Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyaları alsan da,
bu cennet vatanı
12 Mart tarihimizde önemli
tarihler arasında yer almaktadır. Bunların en önemlilerinden biri 1921
tarihinde İstiklal Marşımızın TBMM de kabulüdür. “İstiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin geçtiği
dönemlerde yüreği vatan-millet sevgisiyle ve bağımsızlık aşkıyla yanan Mehmet
Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal
Marşı, aziz milletimizin hissiyatına tercüman olmuştur. Bu konuyu ele
almak Akif in hangi duyguyla Marşı yazdığı ve o anki manevi ruhu anlatmak bu
kadar kolay değil elbette.
Yine en önemlilerinden
biri ve en acımasız kanlı olanı Erzurum un Rus ve Ermeni işgalinden kurtuluş
tarihidir. 16 Şubat 1916 yılında
Erzurum’un fiili olarak Ruslar tarafından işgali. İdam ve sürgün döneminin başladığı tarih. Dadaşlık, milli ve manevi değerlerine yapılan
ihanetlerin karşısındaki fırtına öncesi suskunluğun adıdır. Bir kayda göre 815.000 olan vilayet nüfusunun savaş sonunda
200.000’lere düştüğünü yazıyor. Arşiv bilgilerine göre 408.000 kişinin muhacir
olarak topraklarını terk etmesi, muhacir olduğunu ve 80.000 olan merkez şehir
nüfusunun savaş sonunda 1918 yılında 8.000’e düştüğünü bize anlatıyor. Arşivleri
yanmış, yıkılmış, talan edilmiş ve yok olan kütüphaneleri ile hayalet bir
şehir haline gelmiştir Erzurum Evleri, konakları, binaları ve tarihsel anıtlarının
yakıldığı, yıkıldığı harabe şehir…!
İnsanların bir lokma ekmeği bulamadığı,
tohumluklarını bile kaybeden çökmüş bir şehirI. Dünya Savaşı başladıktan sonra açılan Kafkas
Cephesinin ilk zamanlarından itibaren Rusya’nın tek hedefi Erzurum olmuş ve tüm
taarruz hareketlerini bu hedef doğrultusunda yapmıştır. Erzurum’u elde
edebilmek amacıyla, içinde Ermeni gruplarının da bulunduğu güçlü ve muazzam
ordularla 1914 yılı Kasım ayından itibaren yapılan Rus taarruzları sonucunda 16
Şubat 1916’da Ruslar, Erzurum’u fiili olarak işgal edebilmiştir. Ermenilerin yalnız son gece (11 Mart 1918 gecesi)
3000 Müslüman Türk’ü binalara doldurarak yakmak suretiyle öldürdüklerini,
Erzurum’daki Rus Yarbayı Twerdo- Khelebof anılarında yazıyor. O gece,
Erzurumlular, Tahtacılar semtinde karşılıklı yer alan Osman Ağa ve Mürsel Paşa
konaklarına doldurularak yakılmışlardır. Erzurum’da resmi belgelere göre 9563
yerli Türk ahali, Taşnak Ermeni çeteleri tarafından şehit edilmiştir. Bugün ise
Ermeniler mağduru oynuyor ve dünya onlara uymuş. 10 Ocak 1918’de 1’inci Kafkas
Kolordusu Komutanı Kâzım Karabekir, birliklerine Erzincan, Erzurum, Sarıkamış
yönüne hareket emrini verdi. İşgal altındaki topraklarda, Ermeni zulmünü haber
alan askerimizi tutmak mümkün değildi, ordu uykusuzluğa, açlığa, kışa bakmadan
ilerledi, ilerledi. 13 Şubat 1918’de alevler içinde yanan Erzincan’ı, 25
Şubatta Aşkale’yi kurtarmış ve 26 Şubatta Erzurum’a doğru akmaya başlamıştı. 11
Martta Ilıca kurtarıldı. 12 Mart 1918 günü, Erzurum’un esaret günleri sona
erdi.
Bu duygular çerçevesinde merhum M.Akif Ersoyu rahmetle
anıyor, Erzurumun düşman işgalinden kurtuluşunun 102 ci yıldönümünü kutluyor
tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.