Demokrat Parti Genel İdare Kurul Üyesi Av. Oğulcan Kaya: ‘Türkiye’nin hedefi yeni bir uygarlığın anavatanı olmaktır’
‘Demokrasinin hakim olacağı bir Türkiye’yi kurmaya kararlıyız.’
Türkiye’nin üretim gücü, finansal istikrar ve stratejik bağımlılık düzeyinin doğrudan güvenlik sorunu hâline geldiğini ifade eden Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Av. Oğulcan Kaya, “Milletimizin hiçbir ferdinin inancı, kimliği, dünya görüşü ve yaşam tarzı sebebiyle ötekileştirilmeyeceği, ‘eşit vatandaşlık hukuku’nun muhakkak işletileceği, kaynakların heba edilmediği, demokrasinin hakim olacağı bir Türkiye’yi kurmaya kararlıyız. Türkiye’nin hedefi yeni bir uygarlığın anavatanı olmaktır.” Dedi.
Yüksek zam oranları ve artan maliyetler karşısında emeklilerin, velilerin, öğrencilerin zor günler geçirdiğini, Türkiye’nin Demokrat Parti’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu açıklayan Genel İdare Kurulu Üyesi Av. Oğulcan Kaya, şu ifadeleri kullandı:
‘Demokrasinin hakim olacağı bir Türkiye’yi kurmaya kararlıyız.’
“Milletimizin hiçbir ferdinin inancı, kimliği, dünya görüşü ve yaşam tarzı sebebiyle ötekileştirilmeyeceği, ‘eşit vatandaşlık Hukuk’un muhakkak işletileceği, kaynakların heba edilmediği, demokrasinin hakim olacağı bir Türkiye’yi kurmaya kararlıyız. Öğrenci ve velilerimiz kırtasiye malzemeleri, ek kaynak kitapları, okul kıyafeti, servis hizmeti gibi eğitim ihtiyaçları karşısında yüksek zam oranları ve artan maliyetler karşısında veliler zor günler yaşıyor.
AKP, iktidarında adil bir vergi düzeni kurmadı; şimdi haksız dolaylı vergi artışlarıyla, topyekûn yanlış politikalarının ortaya çıkardığı maliyeti, açığı tekrar vatandaşlara yükleme telaşında olduğuna şahit oluyoruz. Ekonomi artık sadece büyüme sorunu değildir.
‘Gıda güvenliği bir ülkenin bekasının temel direğidir’
“Orta direk yok olmuştur; demokrasi teminatsız kalmıştır. Emekli, işçi, memur, çiftçi sefaletten kurtulamıyor. Orta direk yok olmuştur; orta direğin yok olduğu bir ülkede demokrasinin teminatı yoktur. Karnı tok, sırtı pek vatandaş devletin gerçek güvencesidir.”
‘Bu ekonomik ve siyasal yapı sürdürülemez’
“Elinizdeki büyük siyasi güce rağmen yönetemiyorsunuz. Yönetemeyen demokrasinin sonucu da bitmeyen krizdir. Bütçe; herkesin hesap verdiği, kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, yaşayan ve yaşatan bir belge olmalıdır. Bugün önümüze getirilen bütçe bu nitelikten uzaktır. Bizler 1946’daki ruh ve heyecanla bir aradayız. Genel Başkanımız Sayın Gültekin Uysal’ın çizgisi nettir. Aynı kararlılığa sahibiz. Aynı gayret, aynı gaye, aynı doğru yol üzerindeyiz.
“Siyaset ancak dava bittiğinde biter”
Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız merhum Süleyman Demirel’in izah ettiği gibi; “siyaset ancak dava bittiğinde biter.” Bizim dava bildiğimiz, milletimizin sofrasındaki bir lokma ekmeği iki yapmaktan öte bir şeydir. Bizim davamız, Demokrat gelenek özelinde kurumsal olarak asırlardır süren ancak insanlık tarihi kadar eski hak ve hürriyet davasıdır.
‘İktidar çareyi her zaman ithalatta arıyor’
İktidar her seferinde çareyi ithalatta arıyor. Et fiyatları yükseliyor, çare ithalat olarak görülüyor Anadolu’da. Üreticiler bütün bu yanlışlıklar içerisinde hesaplarını tutturamıyor, böyle olunca da danaları kestirmek yetmiyor; bu sefer dişiler, inekler mecburen kesime gidiyor. Böyle olunca da erkek dana doğumları azalıyor. Artan girdi maliyetleri ile beraber bakım maliyetleri artıyor, sonra et fiyatları artıyor. İktidar da çareyi her zaman olduğu gibi ithalatta buluyor.
AKP iktidarı dönemi incelendiği zaman tarım ve hayvancılıkta her 4-5 senede bir krizlerin olduğu görülecektir. Tarım ve ekonomi birbirinden ayrı düşünülemez. İkisi bir arada düşünülüp, ortak politikalar belirlenirse sorunların çözümü daha da kolaylaşır. Bu sorunların çözümleri de bellidir. Yeter ki, değişen dünya koşulları ve salgın hastalıklar dönemi ile birlikte tarım ve hayvancılığın artan önemi kavransın, kararlı ve iradeli olunsun. 5 yıl içerisinde ülkemiz tarım ve hayvancılıkta dünyada gerçek anlamda söz sahibi olan bir ülke konumuna gelir. Bugün de ülkemizin içine düştüğü, doğru ile yanlışın yer değiştirdiği mühtedi demokratların, demokrasiyi bir konjonktürel program olarak görenlerin ülkeye kendi varlıklarını kaçınılmaz bir kadere dönüştürmek için elimizde kalmış sınırlı demokratik imkanlarla da olsa meşruiyetten ayrılmadan yine millet diyeceğiz, yine hürriyet diyeceğiz, yine adalet diyeceğiz.
