Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…
Türkiye’de 772 bin 742 kişi özel güvenlik kimlik kartı sahibi var. 352 bin 631 kişi ise aktif olarak çalışıyor. Özel Güvenliği hayatımızın her alanında artık sık sık görebiliyoruz Özel güvenlikler, alışveriş merkezlerinde, konutlarda, eğlence merkezlerinde, parklar da, şirketlerde, kurum ve kuruluş gibi yerlerde bizlerin güvenliğini sağlamak, bizlere yardımcı olmak için mücadele veriyorlar.
Yüz binlerce vatandaşın istihdam edildiği özel güvenlik sektörünü uzun zamandan beri merak eden biri olarak, 2008 yılından beri özel güvenlik sektöründe eğitim kurumu olarak önemli işler başaran, her özel güvenlik sınavına minimum 400 kişiyi hazırlayan, kurulduğu günden bugüne kadar binlerce insana istihdam ortamı sağlayan, sağlamaya devam eden SK Özel Güvenlik Eğitim Kurumu kurucusu, işin ehli, uzmanı Eren Uçar’a sordum.
Gökhan İlhan: Sizi ve SK Özel Güvenlik Eğitim Kurumunu tanıyabilir miyiz?
Eren Uçar: 2008 yılı bizim kuruluşumuzdur. Memleketi Erzurum olan emekli bir askerim. Dedik ki, “Emekli olduktan sonra Erzurum’da ne yapacağız? “ Soğuk, kar kış, kıyamet var. Gidelim İstanbul’a. İstanbul’a geldikten sonra da malum bizim askerlerin her yapacağı bir iş olmuyor. Güvenlik sektöründe başlamaya karar verdik. Özel Güvenliğinde 2007’de eğitim kurumlarına ihtiyacı vardı. Bugün hala ihtiyaç devam ediyor.
Özel Güvenlikle ilgili, önce eğitim kurumunu kurdum. Ardından fiziki güvenlik ihtiyacı doğdu, Fiziki güvenliği kurduk. Akabinde temizlik ve yönetim hizmetleri ihtiyacı olduğunu gördük, ardından temizlik ve yönetim hizmetlerini kurduktan sonra iş hayatında şunu öğrendim, dik, net ve dürüst çalıştığınız süre içerisinde hep kazanıyorsunuz. Bugüne kadar hiç kaybettiğim olmadı. Çünkü ben, çok netimdir, çok dikimdir. Yüzde 99.9’da dürüstümdür. Yapamayacağım hiç bir sözü hiç kimseye vermem. Hatta bizimle birlikte çalışan arkadaşlarımıza da hep söylerim: “Hiç kimseye yapamayacağınız, hiçbir sözü vermeyin, vermiş olduğunuz sözlerin yüzde 100’nü yerine getirin ki başarılı olun.” Bu duruşumuzdan dolayı bugüne kadar da başarılı oldum. Bu zamana kadar SK Güvenlik olarak kaybettiğimiz hiçbir projemiz olmadı. İstisnadır, ekonomik nedenlerden dolayı bizim bıraktığımız projeler oldu. Ama daha kimse demedi ki “SK Güvenlik şu işi yapamıyor.” Kaldı ki eğitim anlamında, Türkiye’de hemen hemen SK Güvenlik olarak ilk sıradayız. Farklı firmalara oranla bakıyorum, örneğin birileri 100 ya da 200 personel sınava sokuyorsa, biz minimum 400 personeli özel güvenlik sınavına sokuyoruz. Bu da insanların bize olan güvenini artırıyor. Bu zamana kadar hiçbir olumsuz durumla karşı karşıya kalmadık. Bundan sonra da kalmayacağımızı düşünüyoruz.
Gökhan İlhan: Türkiye, Özel Güvenlik sektöründe gelişimini tamamladı mı?
Eren Uçar: Türkiye’de özel güvenlik sektörü, 5188 sayılı kanundan önce bizim 2495 sayılı bir özel güvenlik hizmetlerine dayalı bir kanun vardı. Bu kanuna göre, özel güvenlik personellerinde çok fazla özellik aranmıyordu. Örneğin, özel güvenlik çalıştıracak olan kişi veya firma, “Sen güvenlik olmak istiyor musun?” sorusunu sorup, o işi yapmak isteyen kişiyi valiliğe götürüp, herhangi bir denetime, herhangi bir sınava, herhangi bir eğitime tabi tutmadan özel güvenlik kimliği düzenletip, o kişinin özel güvenlik olarak çalışmasını sağlıyordu. Baktılar ki bu iş artık iyice gelişti, ihtiyaç doğmaya başladı. 2004 yılından sonra bu durumu bir kanuna yerleştirdiler. 5188 sayılı kanunu çıkardılar, bu kanunla ilgili de dediler ki; “Bu saatten sonra özel güvenlik görevlisi olacak arkadaşımız en az ortaokul mezunu olması lazım. Eğitim kurumuna gidip, özel güvenlik ile ilgili eğitim alması lazım.” Bu sayede eğitim kurumlarını da kanuna bağladılar. Şu ana kadar özel güvenlik sektörü iyi bir portföyde gidiyor. Türkiye’de aşırı derecede özel güvenliğe ihtiyaç var. Özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Adana, Antalya gibi büyükşehirler de özel güvenlik açığı var. Biz de bile personel ihtiyacı var.
Gökhan İlhan: Sektörün Türkiye ekonomisine faydası nedir?
