Türk futbolundan Erzurum’un adını silme çabaları nihayet olumlu (!) sonuç verdi. Erzurum’un siyasileri belki de ilk kez tuttuklarını koparmanın herhalde haklı gururunu yaşıyorlardır. Yaşasınlar elbet, ne mutlu onlara, Erzurum’un adını bir yerde daha silme başarısı (!), öyle herkese nasip olmaz çünkü.
Demokrat Parti döneminde kurulan ve dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in masaya yumruğunu vurmasıyla Türk futboluna 41 yıl önce hizmet etmeye başlayan Erzurumspor’un kapısına kiliti vurmak AK Parti dönemine nasip oldu!
Ne kadar övünseler az gelir değil mi?
Erzurum, dün tarihinin en utanç verici gününü yaşadı belki de. Erzurum’un adını taşıyan tek profesyonel kulübümüz Erzurumspor, ekonomik sorunlarına çare bulabilecek tek bir babayiğit yönetici çıkmadığı için, Kırşehir maçına da çıkamadı…
Cumartesi günü oynanacak A. Sebatspor maçına da çıkamayacağı için otomatik olarak küme düşmüş olacak, sonrasında da kapatılacak.
Bu sayfada görmüş olduğunuz resimlerdeki isimler ise Erzurum’a vurulan bu kara lekenin maalesef başrol oyuncuları konumunda.
Başını Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın çektiği siyasilerin kapanması yönünde verdiği mücadeleye, şehrin hakkını savunmak için görevlendirilen sivil toplum örgütlerinin liderleri de ‘susma’ hakkını kullanarak destek verince, beklenen son dün nihayetinde gerçekleşti.
Artık sevinme sırası, bu isimlerde…
Büyük bir iş başardılar çünkü…
Kolay değil, 41 yıllık bir yolculuğa son vermek, ayakta alkışlanacak bir hadise…
Biz de elbette alkışlıyoruz bu isimleri avuçlarımızın içi patlayıncaya kadar…
Sağlık Bakanı Akdağ, dün itibariyle artık rahat bir nefes almıştır…
Erzurum’un hiçbir sorununu gündemlerine almayan milletvekilleri de, bir sorunun ortadan kalktığı için mutlulardır.
Muhalefet partisi MHP’nin milletvekili Zeki Ertugay’ın haberi olmamıştır muhtemelen Erzurum’a sürülen bu kara lekeden. Yoksa vermezmiydi TBMM’ye bir soru önergesi!
Vali Bey, hazırlıksız yakalandı, mülki amir olduğu kentin üstüne kara leke sürülmesine. Öyle ya, daha yeni denetim altına almıştı kulübü, ne vardı yani sahaya çıkmamayı gerektirecek!
Aylardır, Erzurumspor’u ve camiayı bir tiyatro sahnesi gibi kullanıp, “Her zamankinden çok destek vereceğim ama…” diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in elinden bir oyuncağı daha alınmış oldu. En çok da ona üzülmek gerek. Fazla üzülme başkan, sana oynayacak yeni bir oyuncak bulmaya çalışır bu şehir insanı…
Peki ya AK Parti’nin devrik il başkanı Hüseyin Tanfer…
İki gözü, iki çeşme ağlıyordur herhalde.
Ne de olsa, Cemal Gürsel’e yürüyerek giden gencecik taraftarlar için Erzurumspor’a destek veriyordu Sayın Tanfer…
Erzurum’da sporu baltalayan, spor müdürü Fatih Çintimar’ı unutmadık tabii ki…
O da büyük iş başardı…
Erzurumspor’a kapattığı Cemal Gürsel Stadyumu’nun kapılarını artık Türkçe olimpiyatları için açacak, yan gelip yatmak için bulunmaz bir fırsatı var artık Çintimar’ın…
Belki de, kulüp tesislerinin tahsisi için kafasında oluşturduğu projeyi hemen resmiyete dökmek için kolları çoktan sıvamıştır, kim bilir…
Sözde alacaklarını hibe etmemek için direnen eski başkanlar Bekir Ilıcalı ve Tefik Özel’in attığı sevinç çığlıklarını duyar gibiyim…
Aksini iddia etmeleri mümkün değil…
Siyaset ciddi bir yükten kurtulurken, sivil toplum örgütlerinden de destek gördü tabii ki…
Kentin en büyük iki sivil toplum örgütü, ETSO, ETB ve ESOB, suskunları oynadı bu süreçte.
