Eveet, BB Erzurumspor takımı yine bir sezonluk Süper Lig macerasının son günlerini yaşarken bakıyoruz herkes suçlu arama gayretine düşmüş…
Taraftar cephesinden bakınca kimine göre teknik direktörler, kimine göre futbolcular, kimine göre kulüp yönetimi bazılarına göre ise tümden hepsi yanlış işler yaptı.
Eyvallah herkesin fikrine saygı göstermek gerekir.
Fakat ne yapalım -Eldeki malzemeyle bu kadar başarı elde edilebiliyor! mu demek gerekir?
Yoksa sürekli başarı için başka bir yol var mıdır?
Öncelikle eldeki malzeme dediğimiz ülkemizin her ilinde gittiği deplasman maçlarında bile tribünleri dolduran koskoca bir taraftar camiası olan Erzurumspor Kulübüdür.
Dolayısıyla kumaş çok kalitelidir. Süper Ligde kalıcı olması gereken bir takımdır. Böylesine büyük bir sportif kitlesi olan bu güzide kulübümüz yıllardır ne yazık ki yönetim sıkıntısı yaşamaktadır.
Yani kulüp yönetimi derken;
İdari ve ekonomi Yönetimi, Teknik Yönetim, Sportif Lobicilik alanlarında çok tecrübeli ve aktif olmak gerekiyor ki başarı uzun sürsün.
Tüm bu özellikleri kapsayacak yönetim modeline örnek verebileceğim ve önemsediğim mükemmel bir projeyle hazırlayıp sorumluluk için uygun bir zemini bekleyen Erzurumspor’un eski efsane futbolcusu Kürşat Karakaş var.
Kürşat Karakaş bugünlerde iş dünyasında otomotiv sektöründe çok başarılı bir iş hayatını sürdürürken bir yandan da Avrupai tarzda bir kulüp yönetim modelini spor camiasından dostları olan futbol otoriteleriyle birlikte hazırlıklarını sürdürüyor.
Onun o güzel projesini biliyorum, Erzurumspor için en uygun, köklü, kalıcı, başarılı ve sürekli altyapıdan futbolcu kazandıran çok güzel bir proje…
Kaptan Kürşat Karakaş’ın çok emek verdiği ve Erzurumspor için hayalim dediği gerçekten çok güzel bir proje.
Eğer o proje hayata geçirilse; Erzurumspor, gerek teknik gerek idari gerekse ekonomi alanlarında tam bir profesyonellik anlayışıyla yönetilen bir kulüp olacaktır. İnşallah umarım hayata geçer.
Diğer bir seçenek ise Boğaz’daki Dadaşlar!
Boğazdaki Dadaşlar’dan kast ettiğim İstanbul’da yaşayan iş hayatında başarılı fakat daha önemlisi spor camiasında çok etkili isimlerin oyun içine çekilmeleri yani kulüp yönetiminde yer almalarıdır.
Zira futbolda başarı için saha içindeki mücadelenin yanısıra masa başındaki oyunlara da müdahale edebilecek hamleler yapabilmek gerekiyor.
Sezon boyunca hep yakındığımız hakem hataları, takım aleyhinde verilen VAR kararları, futbolcu hoca ilişkileri, futbolcu transfer hataları veya avantajları…
Tüm bu ilişkilerin yaşandığı ortamlar ise; istediği takıma, futbolcuya, gerektiğinde hakemlere perde arkasından istediği gibi ayar veren spor camiasındaki spor yorumcuları, televizyon radyo internet ortamlarında spor aktüel programları yapan Tolga Candaş Işık gibi medya magazin ve spor camiasında çok güçlü isimler olan Acun Ilıcalı ile birlikte gerektiğinde ince hamleler yapabilme yeteneğine sahip bir Ali DEMİRHAN bir Abiş HOPİKOĞLU gibi isimlerden faydalanılmalıdır.
Zira spor camiasında çok etkili birisi olan Tolga Candaş Işık ve çok sayıda futbolcu spor adamları ile İstanbul Boğazı’nda özel mekanlarda ortamlarda saatlerce çok samimi ortamlarda arkadaşlıklar yapan Ali Demirhan ve Abiş Hopikoğlu’nun bu camiadaki ilişkilerini Erzurumspor camiasının faydasına çevirebilmek bence çok çok önemlidir.
Bakınız Erzurumlu işadamı Abiş Hopikoğlu yıllardır Karadeniz lobisi diye başarılarını örnek gösterdiğimiz Trabzonspor Basketbol Kulüp Başkanlığı gibi bir görevi başarıyla yaptı.
Düşünsenize Karadeniz lobisinde Erzurumlu bir kulüp başkanı… Potansiyelinden faydalanmak gerekir.
Ali Demirhan’a bakalım oda Erzurumlu başarılı bir işadamı. Geçtiğimiz yıllarda BB Erzurumspor Kulüp Başkanlığı yaptığı dönemlerde üst üste başarılar elde edildi.
Hatırlayalım kısa zaman içinde üst üste şampiyonluklar yaşayarak üst liglere çıktı takımımız…
Tesadüfen oldu diyebilir miyiz bu başarılara… O dönemde yaşanan başarılı performansın en önemli faktörü Ali Demirhan’ın spor camiasıyla olan yakın ilişkileri ve kendisinin büyük düşünmeyi benimseyen cesur vizyonudur.
Yani futbol camiasını iyi tanıyabilmek gerekiyor, yakın ilişkilerin olması gerekiyor. Hatırlarmısınız BB Erzurumspor o zaman 2. Ligdeyken Süper Lig futbolcusu Fenerbahçe’de top koşturmuş Nobre’yi transfer etmişti. Ve bu futbolcu yıllarca vefakâr şekilde özveriyle takımın başarısı için mücadele etti. Elbette takımın başarısı tek kişiye bağlanamaz, ekip çalışması vardır fakat bir takımda yıldız futbolcun varsa onun ismi sürükleyici olur heyecan verir.
Fakat ne oldu Ali Demirhan’ın bu başarılı çıkışı Erzurum’da belediye başkalığına potansiyel aday olabilir tedirginliğine dönüşünce hemen saf dışı bırakıldı. Zira takım belediyenin takımı…
Oysa takımın başarısının ardında Ali Demirhan’ın heyecanı, vizyoner bakışı ve saha içi mücadelenin yanısıra masabaşı hamlelerdeki başarılarıyla da dikkat çekiyordu. Takımımız aleyhinde yapılan ayak oyunlarına, hemen karşı hamlelerle cevap verebilme yeteneğine sahipti. Bilmeyenler olabilir belki fakat bu hamleleri bilenler bilir…
Yoksa kulüp yöneticilerimiz çok dürüst insanlardır, lakin bu serüvende dürüstlüğün yanında masabaşı hamleleri de, çeşitli ayak oyunlarına karşılık vermeyi de iyi bilmek gerekiyor.
İşte asıl başarısız ve zayıf olduğumuz alan burasıdır ve özellikle bu konuya dikkat çekmek istedim.
Selametle kalın…