- Erzurum Haber Gazetesi - https://erzurumhabergazetesi.com -

TARAF OLAN.! BERTARAF OLUR.!

2023 Seçimleri hengamesi çerçevesinde, iç dinamiklerin hezeyanlarına kapılıp, dış mihrak ve dinamiklerin gündeminden biraz uzaklaştık galiba…

Önceki yüzyılda yaşanmış 1.ve 2. Dünya savaşları öncesi, evvela taraf ülkeleri ve tüm insanlığı savaşın eşeğine, kıvamına getirip akabinde kurgulayıcısı ve yöneticisi kendilerinin olduğu, yürütücülüğünü ise taraf ülkelerin taşeronlarına ihale ettikleri savaşlar ile;

Dünyayı , Ülkeleri ve tüm insanlığı savaş sonrası, zehir ve panzehir niteliğinde ki inançlar-fikirler-ideolojiler-yönetim sistemleri çerçevesinde yine yeniden dizayn etmeyi başarabilen Küreselciler;

Özellikle son on yıldır hazırlıklarını yoğunlaştırdıkları ,yeni bir tekerrürün (3. Dünya Savaşı) projelerini bitirmek üzereler ama biz hala kendi kendimizi alt etmenin, yenmenin derdindeyiz…

Maalesef İstiklal ve İstikbalimizi ,seçimlerden daha çok önem arzeden gelişmeler oluyor maalesef farkında değilmişiz gibi hala günü ve seçimi kurtarma endişeleri ile 2. yüzyılımızı etkileyecek olayları, es geçiyoruz..

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yakın zamanda yapmış olduğu; kıvılcım niteliğinde ki açıklamada ”Ukrayna’nın geleceği NATO’dur. Üyeliği Temmuz NATO Vilnius zirvesinde gündem maddeleri içinde önceliklidir. “ diyor.

Ukrayna-Rusya savaşının hassasiyeti içerisinde, Ukraynan’ın Nato’ya katılması aslında yeni bir dünya savaşı niteliği taşımasına rağmen, bu küreselci kafanın ,bu hamlenin NATO- RUSYA savaşı adını taşıdığını bilmemesi sanırım aptallıktır.

Özellikle Pandemi ile birlikte ekonomik darboğazın ve toplumsal çöküşlerin kıvamına getirilmiş Ülkelerin, ve İnsanlığın, 1. ve 2. Dünya savaşı öncesi kutuplaştırılan ülkeler ve insanlık minvalinde benzeri bir tekerrürüde, günümüze uyarlanmış ABD -ÇİN Merkezli ayrışan küreselcilerin şemsiyesi altında ülkeler ve toplumlar saflarını ve konumlarını tayin etmeye zorlanmaktadır…

Büyük sıfırlama projesini gerçekleştirerek, dünyaya yeniden reset atmaya çalışan Küreselcilerin asıl amacı 3. Dünya savaşının kıvılcımını çakmak, nükleer savaşla bu sıfırlamayı taçlandırmak ve kalan sağlar için kurguladıkları yeni dünya düzenini ikame etmektir.

Ukrayna’nın NATO’ya katılması NATO Rusya velhasıl Çin-ABD ve türevleri arasında yaşanması muhtemel 3. dünya savaşıdır. Türkiyenin NATO üyesi olması doğal olarak savaşa taraf yapar ve Montrö Antlaşmasının savaş zamanı hükümleri uygulanır.

Rusya’ya boğazlar kapanır. Bu savaş nükleer aşamaya kadar tırmanır ve Ukrayna’dan sonra en çok etkilenen ve zarar gören ülke biz oluruz. Kim için? ABD ve kuklası AB için. veya Kim için Çin ve kuklası Rusya için.! Bu durumun Birinci Dünya Savaşına Almanya’nın emrivakisi ile Karadeniz’de girmemizden farkı kalır mı elbette kalmaz faturası bize daha ağır olur.

Velhasıl;

3.Dünya savaşının alarm zillerinin çaldığı bu günlerde , Ülkemiz açısından malesef ki, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık, veya sağa dönsen şeytan sola dönsen deccalin yeni dünya düzenini ,Dünya meydan muharebesi ile yapılandırmaya çalışırken,

ABD-RUSYA- ÇİN Merkezli Küresel oyuncuların, Türkiye’yi Doğu ve Batı ayrımında tercihe zorlarken…

Bugüne kadar hassas terazide dengenin korunabilmesi anlamlıdır.! Doğununda, Batınında Vazgeçilmezi olabilmek ise hayatidir.!

Ne bu dengeden vazgeçmeliyiz.! Nede onların Vazgeçilmezi olmaktan uzaklaşmamalıyız.! Bellide çoğunlukla taraf olanın bertaraf olabileceği gerçeği ışığında bu yeni dünya zemininde taraf olmayanın kazanımlarınıda yabana atmamak gerektiği inancı ile…

İleride yeniden kurgulanacak olan askeri, siyasi, ekonomik vs salvolar ile bizi tercih eşğine getirmek isteselerde, biz gerekirse 2.Dünya savaşının tekerrürü niteliğinde olacak 3. Dünya savaşından sağ çıkabilmek için gerekirse, Avusturya, Kosta Rika, Finlandiya, İrlanda, Lihtenştayn, İsveç, Malta, Türkmenistan, Moldovya, İsviçre modeli tarafsızlığımızı özellikle askeri açıdan Devlet olarak ilan etmeliyiz.

Bizim için en ideali Seçim sonrası ,sonuç ne olursa olsun; TBMM’nin acil olağanüstü toplantı kararı ile bir araya gelip, bütün siyasi partilerin ortak kararı ile Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “Daimi Trafsızlık Statüsünü” Resmi olarak ilan edip, Tüm dünyaya ve bağlı olduğu uluslararası kuruluşlara ilan etmeli ve Birleşmiş Milletlere resmi olarak müracaat edip onaylatmalıdır.

Yukarıda sıraladığımız Ülkeler, gerçi İsveç ve Finlandiya küreselcilerin Rus tehditi ile Nato’ya taraf olmaya zorlansa da, Ülkemiz Daimi Tarafsızlık statüsü modelini sağlayabilip, referandum ile Millet desteğini de alarak tüm dünyaya ilan edebilirse ; Asya, Avrupa ve Ortadoğunun en stratejik ve jeopolitik coğrafyası ve Ülkesi Türkiye’ ye için en ideal rol ve statü olacaktır.

Dünya 3. Cihan harbinin arefesindeyken, Acilen Daimi Tarafsızlık Statüsünü ilan edip, Bağlı olduğu uluslararası kuruluşlar ile yapılacak ulusulararası antlaşmalar ile ilan edilerek Dünyanın en önemli merkezi cazibesini kazanabilir.

Bu “Daimi Trafsızlık Statüsü”, gerek İslam Aleminin, gerek Türk Dünyasının gerek ise sömürülen ülkelerin en hızlı çıkış kapısı ve sığınacağı bir liman olacaktır.

selam saygı dua