unutmayınız ki; biz, siz ve sonunda geniş bir kitle kararlı bir duruş sergilerse, en cılız bir ses bile çığlığa, sonra da o çığlık büyük bir çığa dönüşür.

Mehmet ŞENER