Suskunluk, siyasetin aldığı ‘kapansın’ kararını desteklemek anlamı taşıyordu.
ETSO Başkanı Lütfü Yücelik, ETB Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu ve ESOB Başkanı Rasim Fırat vicdani olarak rahatsızlar mı bilmem ama Erzurumspor’un tükeniş sürecindeki sessizliği ile tarihin affetmeyeceği isimlerin arasına çoktan girdiler bile…
Siyasete yakın sivil toplum örgütleri, MÜSİAD ve DASİDEF’i hiç sormayın, çünkü onlar birbirlerinin ayak izleri üzerinden yürüyor.
Siyaset, ‘kapansın’ dediyse, onlar da ‘kapansın’ demek zorunda hissediyorlar kendilerini…
AK Parti ve MHP’nin yeni il başkanları, belki de bu sürecin en masum isimleri. Ama partilerinin genel tavırları yüzünden onlar da, tarihin unutmayacağı fotoğraf karesinin içinde kendilerine yer buldular.
CHP İl Başkanı Nevzat Özpeker ile DP İl Başkanı Hikmet Uç’u gören var mı bilmiyorum ama bildiğim tek birşey var ki, muhalefet görevlerini Erzurumspor konusunda da yerine getiremediler…
Peki ya Erzurum?
1993’de terör olaylarına isyan için 150 bin kişinin sokaklara döküldüğü Erzurum, 2009’un başlarında son şehidini iki bin kişiyle uğurladı.
Suyu akmadığı için 1994 yılında Büyükşehir Belediyesi’nin önünde eylemler yapan Erzurum, bugün hayvan leşleri, mezarlıkların gömülü olduğu barajdan gelen b.klu suyu bile paşa paşa içip, sesini çıkarmaktan aciz durumda…
Kısacası Erzurum, bitmiş, tükenmiş…
Erzurum, suskunların kenti olmuş…
Erzurum, başına vur, ekmeğini al mantığıyla hareket edenlerin kenti olmuş…
Erzurum, Erzurumspor’un kapanmasının baş suçlusu aslında.
Yıllar önce batı illerinde atılan bir slogan vardı: Susma, sustukça sıra sana gelecek!
Maalesef, sustuk ve sıra bize geldi!
orkun bey bu şehrin sizin gibi gazetecilere ihtiyacı var.gerektiğinde herkesi eleştirebilen kişilere.aylardır takip ediyorum ilkkez bu kadar dolu bir yazı görüyorum. erzurumlu olarak teekkürler. gerçek gazetecilik bu işte. umarım diğer gazeteciyim diyenlere de örnek olur. selam ve saygılar
okumayı bilmeyenlere okuyupta anlamayanlara bu veböyle yazıların vereceği hiç bir mesaj yok.yazı eksik;nerede o gündemde kalayımda belki bir şekilde iyi olurda bana birşeyler düşer,hiç dürüst doğru kalmamış gibi zaman zaman ortaya çıkan 1993 yılından sonra görev yapan başkanlar yöneticiler illada süper liğ deyip ben çıkardım ben düşürdüm babalarının parasını bu kadar hovarda harcamayanlar,nerede 1994-2000 arasında bldy tarafından verilen otobüs hatları şuursuzca heba edip sonrada ben dürüstüm diyen fahri başkan ve abiler nerede konuştuğunda sadece ben en iyisini bilirim deyip başkada birşey bilmeyen a… gözlüğü takmış başkanlar.yöneticiler.nerede ben eski futbolcuyum deyipte hava atarak kasılanlar;orkun bey yazınız yürekli ama bu yüzden eksik;bu eksiklere daha çokşeyler eklenir