- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Tarihe geçecek bir dava…

Erzurum Yetkili Mahkeme’de başlayan “Erzincan Davası”, belki İstanbul’daki Ergenekon Davası kadar popüler değil ama, gerek sanıkların kimlikleri ve taşıdıkları kamu görevleri, gerekse de avukatların savunmaları bakımından, bu dava da, ileride çok konuşulacak, üzerine belki hukuk fakültelerinde seminerler düzenlenecek bir nitelikte…iddia makamı; yani soruşturmayı tamamlayan yetkili savcılık, aralarında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Erzincan eski Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan ile MİT Erzincan Müdürü Şinasi Demir’in yanı sıra bir çok asker ve istihbaratçının, gizli toplantılar yaparak, hükümete karşı bir darbe teşebbüsünde bulunduklarını savunuyor.
Yaklaşık beş bin sayfadan oluşan iddianamenin ana iskeletini birinci derecede gizli tanıkların anlattıkları ve ileri sürdükleri iddialar oluşturuyor. Ki, bu gizli tanıkların büyük bir bölümü de ya iddianamenin hazırlanması sırasında, ya da sonraki süreçte deşifre olmuş. Yani sanıklar ve sanık avukatları için, gizli tanıklar artık “sır” değil.
Duruşmanın dünkü bölümünü izleyen basın mensupları arasında ben de vardım. Ve diğer meslektaşlarım gibi, pür dikkatle hem iddia makamının sorularını dinledim, hem de sanık ve sanık avukatlarının savunmalarını… Elbette ki, kendimi mahkeme yerine koyarak bir hüküm verecek değilim. Ancak dava bittikten sonra, karar üzerine söyleyecek sözümüz olacaktır.
Dava devam ediyor; kim bilir belki de bu celseler daha sürüp gidecek…
Kolay değil, ortada darbe marifetiyle müesses düzeni yıkmaya çalışmakla suçlanan yüksek rütbeli subaylar, başsavcı ve istihbaratçılar var.
Dolaysıyla mahkeme de kılı kırk yarıyor, savunma ve iddia makamları da…
Mahkeme karar verdiğinde anlayacağız, gerçekten bu sanıklar bir darbe teşebbüsünde bulunmuşlar mıdır, yoksa üzerlerine atılı bulunan suçlar tamamen gizli tanıkların uydurmalarından mı ibaret?
Yargıçlar ne düşünüyor bilmiyoruz; fakat savcı, sanıkların suç işlediklerini ve görevlerini kötüye kullandıklarını düşünüyor olmalı ki, çapraz sorguda da tıpkı iddianamede geçen türden soruları ve suçlamaları tekrarladı.
Buna mukabil sanıklar da, avukatları da adeta zehir zemberek savunma verdiler. Yer yer mahkeme başkanının ikazına rağmen, görülmekte olan davanın “trajikomedi”den ibaret olduğunun altını çizdiler ve özellikle iddianameyi hazırlayan savcı Osman Şanal’ı eleştirdiler.
Bir avukat, “Bu dava ileride çok konuşulacak, üzerine çok yorumlar yapılacak” derken, Menderes’in ve Deniz Gezmiş’in idam edildiği davalara atıfta bulundu.
Mahkemenin sakin ve soğuk kanlı tavrına karşın, özellikle avukatlar son derece gergindi ve sert bir üsluba sahiptiler.
Bundan illâ da bir sonuç çıkarmak gerekirse, denilebilir ki, savunma makamı iddianameyi son derece zayıf ve tutarsız gördüğü için, yüklendikçe yükleniyor.
Hakikaten izlemeye ve tanık olmaya değer bir davaya Erzurum sahne olmakta…
Sonu nasıl biter bilmiyoruz, ancak avukatların o görüşüne bizden katılıyoruz: Bu dava hem günümüzde hem de yarın üzerine çok konuşulacak davalardan biri olacaktır.
Kimileri “düzmece bir davaydı” diyecekler, kimileri de “asrın davası”…
Hukuk mu galip gelir, gündelik politikalar mı bilinmez ama mahkemenin işinin çok zor olduğu bir gerçek…
Bütün kalbimle diliyorum ki, bu dava verilecek kararla Türk Hukuk tarihine altın harflerle geçsin…

Mehmet ŞENER