‘Türkiye’nin Demokrat Parti’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı var.’
Bu büyük ülkenin nereden geldiğini biliyoruz. Bu ülkede doğan insanlarımızın bu topraklarda geleceğini şekillendirmesi için umuda ihtiyacımız var. Gençliğe ihtiyacımız var. Cumhur İttifakının tek bir hedefi var; Erdoğan’ın iktidarını devam ettirmek. İktidarı kurtaracak hiç bir “demokratik” formül kalmadı. Ama Milletimizin kuşkusu olmasın; yarın seçim olacak gibi, Genel Başkanımız Sayın Gültekin Uysal ve Parti Yönetimimiz, Teşkilatlarımız olmak üzere irademizin sandığa yansıması adına bütün çalışmalarımızı hassasiyetle sürdürüyoruz. Türkiye’nin Demokrat Parti’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Adaletin, özgürlüğün, refahın ve demokrasinin gerçekten tesis edildiği Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde Cumhuriyet değerlerimize sımsıkı bağlı bir Türkiye için hep birlikte mücadele ediyoruz. Etmeye de sonuna kadar devam edeceğiz.
Büyük Liderimiz Atatürk ‘Cumhuriyet’ diyerek bir yönetim şeklini değil bir yaşayış şeklini tarif ve hayal etmişti. Türk Milletinin hak ettiği geleceğe erişmesi için bir parola vermişti Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Kendi tabiri ile “müreffeh bir gelecek” için sarılmak gereken Cumhuriyetti. Cumhuriyet Türk Milletinin birliğini, dirliğini sağlamak için parolaydı.
Demokrat Parti olarak bu bilinç ve kavrayışla ahlaklı bir siyaset mücadelesi veriyoruz. Cumhuriyetle tecelli edecek milli iradeye karşı olan her bir kişi ya da kuruluşla, fikirle mücadele ediyoruz. Cumhuriyeti, demokrasi ile daha da güçlendirebileceğimizi bilerek, Cumhuriyetin Türk Milleti için tasarladığı geleceği bilerek, Milletimizin hak ettiği yarınlara kavuşması adına Cumhuriyete sahip çıkıyor, “ilelebet Cumhuriyet” diyoruz.
Bu anlayışla ve duygularla, bizlere Cumhuriyeti ve Cumhuriyetle ulaşabileceğimiz müreffeh geleceği sunan başta Büyük Liderimiz Atatürk’e, Cumhuriyeti kurmak için, korumak için canını ortaya koymuş şehitlerimize, Kurucu Liderimiz Celal Bayar olmak üzere Büyük Atatürk’ün mücadele arkadaşlarına, tam da Cumhuriyetin hedefleri için mücadele edip şehadete ermiş Adnan Menderes ve Bakanlarına, Cumhuriyete minnetle bağlı Demokratlara rahmet diliyorum.
Demokrat Parti olarak bizim iddiamız, üretimi bir kademe artırmak, sofradaki bir ekmeği iki yapmaktan çok öte bir iddiadır. Bizim iddiamız, muhteşem mazimizin bir fırsat hatta bir kader olarak önümüze koyduğu parlak geleceği kurmak, tüm insanlığı adalet ve özgürlük temelinde kucaklayacak hak uygarlığının öznesi olmaktır.
Türkiye küçük düşünemez. Türkiye büyük hedeflerin ülkesidir. Türkiye tüm insanlık için çok temel ve asli bir rol oynamaya yazgılıdır. Türkiye’nin hedefi yeni bir uygarlığın anavatanı olmaktır. Türkiye’nin bunu gerçekleştirecek gücü, potansiyeli, heyecanı, iddiası, inancı, imanı vardır. Bu ülke, çalışkanlıkta, zekâda, başarı azminde, kararlılıkta ve cesarette hayatın her alanında kendini ispat etmiş bir halka sahiptir.
Bu duygularla, bu inançla, bu kararlılıkla bizlere yarenlik eden, bu yolda, bu doğru yolda bizlere eşlik eden, dedesi, nenesi, anası, babası nasıl bildiyse Demokrat Parti’yi, Demir Kırat’ı umut bilen aziz milletimize teşekkür ediyorum. Adalet gibi yüce değerleri miras bırakan abide şahsiyetlerimizi, Bayar’ı, Menderes’i, Özal’ı, Demirel’i, Cumhuriyeti ve ideallerini bizlere kılavuz eden Aziz Atatürk’ü rahmet ve saygıyla anıyorum.
‘Terörsüz Türkiye Stratejisi, Türkiye’yi İleri Taşıyamaz’
Son olarak Terörsüz Türkiye konusunda değinen Oğulcan Kaya, Demokrat Parti’nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan ayrıldığını, güvenlik tehditleri gerekçe gösterilerek başlatılan sürecin beklenen sonucu vermediğini belirtti. PKK’nın farklı yapılanmalarının silah bırakmayacağını kaydeden Kaya, “Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini ve huzurunu önceleyen bir yaklaşım yerine, her şeyin merkezine bir kişinin siyasi iktidarının konulduğunu görüyoruz. AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı’nın etnik bölücü siyaseti ödüllendirerek ilerleyebileceği bir yol yoktur; Türk milletinin de bu gidişata tahammülü yoktur.” ifadelerini kullandı.
ERZURUM'DA HAVA
YAZARLAR
Bir yanıt yazın