Erzurum’da mesire alanlarının yeterli olmaması, vatandaşı değişik arayışlara yöneltiyor.
Yaz sezonunda yeterli mesire alanı bulamayan vatandaş var olan mesire alanlarındaki olumsuzluklardan yakınıyor.
Çay bahçelerine yönelen vatandaş, fahiş fiyatlardan yakınıyor.
Esnaf nedeni bilinmeyen zamlara yöneldi.
Piyasa artık, keyfi davranışlarla yön buluyor.
Bir hafta önce içtiğiniz bir bardak çayın aynı yerde bir hafta içinde yaklaşık iki kat artması ortada ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor.
Zabıtanın ve denetim mekanizmasının olmadığı yerlerde durum böyle oluyor.
Serbest piyasa ismi konulup, vicdan sızlatacak kavramlara imza atılıyor.
İktisat eğitimi almış biri olarak ben bu zamların yorumunu yapamadım
Ne arz talep dengesizliği nede başka kavramlar bu çarpık tablo konusunda beni ikna edemedi.
Ortada kuralsızlık ve gariban vatandaşa dayatma mantığı var.
“Ne kadara satarsak vatandaş alır” mantalitesi ile hareket ediliyor.
Yapılan yanlışlık esnaflık misyonu ile uyuşmuyor.
Esnaf artık kafasına göre zam yapmaya başladıysa ekonomik kriz, ahlaki değerlerimizde de ciddi çöküntüler oluşturuyor demektir ki bu çok vahim bir tablo.
Bu tablo esnaflık kültürüne yakışmıyor.
Ahilik gibi önemli bir geçmişi olan meslekte önemli sorunlar yaşanıyor.
Göç olgusunun temel nedeni alım gücünün düşüklüğü ve bu alandaki olumsuzluklar olarak nitelendirilmeye devam ediyor.
Vatandaş artık geçinemez duruma geldi.
Esnaf ise mesleğinin ruhuyla örtüşmeyen kararları uyguluyor.
Zorunlu giderlerdeki fiyat artışı, yoksulluğun artmasına da sebep oluyor.
Yoksulluk sınırı altında yaşayan insan sayısının yoğun olduğu, hane halkı sayının yükseliş kaydettiği, işsizlik oranının hız kazandığı Erzurum’da geçim iyice zorlaştı, göç olgusu ise güç kazandı.
Kişi başına milli geliri bin 60 dolar olan bir kentte temel gıda maddelerine yapılan zamların gerekçelerin anlamakta güçlük çekiyoruz.
Yoksullaşan vatandaş, susmayı tercih ederek, bir anlamda durumdan duyduğu memnuniyeti ortaya koyuyor.
Sükut ikrardan gelir mantığı bu çerçevede önem kazanıyor.
Vatandaş önemli sorunlar yaşıyor.
Bu fiyat artışları sadece spekülasyon olarak tanımlamak, rasyonel bakış açısı olamaz.
İşte bu gerçekle yola çıkıldığında, fiyat artışları beraberinde durgunlukları, kronik durgunluklarda işsizliği beraberinde getirecektir.
Durgunluk ve işsizlik ise krizlerin en önemli nedenleri arasında yer alıyor.
Ekonomi gerçekten önemli sinyaller veriyor.
Birileri görmek istemese de piyasalarda önemli mesajlar var.
Arz ve talep kavramaları farklı yönlerde hareket ederken, bu konuda dengenin sağlanması için çaba sarf edilmiyor.
Böyle bir ortamda yetkili mercileri görevini yapmaya davet ediyoruz.
Gamze İSPİRLİ
Bir yanıt yazın