- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

Ben ‘Ulu Camii’nin imamıyım’ …

Ben ‘Ulu Camii’nin imamıyım’ diyene dikkat edin!…

Böylesini hiç duymamıştım.
Borç para alıp vermeyenleri,
Taksitli alış-veriş yapıp taksitleri ödemeyenleri,
Bankaya kefil edip borcu arkadaşının üzerine yıkanları,
Çok gördüm.
Ama bu dolandırıcılığa şeytan bile şapka çıkarır….

x

Geçen gün arkadaşın birisi anlattı.
Ulu Camii’nin imamlarının isimlerini kullanarak nasıl dolandırıcılık yapıldığını.
Bizim insanımız din adamına büyük saygı gösterir,
İlgi duyar.
Hele Erzurumlu,
Herkes bir ilgi duyarsa, Erzurumlu on kat fazlasını duyar.
İnsanımızın yumuşak karnıdır bu nokta.
İşte bazı uyanıklar kendilerini imam kılığına sokarak ve Ulu Camii’nin imamlarının
İsimlerini kullanarak düşmüşler yola.
Niye imam kılığına girmişler?
Çünkü imamlarımızın,
Toplumda büyük yerleri var,
İtibarları var.
Hele bir de Ulu Camii’nin imamı olmak…
Merkezi ve gözde bir cami olduğu için herkes tarafından kabul görüyor,
Tanınıyorlar.
Ön safta duruyorlar.

x

İşte o uyanıklar milletin bu duygu ve düşüncesini bildikleri için planlarını
Ulu Camii’nin imamları üzerine kurmuşlar.
Yani,
İnsanımızın “Din adamlarına” saygısından,
Adeta “Kayıtsız şartsız” o insanlara güvenlerinden yararlanmanın yolunu seçmişler.
Çünkü bizim insanımız din adamlarına,
İlgi gösterir,
İncinmemeleri için her türlü saygıyı, sevgiyi önlerine sererler.
Soru bile sorarken,
“En saygın kelimeleri” seçer ‘En saygın cümleleri’ kurarlar.

x

İşte imam kılığına giren bu dolandırıcılar,
Bursa’da,
İstanbul’da,
İzmir’de,
Velhasıl gittikleri her yerde,
Erzurumluları bulup “Efendim biz Erzurum’da Ulu Camii’nin imamıyız. Paramızı
çaldırdık parasız kaldık. İsmimizde şu. Bize Erzurum’a dönecek kadar harçlık
verin de Erzurum’a dönünce iade edelim” diyerek milleti söğüşlemişler.
Kendilerini nasıl tanıtmışlar?
“Ulu Camii’nin imamları” olarak.
Erzurum’un en büyük camisi,
En merkezi noktası.
Cemaatin yoğunluk gösterdiği cami.

x

Kim bu imamlarımızın yolda kamlısını ister?
Kim onların rezillik yaşamasına rıza gösterir?
Hiçbir Erzurumlu.
Dolayısıyla “Sözümü olur hocam” deyip harçlığı da geçen paralar takdim etmişler.
Bu insanların aralarından bir iki kişi şüphe duyup Erzurum’da bulunan
dostlarına, “Ulu Camii’nin imamı burada. Parasını çaldırmış. Harçlık istiyor, verelim mi?”
şeklinde bir soru sorsa,
O dost,
“Tabi tabi. İmam arkadaşları oralarda bırakmayın. Parasını verin. Bizler bile
karşılarız” cevabını verirler.

x

Son günlerde bazı uyanıklar Ulu Camii’nin imamlarının isimlerini kullanarak birçok ilde
çok sayıda kışı dolandırmış paralarını almışlar.
İmamlar bu durumdan muzdarip olmuşlar.
Konuyu polise, savcılığa kadar iletmişler.
Bir soruşturma başlatılmış.
Gönül ister ki bu sahtekarlar en kısa sürede yakalanırlar.

x

İşin üzücü tarafı insanımızın güven duygusunun yok edilmesidir.
Bu tür davranışlar toplumun güvenini, itimadını zayıflatan cinstendir.
Biz hısıza ahlak dersi verip, Allah korkusunu içine yerleştirecek değiliz.
Adamlar zaten Allah’tan korkup kuldan utansalar bu suçu işlemezler.
Ama hırsızlığında bir raconu vardı,
Hırsızın da din adamına, imama saygısı vardı.
‘Çarpılırım’ diye korku duyar, hırsızlığını kırmızı çizginin bu tarafına
geçirmezdi.
Gelinen nokta vahimdir,
Gelinen nokta acıdır.
Yarın gerçek bir olayla insanlarımız karşılaşsa,
Bir imamızın parası çalınmış olsa,
Mahsur durumda kalsa,
Kim sağlayacak toplumdaki o güven duygusunu tekrar?
Kim onaracak?
Yardım elini kim uzatacak?

Dolandırıcılığın böylesine şeytan bile şaşa kalır…

Esat BİNDESEN