Eren Uçar: Örneğin, İstanbul’da polis sayısı 500 bin olması gerekirken, şuan 300 bin. Bir memurun devlete olan maliyetinden daha düşük özel görevlisinin firmalara olan maliyeti. Dolayısıyla ekonomiye de bu bağlamda çok önemli katkısı var. Kamu da çalışan özel güvenlik görevlileri, özel güvenlik şirketlerinde çalışanlardan daha maliyetli. Gerçi son zamanlarda kamu ile ilgili bir kanun çıktı. Kamu da çalışan bütün personelleri kendi bünyelerine aldılar. Şöyle bir duyum da, kamu yeniden özel güvenlik şirketlerinden hizmet almak isteğine dair. Ümit ederiz bu yasa gerçekleşir. Şirketlerde çalışan özel Güvenliğin ekonomiye katkısı, kamu da çalışan özel güvenlik görevlisine daha fazla olduğunu görebiliyoruz.
Gökhan İlhan: Sizce, Türkiye özel güvenlik sektöründe Dünya’nın neresinde?
Eren Uçar: Türkiye, özel güvenlik sektöründe bana göre ilk dörtte yer aldığını tahmin ediyorum. Amerika, Rusya gibi ülkelerin ardından Türkiye özel güvenlik sektöründe dünyada ilk dörtte girebilecek seviye de olduğunu görüyoruz.
Gökhan İlhan: Teknolojinin gelişmesi özel güvenlik sektörünü nasıl etkiledi?
Eren Uçar: Teknolojinin gelişimi özel güvenlik sektörünü de olumlu yönde etkilemeye devam ediyor. Alarm sistemlerinin, kamera sistemlerinin, dronların gelişmesi özel güvenlik sektöründe önemli ilerlemeye neden oldu. Mesela, önceden özel güvenlik personelinin işini yapıp, yapmadığını gidip görev yerinde görmen gerekiyordu. Bugün geldiğimiz noktada gelişen kamera sistemleri, alarm sistemleri, tur kontrol sistemleri sayesinde her şeyi yakından takip edebiliyoruz. Kişi hangi saatte nereye gitmiş? Ne yapmış? Takip edebiliyoruz. Bazen kamera sistemlerine bakıyorum, öyle güzel programlamalar yapmışlar ki, firmalara, eğlence merkezlerine, alışveriş merkezlerine, restoranlara, girişi yasak olan şahısları yüzünden tanıyarak güvenlik personeline bilgi veriyor. Kolluk kuvvetleri tarafından aranan şahıslar olsun ya da araçlar olsun, sisteme araç plakaları yüklendiği an itibariyle daha güvenli bir şekilde kontrol altına alınması sağlanıyor.
Gökhan İlhan: Özel Güvenliğin Türkiye’de asayişe faydası nedir?
Eren Uçar: Özel güvenlik sonuç olarak, yardımcı kolluk kuvvetidir. Örneğin, bir ilçede veya bir ilde 10 tane ekip görev yapıyorsa, bugün 5 tane görev yapıyor. Özel güvenlik sayesinde kolluk kuvvetinin sayısı da yarı yarıya azaldı. Çünkü ihtiyaç yok, bir yerde bir olay olduğu zaman orada güvenlik görevlisi varsa kolluk kuvvetleri gelene kadar yaşanan olaya müdahale ediyor. Özel güvenlik görevlisinin çözemediği herhangi bir adli olay meydana geldiği zaman polise bildiriyor veya jandarmaya bildiriyor. Dolayısıyla özel güvenlik personeli polisin yükünü de yüzde 50 oranında azaltmış oluyor. Zaten bununla ilgili ortak programlarımız var. Özel güvenlik görevlilerinin kullanmış olduğu, Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı’nın geliştirmiş olduğu “KAAN” isminde bir program var. Güvenlik görevlisi oradan durumu bildirdiği an itibariyle en yakın mesafedeki polis ekibi hemen olaya müdahale ediyor.
Gökhan İlhan: Son olarak ne söylemek, ne eklemek istersiniz?
Eren Uçar: Eğitim kurumlarında görev yapan yönetici arkadaşlarımız bu işe daha fazla özen gösterirlerse eğer özel güvenlik görevlisi olacak arkadaşlarımızı mükemmel bir şekilde işleri ile ilgili yetiştirirlerse güvenlik sektöründe daha sonra çalışacak olan arkadaşlarımız o kadar çok verimli olur. Bütün iş eğitim kurumlarında başlar, eğitim kurumlarında biter.
Bu röportajı gerçekleştirmem için şahsıma kapılarını açan SK Özel Güvenlik Eğitim Kurumu ortağı Arzu Bıçakçı’ya kurumun operasyondan sorumlu müdürü Sedanur Uçar’a çok teşekkür ederim.
Sektörle ilgilenenler, “Ben de özel güvenlik olmak istiyorum. Ama bilgim yok, ne yapmam gerekli?” gibi sorulara cevap bulabilmeniz adına, SK Özel Güvenlik Eğitim Kurumunun iletişim numarasını buraya yazıyorum: (0216) 657 02 17
Bu röportajı Jim Rohn’un şu sözüyle noktalamak istiyorum, “ Ya hayallerinizi değiştirmelisiniz ya da becerilerinizi büyütmelisiniz.”
Röportaj: Gökhan İlhan
27 Temmuz 2023 – Yakacık
Bir yanıt yazın