Ankara’da yıllardır gururla düzenlenen Erzurum Günleri, bu yıl Erzurum Dernekleri Federasyonu’nun elinde tarihin en büyük fiyaskosuna dönüşmüştür. Bu organizasyonun adı, içeriği, ciddiyeti ve itibarı yerle bir edilmiştir.

Önceki yıllarda ESAV’ın titizliğiyle yapılan, devletin en üst düzey katılımlarının gerçekleştiği, şehrimizin kültürünü gerçek anlamda temsil eden o büyük organizasyonlardan geriye utanç verici bir görüntü bırakılmıştır.
Koltukların boş kaldığı, protokolün uğramadığı, iş dünyasının görmezden geldiği, hemşehrilerimizin ise yüzünü yere düşüren bu açılış; yalnızca kötü bir organizasyon değildir.
Bu, Erzurum’un adını kullanarak şehrin itibarını çöp eden bir skandaldır.
Hollywood seti değil burası;
Şehrin adıyla oynayamazsınız.
Şehrin onurunu bir panayır çadırına sığdıramazsınız.
Dadaşların söylediği çok nettir:
“Bu Erzurum Günleri değil, Erzurum adıyla kurulmuş bir semt pazarı!”
Haklılar! Çadırın altına üç masa, beş ürün koyup adına “Erzurum Tanıtımı” demek bir vizyon değil, düzensizliğin ve iş bilmezliğin ilanıdır.
Erzurum’un bin yıllık kültürünü, gastronomisini, tarihini, emeğini bu kadar ucuzlatmaya kalkışmak; ancak şehre uzak, kendi küçük hesabına yakın olanların yapacağı bir iştir.
Bu organizasyonu yapanlara açıkça sorulmalıdır:
Amacınız nedir?
Hangi yüzle bu şehrin adını böyle bir rezaletin üzerine yazdınız?
Erzurum’un onurunu bu kadar değersiz kılmaya hakkınız olduğunu mu sanıyorsunuz?
Bu şehir sahipsiz değildir.
Bu şehir kendi adını, kendi onurunu, kendi kültürünü bir avuç beceriksizin eline bırakacak kadar çaresiz değildir.
Erzurum’u sevenler bunu asla unutmaz.
Bu şehri bu kadar rezil edenler de bir gün mutlaka bunun karşılığını görür.
Bir yanıt yazın